Reklam
Ahmet Kocabaş

Ahmet Kocabaş


Berat Kandili

03 Nisan 2018 - 13:38

Berât, kelime olarak beri olmak,aklanmak,temiz ve suçsuz çıkmak,demektir. Kameri aylardan Şaban’ın on beşinci gecesini değerlendirenler tevbe ve istigfarla günahlardan temizlenip arındıkları için o geceye ‘Berat Gecesi’ denmiştir.
    Üç ayların başlangıcından Regaip’le başlayan, miraç’la devam eden kandiller Berat’la ramazan’a yaklaşıldığını haber vermektedir. Oruç ibadetiyle kucaklaşan mü’min Kadir Gecesiyle mutluluğu yakalayacak ve bayramda ebedi huzura erecektir.
    Berat Gecesini önemli kılan olaylardan bazıları şunlardır ;
1-    Bu gecede yaratılmışların bir sene içerisindeki rızıkları,zengin veya fakir olacakları,aziz veya zelil kılanacakları,yaşayıp ya da vefat ettirilecekleri ve ecelleriyle ilgili olarak Allah tarafından meleklere bilgi verileceği ifade edilmiştir.
2-    Kıble’nin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kabe yönüne çevirilmesinin hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde meydana geldiği bildirilmiştir.
3-    “Biz Kur’an-ı Mübarek bir gecede indirdik” ayetinde işaret edilen mübarek gecenin Kadir Gecesi olduğu tefsir bilginlerinin çoğunluğunca kabul edildiği halde kimi bilginlerce bu mübarek gecenin Berat gecesi olduğu iddia edilmiştir. Bu iddiaya göre Kur’an’ın tamamının Berat gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesinde de ayetlerin peyderpey inmeye başladığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır.
4-    Peygamberimize Peygamberliğinin bildirildiği gecedir, şeklinde bilgilerde bulunmaktadır.
5-    Berat gecesinde, her rekatında bir Fatiha ve on bir İhlas Suresi okumak ve iki rekatta bir selam vermek suretiyle yüz rekat namaz kılınmasından söz edilmiştir. İstenirse bu namazın her rekatinde Fatiha’dan sonra yüz İhlas Suresi okumak suretiyle on rekat olarakta eda edilebileceği haber verilmiştir.
Bu bilgiler ne kadar doğrudur?
    Bu haberlerin sahih olma durumu acaba ne kadar kuvvetlidir ?
    Bunlar üzerinde de kısaca durmak istiyorum.
    Bir defa Şaban’ın 15.’inci gecesi olan Berat Kandili’nin kutlama geleneği,Ma’dun,Mekhul ve Lokman ibn Amir gibi Şamlı tabirlerden kalmıştır. Onlar bu geceye saygı gösterip bunda çok İbadet yapmaya çalışırlardı. Başkaları da bu geceye Saygıyı onlardan öğrendiler. Ancak Berat Gecesini değerlendirmeye konusunda Şam bilginleri arasında iki görüş vardır :
    a.) Bu geceyi Mescid’lerde cemaatle namaz kılarak değerlendirmek müstahaktır.
    b.) Bu gece mescitlerde toplanıp cemaatle nafile namaz kılmak, va’z edip hikayeler anlatmak,dua etmek mekruhtur. Ancak kişi kendi kendine namaz kılabilir. Ebubekir et-tartüşi söyle diyor;’İbn Vaddah : Hocalarımızdan, fakirlerimizden hiç birinin Şaban orta gecesine değer verdiğini ve bu gecenin, öteki gecelere bir üstünlüğü olduğunu kabul ettiğini görmedik’ demiştir.
    Şaban’ın ortasında kılınan ‘Berat Gecesi’ namazının 400(“0”0) yılından sonra Kudüs’te ortaya çıktığı, bu namazın ilk defa 448 (1058) yılında Kudüs’te mescid-i Aksa’da kılındığı ve zamanla yaygınlık kazanarak sünnet gibi değerlendirildiği rivayeti nakledilmektedir.
    Berat gecesine ait İbadet ve namazlardan bahseden hadislerin hepsinin uydurma olduğu hususundan hadis bilginleri görüş birliği içindedir. Bu nedenle bu gece için oniki,ondört, yüz rekat bnelirli rekatları olan namaz kılınması dini dayanaktan yoksundur.
    ‘Biz Kur’an-ı Mübarek bir gecede indirdik’ ayetindeki mübarek geceden her ne kadar bazı alimler Şaban’ın orta gecesini anlamışlarsa da Kur’an’ın Hz. Peygamber’e Kadir Gecesinde indirildiğini bildiren ayeti göz önüne alan İslam alimlerinin çoğunluğu, burada kadir gecesine işaret edildiği rivayetini daha kuvvetli bulmaktadırlar. Kıblenin değişmesiyle ilgili, ‘Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir’ ayetiyle kıblenin değiştiği, ancak bu değişikliğin gününün tesbitiyle ilgili farklı görünlerin olduğu da bir gerçektir. Bazı kaynaklarda bu konuda ; ‘Bedir Gazası’ndan iki ay önce Recep ayı içinde öğleyin güneşin zevalinden sonra meydana geldi’ denilirken, bazılarında da, ‘Bu emrin namaz dışında- ki Kurtubî bunu kuvvetli buluyor-yahut ikindi ve ya sabah namazında geldiğine dair rivayetlerde vardır Fakat rivayetlerin kuvvetlisi, öğle namazında gelmiş olguğudur’, denilmektedir. Öte yandan yine bazı kaynaklarda da ‘kıblenin değiştirildiği günlerde, hicretin üzerinden yaklaşık on yedi-on sekiz aylık bir zaman geçmişti’ ifadeleri mevcuttur. Öyleyse Kıble değişikliğinin Şaban ortasında olduğunu söylemek oldukça zordur. Berat gecesi ile ilgili diğer bilgilerin de doğruluğu belgelendirilememiştir.
    Hz. Peygamber’in ; ‘Allah-Rahmetiyle-Şaban’ın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelp Kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar’ buyurduğu bildirilmiştir. Diğer bir hadis’te de Hz. Peygamber ; Şaban’ın ortasında gece İbadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, Yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, Yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der. Buyurmuştur. Ancak eserlerinde bu hadislere yer veren Tırmizi ve İbn Mace, bunların senet yönünden zayıf olduğuna işaret etmektedir.
    Berat Gecesi ile ilgili şu ilginç bilgileri de burada vermek istiyorum :
    Abbasiler zamanında Şaban’ın on beşinci gecesi ‘Vekud (                  ) bidati çıkarılmıştır. İbn Dıhye’den naklolunduğuna göre, bu bidatın ilk kaynağı, Bermekoğullarından Yahya İbn Halit’tir. Bermekoğulları Mecusi olup, bu Mecusi adetini İslam’a da sokmuşlardır. O gece yemek sofralarını mumlarla, Şem’alarla süslerlerdi. Mısır’da hüküm süren Türk Meliklerinden melik Kâmil zamanına kadar bu bid’at devam edip gelmiştir. Melik Kâmil bunun Mecusi adeti olduğunu öğrenerek kaldırmıştır.
    Peygamber ve arkadaşları, Kur’an da faziletine işaret edilen ramazan geceleri, özellikle Kadir Gecesi dışında başka geceleri bir birinden üstün tutmamış, hepsini de güçleri nisbetinde değerlendirmişlerdir. Yüce Allah Kur’an’dan : ‘Bugün, size, dininizi olgunlaştırdım, size olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı beğendim’() buyurmaktadır… Her Mümin istediği zaman, istediği kadar ibadet edebilir. Hiç kimse ibadetten men edilemez. Ancak dinde olmayan şeyleri dine sokup dinin sadeliğini bozmak yasaktır. Bu iyi niyetle de yapılsa dine ve İslam’a zarar vermektedir. Bundan dolayı, ‘Peygamber neyi verdiyle onu alın, sizi neden menettiyse ondan sakının () haşır 17) ayetinin emri gereği Peygambe’in getirdiği dini bid’at lerden, katmanlardan uzak tutup, o’nun getirdiği şekilde uygulayarak Safiyetini korumak her müslümanın görevidir.
    Sonuç olarak böyle gecelerde özel İbadetler İcad etmeden dilediğimiz kadar kaza namazı, nafile namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okuyarak üzerinde düşünmek, Tefekkür etmek, Yetimin elinden tutmak, Fakirin yanında olmak, Çaresize çare bulmak, Berat GHecesini en güzel kutlama şeklidir.
    İnsanın böyle zamanlarda kendisiyle, ailesiyle, çevresiyle uyum içerisinde olması, yönünü Allah’a dönmesi herkesle barış içinde bulunması yapılacak en güzel davranışlardır.
   
    Berat Kandiliniz Kutlu Olsun…


YORUMLAR

  • 0 Yorum