Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Tekel İşçileri

03 Nisan 2018 - 13:38

Aheste Aheste
Eziliriz, kum oluruz
Elenir, un oluruz.
Acıyı ekmek ederiz, öfkeyi katık yaparız.

Yollara, bellere çıkarız, görürüz, gözleriz.
Düşünürüz, düşleriz, yaşarız, yaşlanırız.

Ağıtlar yakarız, ağlarız, sızlarız.
Kendi mezarımızı kendimiz kazarız.
Her şey aheste, hepsi aheste, aheste

Musa Çetin

41 kere maşallah diyelim. 41 gündür devam eden Tekel işçileri direnişine… Emeğinden başka kaybedecek bir şeyi olmayanlar için ne şanlıdır bu direniş, Onları buradan saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Selamlıyorum da birazda sitem ediyorum onların şahsında: onlara, İstanbul itfaiyecilerine, diğer işçilere, sadece emeğiyle geçinenlere, emeğinden başka gücü olmayanlara, birlik olamayanlara, birlik olup ta dağılanlara, birlik olup ta gücünün farkında olmayanlara, olmak istemeyenlere. Sitemim var sitemim.

Neden mi? Bakın neden sitemkarım. Tekel işçileri bugün bıçak kemiğe dayandığı için direniyorlar. 4/C ye karşıyız, özelleştirme istemiyoruz, haklarımızı istiyoruz diyorlar. Bunlar güzel şeyler. Takdir ediyorum. Ama düşünüyorum da 20.y.y.’ın ilk yarısında Almanya da Hitler kazandığında önce Yahudileri topladılar, Yahudi olmayanların gıkı çıkmıyordu. Sosyalistleri, komünistleri topladılar, solcu olmayanların sesi soluğu yoktu… Kendilerinden olmayanları tek tek toplayıp esir kamplarına, zindanlara, fırınlara atmaya aşladıklarında yine suspus olanlara sıra geldiğinde artık onlar içinde ses çıkaracak grup, kimse kalmamıştı. İşte bugün Ankara’da ki Tekel işçileri maalesef bu pozisyondadır bana göre. İşte onun için sitemkarım.

Değerli işçi kardeşim 90 yılların başlarında PTT işçileri sözleşmeli yapılırken, Süt Sanayileri, Çimento fabrikaları, Limanlar…v.b. birer birer kapatılıp ve satılıp işçileri ve memurların işine son verilirken, tüm işçiler taşeronlaştırılıp sendikasızlaştırılırken, okumayan ama evlenmemiş kız çocukları bile SGK kapsamından çıkarılırken, tüm öğretmenler ve sağlık çalışanları sözleşmeliye ve ücretliye zorlanırken, özel istihdam büroları gibi köle yasaları çıkarılırken Hitler Almanya’sında ki gibi sıra bana gelmez diye düşünenler, bıyık altından kıs kıs gülenler, zaten bunlar zarar ediyor, çalışanlar bedava maaş alıyor diye sadece ve sadece emeğiyle geçinenleri aşağılayanlar biz değimliydik. Kafamıza saksı mı düştü de şimdi akıllandık.

Sevgili işçi kardeşlerim; Lütfen söyler misiniz zarar eden fabrikalar, devlet işletmeleri sizin emeğiniz yüzünden mi zarar etti. Hayır, hayır sakın bana evet demeyin. Onlar sadece kötü yönetimler, iplerin siyasiler üzerinde olduğu kötü yöneticiler yüzünden zarar etti, ettirildi, satılmak için de bahaneler oluşturuldu. Sonra da bu günlere geldik… Her şey aheste, aheste. Çok sevdiğim, sevgili merhum öğretmen şair Musa Çetin’in değişiyle.

Peki bu gün durum ne? O günlerde sendikaya, örgüte, birliklere hiç sıcak bakmamıştınız o küçük dünyanızda. Onları birer birer kaybettiniz. Çok geç kalmadınız mı, yazık yazık bizlere, sizlere. Yine de zararın neresinden dönersen kardır. Tırnak altında can kalırmış. Başarılar sizlere. Gönlüm sizlerle.

Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum