Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


YETTİ BE GARİ

03 Nisan 2018 - 13:38

Bu bir feryattır.

    1973-74´ lerde  tanıdık. Gün oldu yıldızımız zannettik sizi. Değer verdik, saygı duyduk. Ama baktık ki ne zaman bir kriz durumu var. Kriz sever, kriz savar gibi ortaya çıktınız. Ön aldınız.  Bir çoğumuzu da inandırdınız. Ama baktık ki bu ön almanız sadece kendiniz içinmiş. Partiniz ve fikriniz son sıradaymış.

    Bu ihtirasınız hiç bitmedi. Yıl 2017, yaşınız 90´ lara dayanmış. İhtiras, ihtiras.

Sadece ve sadece kendi egonuzu tatmin için çıkıyorsunuz ortaya. Bir çuval inciri berbat edip oturuyorsunuz yerinize.

    Bu parti sizi aday olduğunuz 5 kongrede genel başkan yapmadı. Bu millet genel başkan olduğunuz 5 seçimde partinizi birinci yapmadı. Bir seçimde de barajın altında bıraktı. Buna rağmen çekip gitmesini bilmediniz. Çok elim, çok utanılası bir şekilde kasetle gitmek zorunda kaldınız. Partiliniz olarak utandık, yerin dibine girdik. Sen, yalancı pehlivanlar gibi ortalarda dolaştın durdun. Sosyal Demokrat bir parti de olduğunu hatırlayıp Avrupa´da ki örnekleri gibi kaybettim, çekiliyorum diyemedin. İhtirasların kaprislerin bitmedi. Ne zaman denge de bir durum oluştu. Fırsat bildin. Dengeyi kendi lehine çevirmek için adım attın. Partini sattın, sıfıra indirdin. Kendin kazanmak istedin,  partim ne olursa olsun dedin.

    Bu ihtiras, bu kifayetsizlik seni öldürecek ama sende bu partini öldürdün gittin. Haberin var mı Sayın DUAYEN. =Nasıl duayen isen? =  Hiçbir  öngörüsü  gerçekleşmeyen  duayen.

    7 Haziran 2015 sonrası kendi kafana göre partine bile danışmadan gittin Meclis Başkanlığı dilendin. Ön aldın. Hem  liderini hem  partini çiğneyerek. Gizlice, sinsice. Ne oldu?  Partin ve Türkiye kaybetti.     

          Son referandum sürecinde öyle bir benzetme yaptın ki Peygamberimize kadar dayandırdın. Gaf olur ama bu kadarını ancak çocuklar yapar. Bu gafını düzeltemedin bile. Yine  bir  çuval  inciri  berbat  ettin.  Sonuçta partin ve  Türkiye  kaybetti.

      Yine referandum  sonrası seçim hileleri konuşulacağı yerde  konuyu durup dururken 2019 başkanlık seçimlerine  getirip senin Abdullah Gül teklifin ile ya Ben olayım ya Kılıçdaroğlu sen ol dayatman konuşulur oldu. Yine  kendiniz ve  partiniz  dışındaki  herkesin  can simidi  oldunuz.  Partinizin ise  kabusu oluyorsunuz. Kuzum siz ne zaman partiniz ve ülkeniz için doğru bir hamle yapacaksınız. Çok  merak  ediyorum.  Bundan böyle tüm parti liler ve Türkiye sizin için şöyle diyecektir. 

   --“Hiçbir zaman, hiçbir yerde partisi için, ülkesi için hiçbir doğru hamlesi olmamıştır.”   -- Ne yaptı,  ne etti ise hep kendisi için, kendi ihtiraslarına, egosuna yenik düştüğü için ön almıştır. O´na hakkımızı helal etmiyoruz. Amacı da zaten hiçbir zaman partisinin kazanması değil hep   kendisinin kazanmasına yönelik olmuştur”. Diyeceklerdir. Yetti be gari BAYKAL

     Düş yakamızdan . Sana bir şey mi  soran var?  Seni  kırmızı dipli  mumla  arayan mı var?  Ön alıp  durma,  durumdan  vazife  çıkarma, yeter artık, yeter.  Söyler misin  kuzum, canım, ciğerim.

Evinizde oturmanız, torunlarınızla oynamanız için size daha  kaç kaset lazım.

     Ayrıca Sayın Kemal Kılıçdaroğlu´nun “Kavga edenleri kapının önüne koyacağız.” lafına merhum Süleyman Demirel´ in bir sözünü hatırlatmak isterim. 1980 öncesi  yıllardı.  Demirel partisinden istifa edenler için şöyle demişti. “Arkadaşımız bizim arkadaşımızdır. Neden istifa ettiğini soracağız. Derdi varsa dinleyeceğiz.”

Sosyal Demokrat bir lidere  Demirel´ in söylediği gibi söz yakışırdı. 5 seçim kaybettikten sonra herkesi kapının önüne koysan ne olur, koymasan ne  olur? Bize  koltuk  kapmasını bilen  değil,  koltuğu bırakabilmeyi bilen adamlar lazım.  Öyle  değil mi  dostlar.?  Mezarlıklar,  hayatta iken kendini  vazgeçilmez  sananlar la  doludur. Gidip  bakabilirsiniz.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum