Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


SAVAŞA HEVESLİ OLMAK

03 Nisan 2018 - 13:38

Yıllar önce ortaokula giderken Sado.. diye devremiz bir arkadaş vardı. Bu Sado.. kısacık boyuna bakmaz yanına aldığı birkaç kişiyle hergün okulda çeşitli marazalar çıkarırdı. Bütün okul personeli ve öğrenciler lillallah etmişlerdi.

Bir bakmışsın yanındaki öğrencinin yeni alınmış kalemine veya silgisine el koyar, vermezdi.

Bir bakmışsın tuvalette sigara içer, içmeyenlere zorla içirmeye çalışır, sigarası yoksa olanlardan metazori sigara alır, itiraz edenle hemen kavgaya tutuşurdu.

Bir bakmışsın teneffüste ekibiyle beraber okul bahçesinde volta atarlar. Gelene geçene omuz vurmalar, çelme takmalar, olmadı enseye tokat atmalar hep bunlardaydı. En ufak diklenmede veya itirazda tekme tokat kavga hazırdı. Genelde de dayağı yiyen bizim Sado.. olurdu ama . Huylarından bir türlü vazgeçmezlerdi. Okulun belalısı olup çıkmışlardı. Okul idaresi, öğretmenler her gün mutlaka Sado.. ile bir şekilde muhatap olmak, nasihat etmek, bazen de Sado..yu cezalandırmak zorunda kalırlardı.

Bizler okulu bitirip başka okullara giderken bizim Sado.. efendi galiba ortaokulu da bitiremedi. Duydum ki ilerleyen yıllarda aynı davranışlarına arttırarak devam etmiş. Hayatı hep kavga, dövüş olmuş. Nerde bela, nerde maraza var bizim Sado.. hep orada. Adam yaralama, adam kaçırma, korkutma, bıçaklama şiddet arttıkça artmış, hatta babasını, amcasını bile bıçakladığı kulağıma gelmişti.

Bu Sado.. durup dururken nereden aklıma geldi? Gazetelerde, medyamızda Suriye konusu açıldıkça tüylerimi diken diken eden demeçler okuyorum da ondan aklıma geldi. Durduk yerde kendi kendimize bizim Sado.. gibi kavga dövüş çıkarmaya çalışıyoruz da ondan.

Hangi Ortadoğu uzmanı mikrofonu eline alsa, hangi bakana, hangi hükümet üyesine mikrofon uzatılsa “DERHAL SAVAŞ, DERHAL MÜDAHALE, HEMEN SURİYE’YE GİRELİM, HEMEN ESAD’I GÖNDERELİM diyorlar başka bir şey demiyorlar. Bu kadar savaşa meraklı, bu kadar kavga, dövüş isteyen başka hükümetlerimizde olmuştu ama, bu çok aşırı, çok abartılı bir savaş hevesi nereden kaynaklanıyor, neden kaynaklanıyor hiç anlamış değilim. Ne kazanacağız? Ülkemizin sınırları iki katına mı çıkacak? Sonsuz petrol yataklarına mı kavuşacağız? Ne, ne?

“Savaş zaruret olmadıkça bir cinayettir” sözünü unuttuk mu? Son gelen haberler Amerika’nın bile, İngiltere’nin, Almanya’nın, Rusya’nın,Çin’in bile böyle bir kara savaşına çok isteksiz olduğunu gösterdiği halde. Üstelik Amerika’nın tüm savaş masraflarını petrol zengini Arap ülkeleri üstlendiği halde böyle bir isteksizlik varken.

Peki biz neden bu kadar savaş heveslisiyiz? Bilen var mı? Bizim askerimizin, bizim çocuklarımızın canı bir tavuktan bile değersiz mi? Lütfen savaş çığırtkanlığı yapmayalım, barış taraftarı olalım. Unutmayalım çarpışan yumurtalar mutlaka kırılır. Hep birlikte savaşa hayır, savaşlara hayır diyelim.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum