Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


ŞİMDİ ÇİÇEK VAKTİ

03 Nisan 2018 - 13:38

Dün sabah bir kadın  şöyle diyordu:  “Şimdi  çiçek  vakti.”  Hem  çiçek  tohumu  alıyor ,  hem de  arkadaşına  izah ediyordu.  Bu söz  çok hoşuma  gitti..Bunca  gürültü,  patırtı,  kavga, dövüş,  bomba,  kaza ve   savaş  çığlıkları içinde bana ilaç  gibi  geldi. Daralan  nefesim  biraz  rahatladı.
     “Şimdi  çiçek  vakti”  Bahar   geldi ya. Doğa  ve  insanlar kar kış  esaretinden   kurtuluyor. Kendilerini  bahçelerine, tarlalarına,  sokaklara,  piknik  yerlerine  atıyorlar. Bakla  kazanlar, buğdaylara gübre  atanlar,  yeni  fidanlar dikenler,  ağaçlara  aşı  yapanlar  herkes  doğaya bırakmış  kendini. Darısı tüm suçsuz  yere özgürlükleri  alınmışların başına.  Onlar da en kısa  günde  kendilerini  doğaya verme  imkanına  kavuşurlar inşallah.
      İşte erikler,  şeftaliler çiçek  açmışlar  bile. Önce  kızılcıkları gördük.   Sapsarı  gelin  gibi  oldular, hatta  üzerlerine  kar bile  yağdı. Ama  o  sarı sarı  çiçekler  bizi  mutlu  etti. “Aaaa  bak bahar gelmiş.  Ne çabuk da  çiçek  açmışlar”  diye  birbirimize  gösterdik.  Hani  Tilkinin  “meyvesi  olsunda  yiyivereyim” diye  erkenden gidip  dibinde  beklediği,  ama bir  türlü  meyvesi  olgunlaşmayan   kızılcıklar. 
     Haydi şimdi  çiçek  vakti. Balkonlarımız,   bahçelerimiz,  sokaklarımız rengarenk   çiçeklerle  dolu  olsun. Saksılardan  sarkan çiçekler  balkonları örtsün.  Beyaz   güller  en çok da  beyaz çiçekler  olsun.  Ak, pak . Saflığımızı,  içimizin, ruhumuzun    temizliğini , sadakatimizi anlatsınlar.   Kırmızı, al  kırmızı,  kan kırmızısı çiçekler  olsun.  Sevenlerin  aşkını  anlatsın. Çok  sevdiklerini ,  candan, gönülden,  içten  sevdiklerini  kırmızı  güllerle, kırmızı  karanfillerle, lalelerle,  doğadan  topladıkları doğal gelinciklerle  birbirlerine  anlatsınlar.  Bu  çiçeklerle sevgilerinin  kor  ateşi  gibi  sürekli olduğunu belirtebilsinler  birbirlerine. Kırmızı  çiçekleri  soldurmasınlar.  Sarı  güller diksinler,  sarı papatyalar  toplasınlar  sevdiklerinden ayrı  düşenler. Hasretlerini  sarı  çiçeklere  döksünler  gözyaşlarıyla  beraber.  Acılarını  içlerine  atsınlar. Bir  gün kavuşacaklarını  düşünerek.  Doğanın  her  rengi  olsun çiçeklerimizde. Gökkuşağı  gibi. Altından  geçebilenler  tüm arzu  ve  isteklerine  kavuşabilsinler. Çiçek  kokusu  saçılsın  etrafa.  Mahallemize  uğrayan,  evimize  yaklaşan  hangi çiçeğe  bakacağını  şaşırsın. Mest  olsun, kendisini  cennette  zannetsin , mutluluk  ve  neşe dolsun.  Hayallerimizdeki  cennet  olsa  olsa  böyle  bir yerdir  desin.   Leylaklar  bir  yanda,  zakkum  çiçeği  bir  yanda.  Hele hele nar çiçeği  yok mu  nar  çiçeği.  Ahh  ne  kadar  canlı  ne  kadar  göz  alıcı  olur.  Baktıkça   bakasın  gelir. 
      Doğa  kendini  yenilerken  bizde bahçemizi,  pencerelerimizi,  balkonlarımızı  yenileyelim. Çok  küçük  maliyetlerle, güzellik  yaratalım. Kışın  köhnemişliğini  yok edelim. Nasır  bağlamış  yüreklerimizin  bağı  çözülür.  Çiçeklerin  güzelliği  yüzümüze,  gözümüze,  gönlümüze  vurur  belki. Hep  beraber,  bütün şehir. Haydi şimdi  çiçek  vakti.  Çiçeklenelim.

Günün  sözü: “Bir  millet  uyuyorsa  onu  kolaylıkla  uyandırabilirsiniz.  Fakat  bir  millet  uyumuyor da   uyuyor  gibi  yapıyorsa,  onu  asla  uyandıramazsınız.   İNDRİA  GANDHİ.






  Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum