Reklam
Hamza Yıldız

Hamza Yıldız


Ayıp Ortada Kaldı

03 Nisan 2018 - 13:38

Sessiz, içine kapalı, mütevazi bir hayat süren Çan bir olayla tüm yazılı ve görsel basının dikkatini çekti.

Çan, bir anda ülke gündemine oturdu.

Gazeteler olayı birinci veya önemli sayfalarında haber yaparken, televizyonlar görüntülü olarak haber verdiler.

İnternet sitelerinden milyonlarca kişi bu haberi okudu, yorum yazdı.

Aslında bu olay bardağı taşıran son damlaydı.
Gazete Çan olayları başından sonuna kadar derleyerek tekrar yayınladı.

Kaymakam krizi günlerce sokaklarda, kahvehanelerde, evlerde konuşuldu.
Olayı soğutmak ve unutturmak için Kaymakam seminere gitti veya izin aldı.

Bu süre içinde Ankara’da kapısını çalmadık milletvekili, yetkili bırakmadı.

Protesto edilir çekincesiyle 19 Mayıs törenlerine katılmadı.

Çan’daki siyasi iktidar ve diğer parti teşkilatları her önemli olayda olduğu gibi yine kabuğuna çekildi.

Konu Sivil Toplum Platformu’nun gündeminden düştü.

Sonra Kaymakam geldi, göreve başladı.
Kızının mezuniyet töreni için Ç.İ.B.A Lisesi’ndeki sınıf öğretmenini arayarak talimatını verdi.
Mezuniyet törenini kızının sunmasını ve mezunlar adına konuşması emrini verdi.

Yani; değişen hiçbir şey yok.

Siyasi iktidar muktedir olamadığını gösterdi, diğerleri iç politik hesaplarına geri döndü.
Hiçbir şey olmamış gibi hayat devam ediyor.

Zulümden korkan ve susanlar, saklananlar ikiyüzlüler, riyakarlar, çıkarcılar, yalakalar “Ben demiştim”li konuşmalar yapmaya başladı.

Bu şehir, bu Çan  bunlara layık mıydı?

Artık düşünmüyorum bile.
“Zulüm ve haksızlık karşısında susanlar, zulümden paylarını elbet alacaktır” sözünü hatırlıyorum…

Şuayip Tepesi’nden Çan’a baktığımda gri bir sis tabakasının şehrin üzerini örttüğünü ve bu örtünün altında mışıl mışıl uyunduğunu görüyorum.

Tatlı rüyalar diliyor ve ekliyorum;

“Bu ayıp Çan’a yeter”.


YORUMLAR

  • 0 Yorum