Reklam
Ahmet Kocabaş

Ahmet Kocabaş


Kahraman Mehmetçiklere

03 Nisan 2018 - 13:38

Anadolu coğrafyasının kahramanlık, fedakarlık, şefkat; gözyaşı, disiplin,mertlik, asalet gibi değerlerle yoğurarak meydana getirdiği en önemli kavramlardan biri Mehmetçik’tir.
Türk Milletinin asker evlatlarının, ‘kınalı kuzuları’nın, yağız delikanlılarının, adı olan bu kavram; inancın, yiğitliğin, vatan toprağına sahip çıkmanın çelikleşmiş bir ifadesidir.
Mehmetçik, asırlardır hak, hukuk, istiklal ve insanlık uğruna mücadele veren, bundan dolayı Hz. Muhammed adıyla özdeşleşen ve ‘Sevgili Mehmet’ anlamında ‘Mehmetçik’ diye isimlendirilen Türk askeridir.
Mehmetçik; Türk kahramanlığının eşsiz ismi, Türk varlığının en büyük teminat, insanlık tarihinin en soylu kudretidir.
Doğu’nun ünlü düşünürü Muhammed İkbal bakın Mehmetçiği nasıl anlatıyor:
“Dünyanın insanı muzdarip eden hallerinden çok sıkılmış başka bir âleme göçmüştüm. Melekler beni Hz. Muhammed’in huzuruna götürdüler.
Peygamberimiz sordu: ‘Bana dünyadan hangi hediyeyi getirdin ey İkbal?’ Cevaben dedim ki: ‘Ey Allah Elçisi! Dünyada rahat ve huzur kalmadı. Arzu ettiğimiz hayat ele geçmiyor… Buna rağmen huzurunuza hediye olarak bir şişe getiriyorum. Bu şişenin içinde o kadar değerli bir şey vardır ki, bunu Cennet’te dahi bulmak imkansızdır. Bu şişede İslam Ümmeti’nin onuru vardır…Bu şişede Müslüman Türk askerinin kanı vardır.”
Kanı Hz. Muhammed’e hediye olarak verilen kahraman Mehmetçikler…
Gazi Mustafa Kemal Çanakkale Destanı’nı yazan soylu Mehmetçikleri şöyle anlatıyor:
“Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekilerin hiç birisi kurtulmamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperde olanlar yıldırım gibi onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle bilemezsiniz!... Öleni görüyor. Üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur’an-ı Kerim okuyor ve Cennet’e gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler ise Kelime-i Şehadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar…
İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur…”
İşte Mehmetçik budur…
Milli şair Mehmet Akif de Mehmetçiği şöyle ölümsüzleştiriyor:
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kassın,
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın…”
Yahya Kemal Beyatlı’da:
“Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz,
Her zaman varlığımız, hem kanımız, hem etimiz…”
Diyerek tarihe not düşüyor Mehmetçikle ilgili…
“Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’a hatta Kore ve Kıbrıs’a kadar dünya ve Türk tarihi Mehmetçiğin yürüyüşünden ibarettir…Çöllerde, göllerde, dağlarda, ovalarda, yedi iklimde, beş kıta da o savaşmıştır:
“Hilal uğruna…!
Allah yolunda…
Toprakları vatan yapan onun temiz kanıdır…” 
Mehmetçik; sadece Sarıkamış’ta soğuğa kurban verdiğimiz, Çanakkale Destanı’nı yazmak için Gelibolu sırtlarına gömdüğümüz, İstiklal uğruna Sakarya’da toprağa serdiğimiz. Güneydoğu’da bölücü teröre feda ettiğimiz kahramanların adı değil, tarihe yön veren bütün şanlı şehitlerimizin de ortak adıdır.
O, kimi zaman İstanbul surlarında Ulubatlı Hasan, kimi zaman Çanakkale’de Yahya Çavuş, kimi zaman Dumlupınar’da Veli Onbaşı, Erzurum’da Kara Fatma, Kafkaslar da Gazi Kadın, Güneydoğu’da mayın kurbanı bir asker, pusuya düşürülen bir nefer, başını vermeyen bir şehittir…
“Adı: Mehmet… Künyesi: Mehmet oğlu Mehmet… Üniforması: Kırmızı bayrak, beyaz kefen… Parolası: Ölürsem Şehit… İşareti: Kalırsam Gazi…”
İşte Mehmetçiğin soylu künyesi…
Ve sen ey şanlı Mehmed’im:
“Malazgirt’te arslan, surlarda Ulubatlı Hasan, Niğbolu’da Yıldırım, Kosova’da Murad, Mohaç’ta Süleyman,
Sensin Çanakkale’de gırtlak gırtlağa, diş dişe boğuşan.
Sen, Hakk’ın kılıcı, Allah’a vurulmuşsun,
Sen şehitler çocuğu kefensiz doğmuşsun.”
İşte sen busun kahraman Mehmetçik.
Sana ‘Meçhul Asker’ diyenlere şair şöyle cevap verir:
“Tuttuğu bayrak belli,
Yattığı toprak belli,
Kim demiş meçhul asker diye…”
Sen meçhul asker değil; kahraman askersin, şehit askersin…
Sen;barışın güvercini, savaşın kartalısın…
Sen; dostun gururu, düşmanın korkususun…
Savaşa girerken abdest alıp kendisini Allah’ına adayan, arkadaşlarıyla helalleşerek canını görevine bağlayan, vatanı, milleti, Allah’ı için şehit olmasını bilen kahraman Mehmetçikler…
Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde görev alarak Balkanlara giden Mehmetçiklerin orada karşılanışlarını izlemiştim. Büyük bir coşkuyla Boşnaklar, Arnavutlar, Kosovalılar…, Türk askerini, Mehmetçikleri kucaklıyorlardı. Bir bayram sevinci yaşanıyordu…
Neden?
Çünkü Balkanlar; çile çekmiş, zulmü yaşamış, katliama uğramış mazlum insanlar… Onlar Mehmetçiği kurtarıcı gibi görüp kucaklıyorlar…
Ülkemizdeki hain bölücüler ne yapıyor?
Mehmetçiğin karşısına silahla, bombayla çıkanlar; Geçeceği yola mayın döşeyip pusu kuranlar. Mehmetçikleri şehit ederek anaları gözü yaşlı, kadınları dul, çocukları yetim bırakanlar…
Bu hainlere ne demeli?!..
Çünkü bunlar zulmü görmemiş, katliamı yaşamamış, çileyi çekmemiş zavallılar. Bunlar Allah, vatan ve millet düşmanları…
Kur’an-ı Kerim Yüce Allah’ın; Zalimleri, hainleri, bölücüleri, haddi aşanları, sevmediğini bildiriyor.
Yine Yüce Allah: “Size karşı savaş açanlara, sizde Allah yolunda savaş açın…” buyuruyor.
Mehmetçiğin önemini anladınız mı? Mehmetçiği Mehmetçik yapan da işte budur…
O, millete savaş açanlarla savaşıyor. Zalimlere, hainlere, bölücülere, haddi aşanlara haddini bildiriyor.
İç barışı tehdit eden, milletimizin birlik ve bütünlüğünü bozan, vatandaşlarımızı katleden, zalim, hain, bölücü terör odaklarına karşı çıkmak ve onlara hadlerini bildirmek dini, milli ve insani bir görevdir.
Bu uğurda hayatını kaybedenler şehittir, şehit…
Bedel ödenmeden, şehit verilmeden vatan kurulmaz,,,
“Ülkesini, bayrağını, toprağını, namusunu korumak uğruna şehit düşen, kanı ile bu ülkenin bayrağına renk veren her Mehmetçik, kahpece vurulduğunda toprağa değil, uğruna canını verdiği ülkesinin bütün insanlarının kalbine düşer ve orada yaşamaya devam eder.
Çünkü bu milletin askeri yoktur, Mehmetçiği vardır. Bu ülkenin Mehmetçiği ise ülkesi için vardır…”
Ey şehit Mehmetçik sana Akif’in diliyle sesleniyorum:
“Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber…”
Sözlerimi şu ayet mealleri ile bitiriyorum:
“Allah yolunda öldürülenlere sakın ölü demeyin! Bilakis onlar diridirler. Fakat siz farkında değilsiniz.” (Bakara 2/154)
“Sen Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanma, bilakis onlar, Allah katında diridirler. O’nun nimetlerine nail olmaktadırlar.”(Al-i İmran 3/169)
Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Ailelerinin, silah arkadaşlarının ve Türk Milleti’nin başı sağ olsun…
Cumanız mübarek olsun…


YORUMLAR

  • 0 Yorum