Reklam
Ahmet Kocabaş

Ahmet Kocabaş


Kur'an'ın Doğum Ayı Ramazan

03 Nisan 2018 - 13:38

“Kur’an ayı yaklaşıyor. Ramazan, Kur’an-ı Kerim’in doğum ayıdır. Bütün bir Ramazan’ı Kur’an bu ayda doğdu diye oruçla kutlayacağız.”(1)

    Kur’an-ı Kerim’de :
“Ramazan ayı; insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruya yanlıştan ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır.”(2) buyruluyor. Duhan Suresi’nde :”Biz Kur’an-ı Mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyız.”(3) denilmektedir. Kadir Suresi’nde ise:”Biz Kur’an-ı Kerim’i Kadir Gecesi’nde indirdik.”(4) ifadesi yer almaktadır.
    Bu ayetler birleştirilince Kur’an’ın Ramazan ayında, mübarek bir gece olan Kadir Gecesi’nde insanlığı aydınlatmaya başladığı anlaşılıyor.(5)
    Ramazan sadece Kur’an’ın mı doğum ayı?
    İnsanlığın evrensel değerlerinin ortak adı olan ve tüm peygamberlerin getirdiği ilahi dinlerin en son şeklini oluşturan İslam Güneşi, Ramazan ayında, mübarek Kadir Gecesi’nde doğmaya başlamıştır.” Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.”(6) sözlerinin muhatabı olan ‘Rahmet Peygamberi’ne, Peygamberlik Ramazan ayında ve mübarek Kadir Gecesi’nde tebliğ edilmiştir. Yani Hz. Muhammed (s.a.v)’in peygamberliği de Ramazan ayında doğmuştur.
    Birbirini tamamlayan bu doğumların yıldönümünü oruç ibadetiyle kutlamaya çalışıyoruz. Çünkü “Ramazan’a ulaşırsanız oruç tutun.” Diyor Kur’an.(7)
    Bu nedenle:
    “Ramazan, Allah’a ibadetler ile insanlara muhabbetin birlikte sergilendiği, ibadetin zevk haline, dayanışma ve paylaşmanın da ibadet haline getirildiği bir aydır.”(8)
    “Ramazan’da kalpler dirilmiş, gönüller uyanmış, zihinler durulmuş, idrak sayfaları temizlenmiş ve iradeler bileylenmiştir. Hangi düşman bu ayda mümini yakalayabilir, hangi günah bu ayda Müslüman’ı peşinde yürütebilir?”(9)
    Ramazan’ın gündüzleri Kuran’la, mukabeleyle aydınlanmış ; geceleri ibadetle, teravihle süslenmiş ; iftar, sahur ve dualarla gönüller nurlanmıştır.. bu kutlu ayda yardımlaşma, paylaşma coşkuyla dönüşmüş; ekonomik hayat hareketlenmiştir. Ramazan alış-verişleri, iftariyelikler, yardım paketleri, ramazan pideleri, iftar çadırları müthiş bir enerji oluşturarak büyük bir dua seline dönüşmektedir.
    Sadece bu kadar mı?
    “Ramazan ayı; müslümanın yaşam düzenini gözden geçirdiği, kendisiyle ve çevresiyle barıştığı bir barış ayıdır.”(10)
    Barış ayı kutlu olsun…
    Ramazan’da müminler birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sergilemekte, birbirlerine evlerini, sofralarını hatta gönüllerini açmakta, fitre ve zekât vererek malı sorumluluğu yerine getirmeyi bir ibadet bilmektedir. Dolayısıyla toplumda sevgi, saygı ve güven duygusu gelişmektedir.(11)
    “Böylece çoğu zaman sözde kalan ‘sosyal dayanışma’ ,’paylaşma’ gibi temenniler işe dönüşerek, ‘bir işin’ ‘bin sözden’ daha anlamlı ve yararlı olduğu somut olarak ortaya çıkmaktadır.
   








“Bu yönüyle Ramazan, ‘sözün işe dönüştüğü aydır’”(12)
    Ramazan ayı bu kadar anlamlı, bu kadar önemli bir aydır.
    Öyleyse Ramazan;
    “Aç-susuz kalmak değil,
    Kendini yenilemek,
    Topluma yönelmek,
    Aileyle bütünleşmek,
    Sorumluluklar yüklenmek,
    Ve kendini insanlığa adamak için adeta bir seferberlik ayıdır.”(13)
    Biz Ramazan’ı tam anlamıyla tutabiliyor muyuz bilmiyorum? Ama Ramazan bizi tutuyor. Bu kesin… Baksanıza, Ramazan’ı karşılayan İslam Dünyası Ramazanla aynı günde buluşamıyor bile. Buna rağmen ramazan onlara hayat vermeğe devam ediyor.
    “Ramazan yine geliyor. Önceki yıllarda da gelmişti. Fakat Kur’an’la mı geliyor, Kur’an’sız mı?
    İşte işin can alıcı noktası.
    Hz. Peygamber Hesap Gününde kendisine inananları Allah’a bir tek konuda şikâyet edecek. Onun hangi konu olduğunu biliyor musunuz? :
‘işte(o gün) Resul :’Ey Rabbim!’, diyecek, ‘Şu benim toplumum var ya; işte onlar bu Kur’an’ı terkedilmiş bir halde bıraktı!’” (14) (*)
    Bugün Kur’an nasıl terk edilir?
    Kur’an-ı Kerim :”Bilmediğin şeyin arkasına düşme.”(15) “Bilenlere danışın.” (16) derken, artık bir uzmanlık işi olan ‘hilali gözlemek’ eylemini bilenlere sormak yerine, dağlara tırmanarak tespit etmeye çalışmak Kur’an’ı terkedilmişlikten kurtaralım. Günlük Kur’an bizim kitabımız. Biz kitapsız olamayız. Ama bu kitap bizden uzaklaşıp başkasının olabilir.
    İslam’ın, Kur’an’ın, Son Peygamberliğin doğum yıldönümünü kutlarken, Kur’an’la bütünleşmenin de yollarını arayalım. Arayalım ki, artık Ramazan gelirken Kur’an’da yanında gelsin. Kur’an ayınız kutlu olsun.

YORUMLAR

  • 0 Yorum