Reklam
Ahmet Kocabaş

Ahmet Kocabaş


ŞEHİDİMİN ÖRTÜSÜ ŞANLI BAYRAĞIM:

03 Nisan 2018 - 13:38

Maraş’ı Kahramanmaraş yapan ruh nedir, bilir misiniz?

Bayrağın kale burçlarından indirilmesidir. İstiklal Harbi’nde Maraş Fransızlar tarafından işgal edilmiş, kaleburcundan Türk Bayrağı indirilmiş, yerine işgal güçlerinin bayrağı çekilmişti.

Cuma günü Cuma Namaz’ı ve hatip hutbede…

‘’ Kalesinde düşman bayrağı dalgalanan bir cami’de ben size Cuma namazı kıldırmam. Gidin bayrağınızı yeniden dalgalandırın ‘’ diyor. ‘’Sonra gelin birlikte Cuma Namazı kılalım ‘’ diye ekliyor.

Sonra…

Sonra Maraş, Kahramanmaraş; Antep, Gaziantep; Urfa, Şanlıurfa oluyor. Türk’ün bin yıllık toprağında Türkiye Cumhuriyeti doğuyor.

Müslüman Türk’ün geçmişindeki bayrak bu kadar şanlı, bayrak bu kadar yücedir.

Kur’an-ı kerim:

‘’Ey insanlar sizi bir erkekle bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve toplumlara ayırdık… (49/13) diyor.

Bir erkekle kadından yaratılarak dünya ailesini oluşturan insanlık tanışmak, birleşmek ve barışmak için milletlere ve toplumlara ayrılmıştır. Savaşmak, öldürmek için değil; yaşamak ve yaşatmak için millet olmuşlar ve bir bayrak altında buluşmuşlardır.

Bayrak bir işarettir, bir semboldür, tanıma ve tanınma alametidir. Millet olmanın ve bir bayrak altında buluşmanın da anlamı budur.

Türk milleti, rengini şehidinin kanından alan, hilal ve yıldızını bin yıllık şanlı geçmişinde bulan, bacısının gelinliğini temsil eden, şehidin son örtüsü olan, şanlı bayrağı ile 3 kıtaya hukuk dersi veren büyük bir millettir.

Bu millet: Azerileri, Türkmenleri, Karabağlıları, Kürtleri, Çeçenleri, Çerkezleri, Gürcüleri, Lazları, Tatarları, Özbekleri, Kazakları, Kırgızları, Uygurları, Afganları, Orta Doğudaki Müslüman Umurları, Bosna-Herseklileri, Kosovalıları, Arnavutları, Pomakları, Romenleri, İspanyadan kaçıp gelen Yahudileri, Anadolu’nun Rumları ve Ermenilerini bir bayrak altında, bir toprak üstünde birleştiren; adalet anlayışı ile farklılığı vahdete dönüştüren soylu bir millettir.

Bu Millet; İstanbul surlarına bayrak diken, diktiği bayrağın dalgalanması için göğsünü siper eden, bu uğurda şehit edilen kahramanlar yetiştiren bir millettir.
Bu millet; şehidiyle evliyasını buluşturan, bunlarla bayrağı birleştiren, bayrağıyla ölen, kabirde bile hediye olarak bayrağı kabul eden  ‘ Bayraklı Baba’ların Milletidir. ‘



Şair ne güzel anlatıyor:

‘’Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.
   Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor ‘’

Bu millet, hilali dalgalandırmak için nice güneşleri batırmış, nice kahramanları, nice koç yiğitleri şehit vermiştir. Sonrada oturmuş şehitlerine ağıtlar yakmış;

‘’ Şehitler tepesi boş değil
   Toprağını kahramanlar bekliyor
   Ve bir bayrak dalgalanmak için
   Rüzgâr bekliyor
 
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli…
Kim demiş ‘meçhul asker ‘ diye.. ‘’ haykırmıştır.
Bu milletin günlük hayatına bayrak o kadar girmiştir ki, düğününde, ölümünde, bayramında, ibadetinde, kısacası acı gününde, şen gününde bayrağı ile bu kadar bütünleşen başka bir millet gösterilemez.
Türk Milleti’nin bayrağı bu kadar önemlidir.
Türk Bayrağı’nın doğuşunu Mustafa Arif ne güzel canlandırıyor:
‘’ Baş kesilir yaprak olur.
   Düştüğü yer toprak olur.
   Ay akseden bayrak olur.
   Kan meydanda durulunca. ‘’
Işık ışık, dalga dalga bayrağımız ancak böyle destanlaşmıştır.

Ayyıldızlı bayrağımız, milletimizin varlığının, bağımsızlığının sembolüdür. Bayrak olmadan devlet, devlet olmadan istiklal olamaz. Onun için bayrak yere düşürülemez. Bayrağımızın ufuklarda dalgalanması bize atalarımızın hatırasını ve kahramanlığını anlatır.
Bayrağımızdaki hilal’in harfleri ile ‘Allah’ lafzının harfleri Arapça aynı harflerdir. Yani hilal Tanrı’yı temsil eder, yıldız ise Muhammed isminin beş köşeli yıldız şeklinde yazılışından ibarettir. Kısaca Allah’ı temsil eden hilal, Hz. Peygamberi temsil eden beş köşeli yıldız ve şehidin kanının rengini temsil eden kırmızı renk soylu bir anlayışın, yüce bir duygunun ve gerçek bir imanın buluşmasının ve kaynaşmasının sembolüdür.

Bu nedenle bu millet, bayrağını kanıyla besleyen askerine Muhammed ismini vermiş, Peygamber’e saygısından dolayı Muhammed’i Mehmet’e çevirmiştir, Mehmedi’de Mehmetçik yaparak bağrına basmıştır.
Bayrağımızla askerimizin bütünleşmesinin sebebi de budur. Bundan dolayı:
‘’ Dünyanın en güzel bayraklarından biri, bizim bayrağımız, Türk Bayrağı’dır. Bu bayrak aynı zamanda göklerle yerin kucaklaşmasının sembolüdür… Yerden göklere, sonsuzluğa yükselmek isteyen erler, Göklerle konuşmak için kanını dil yapmış, o dille seslenmiş göklere… Bu yüzden, sonsuzluğu isteyenlerin kanlarını temsil eden kırmızısıyla, sonsuzluğu ve ölümsüz huzuru temsil eden beyaz kucaklaşmıştır bizim bayrağımızda… Bu bir anlamda, ölümlü olan yani yaratılanla, ölümsüz olan yani Yaratan’ın kucaklaşmasıdır. Bu yüzden, bizim bayrağımız din ve iman kaynaklı güzelliklerin de onurlu bir temsilcisidir.

Tarihe sorarsınız o da size aynı şeyi söyleyecektir.
Ölümsüz şiir ustası Mehmet Akif’in ölmez dizesiyle söylersek, o bayrak, ‘kanı tevhid-i kurtaranların’ onur sembolüdür.

Bu yüzden o bayraktan rahatsız ve o bayrağa saygısız olanların din ve imanla samimi bir barış içinde olabileceğine inanmıyorum.

Dünya üzerinde İslam’ın en güzel şekilde yaşandığı tek ülkenin Türkiye olduğunu iddia ediyoruz. Bu güzelliği çocuklarımıza doğru bir şekilde aktarmak istiyorsak şu iki değere, Cumhuriyet’e ve bayrağa sahip çıkmak zorundayız.

Üç buçuk soysuzun bayrağa saygısızlığı bu bayrağı sadece yüceltir. Bu nedenle Milli Şair Mehmet Akif’in diliyle haykırıyorum:

‘’Korkma; sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak;
   Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
   O benim milletimin yıldızıdır; parlayacak;
   O benimdir, o benim milletimindir ancak. ‘’

YORUMLAR

  • 0 Yorum