Bu gün sizlere içinde bulunduğum işle ilgili bir konudan bahsetmek istiyorum. EMNİYET SÜRÜCÜ KURSU Müdürü olarak diyorum ki 05 Temmuz 2011 tarihi itibariyle bundan böyle hiçbir ilkokul mezunu sürücü belgesi(ehliyet) alamayacak. 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre; Sürücü Belgesi almak isteyenler(A1-A2-B-C-D-E Sınıfı) en az ilköğretim (ortaokul) mezunu olmak zorundalar. İki defa 5’er yıl uzatılan bu süre artık sona erdi. Sizin anlayacağınız ilkokul mezunlarının hayalleri suya düştü. Peki bu uygulama doğru mu?
Halbuki çoğumuz “benimde bir arabam olur inşallah” hayaliyle yaşamışızdır. Günümüzde otomobil almak çok erişilemeyecek bir durum da değil artık. Yani otomobil lüks değil. Tam tersine zaruret oldu. Çoğumuzda işi bazen öyle abarttık ki neredeyse tuvalete bile araçlarımızla gider olduk. Benzin- mazot pahalı deseler de kimse alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Bu nedenle emekliliği yaklaşmış, bir yerden üç beş kuruş para kazanmış, para bulmuş, bu güne kadar araba aklından geçirmemiş ilkokul mezunu kişiler kolayca araba alabiliyor. “Oh be Allah bize de nasip etti” diye seviniyor. Ama gönül rahatlığıyla araba kullanamayacak. Çünkü ehliyet alamayacak. Ya ehliyetsiz olarak trafiğe çıkacak ya da oğluna, kızına veya komşusuna muhtaç olacak. Peki bu yasanın amacı ne olabilir? Olsa olsa DAHA BİLİNÇLİ SÜRÜCÜ YETİŞTİRMEK, KAZALARIN AZALTILMASI düşünülmüş olabilir. Umarım öyle olur. Çünkü ülkemizdeki duruma şöyle bir bakarsak araç başına en yüksek kaza oranına, kazalarda en çok ölüm ve yaralanmalara sahip ülkeyiz. Dünya lideri sayılırız.
Değerli okurlarım üç yıldan bu yana sürücü kursu işi içindeyim. Demek ki bu güne kadar verilen (ya da verilmeyen) eğitimler çok yetersiz kalmış.O güzelim arabalar çoğumuzun mezarı olmuş. Neden, neden ? Tek sebep var: KURALLARA UYMAMAK ,UYMAMAK. Şöyle bir durum dikkatimi çekti. Hiç kimse bizden eğitim-öğretim talebinde bulunmuyor. Genel istekler şunlar:
--- Hocam ben derslere hiç gelmesem olmaz mı? Ben direksiyon da biliyorum. Bir kerecik geleyim,yeter
---Hocam ben dersleri veremem. Sınava gitmeden bu iş olmayacak mı? Siz bir yolunu bulursunuz. Vallahi iki katını vereceğim.
---Ben nüfus kağıdını vereyim . Ehliyeti siz yollarsınız. Siz parayı söyleyin hocam.
---Fiyatınız kaç lira? 50-100 lira aşağı olmaz mı? ..vb.
İşte yukarıda gördüğünüz gibi bunlar ehliyet almak isteyenlerin genel istekleri . Biz de böyle isteklerle karşımıza gelen bir toplumun parçasıyız. Ne yapacağız? Çözüm ehliyet alanların öğrenim seviyesini yükseltmek mi olmalı? Evet bu bir seçenek olabilir. Bence başka seçenekler de denenebilir. Son yıllarda teorik sınavlar çok da iyi şekilde, ciddi şekilde yapılıyor. Böyle olması güzel. Uygulamalı sınavlar da her zaman her saat yapılabilmeli. Şehir dışı, şehir içi, park etme, geri gitme vb şekildeki uygulamalar sınavlara eklenebilir. Böyle olunca OKURYAZAR olmak da bence yeterlidir diye düşünüyorum. Bir çok Avrupa ülkesinde okuryazarlık yeterli sayılıyor. Vatandaşımızın araba ve ehliyet hayalleri suya düşmesin. Yeni Hükümetimizden bu konuda hayırlı haberler bekliyoruz. .
Lütfen dikkat! Kaza, daima geliyorum der.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR