Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


NE YAZALIM?

03 Nisan 2018 - 13:38

    “Size ara sıra duygu  ve  düşüncelerimi  anlatan yazılar  yazsam” dediğimde GAZETEÇAN  yetkilileri  “hay hay, Memnun oluruz, hocam”  dediler.    Yaklaşık 2-2,5 yıldan bu yana her  hafta   yazmaya  çalışıyorum. Ama  gördüm ki   haftada bir  yazı  yazmak bile  zormuş. Çoğu  kere gündemi  kaçırıyorsun. Geri  kalıyorsun. Ayrıca  kelimeleri cımbızla  seçerek yazman gerekiyor. Ya  her gün  günlük  gazetelerde  yazanlar ne  yapsın?  Allah’tan  ülkemizde  konu sıkıntısı  yok da   her  gün  yazanlar biraz daha rahat  olsalar  gerek. Çünkü  gündem şimşek  hızıyla  değişiyor  maşallah  ülkemizde. Bir de yazdıklarının bir  işe  yaramasını, halkı aydınlatabilme, bilgilendirebilme,  uyarabilme,  düşündürebilmesini istiyorsan  iş daha da  zorlaşıyor. Ama bazen  şu  melun soruyu da  kendime  sormuyor  değilim. Hakikaten halkımız  aydınlanmak istiyor mu?  Yoksa  tüm yazarlar,  çizerler  boşuna mı  kürek  çekiyor?  Bu  kadar yazı  çizi  insanları  acaba  düşündürüyor mu? Eh bir  kişi bile bir  hisse  kapıyorsa  mutlu olacağız.
     Şimdi bu gün  ne  yazarsın? Gece Bitlis  Güroymak’tan   şehit  polis  haberleri  gelmiş.  Üstelik birisinin  ailesi  İlimiz  Lapseki  ilçesinde  ikamet  etmekteymiş.  Bunlara kurulan  hain  pusudan mı bahsedelim,  Sabah Hakkari’den  gelen 24 şehit  bir  o kadar da  yaralının  olduğu terör baskınına  uğrayan karakol ve tabur baskınından mı bahsedelim?  Gördüğünüz  gibi  gündem  şimşek hızıyla mı  desem yıldırım  hızıyla mı  desem  hemen  değişiyor.
    Bu durumda nasıl  yazı  yazarsın.  Elim  kaleme  kağıda, klavyenin  tuşlarına  varır mı?  Hiç canım  istemiyor. Nasıl olsa   herkes şiddetle olayı kınayacak,  kınayacak,  kınayacaklar. Borsa bile  düşmeyecek, dolar, altın  bile  kıpırdamayacak. Sabahtan  akşama  flaş flaş flaş  diye bir veya  iki  gün medya söyler mi  bilmem  ondan sonra sen  sağ  ben selamet.  Hadi birkaç yerde de  cılız cılız protesto  yürüyüşü filan. Gerisi hikaye. Bir daha ki 20-30  ölüme  kadar  her şey  unutulacak.  Yoksa  itirazınız mı var?  Neyi  yazalım ki.  Neyi  değiştireceğiz ki? İzlediğimiz kadarıyla  30 yıldır  böyle  değil mi?

En  iyisi  bu gün  size sağda  solda  duyduklarımı,  halkımızın konularını!  Konuşulanları anlatayım.

  AÇ ŞU  ATV’Yİ

      Kahveye gelir gelmez başlıyor  söylenmeye. Aç şu ATV’ yi.  Haberler  başladı. “Eee Bekir Amca sizin evde televizyon yok mu” diyemiyoruz. Sonuçta  kahvecisin. Esnafsın.  Atv  bitiyor, Stv yi  aç, Samanyolunu  aç,Trt yi  aç. Mübarek  adam  bütün gece  boyunca  haber  izliyor. Arada bir de  “nasıl olmuş  be”  diye  sormasın mı? Hasta  ediyor  adamı.
    ---Masanın  üstündeki gazeteleri ve öbür  taraftaki  gazeteleri de  toplayıp  kendi masasında yığıyor. Öte bakıyor,  beri  bakıyor.  Sözcü, Güneş  vb. burnunu  kıvırıyor. Neden  Star, Tercüman  almıyorsun?  Diye   sormasın mı. Tepem  atıvermiş. “Bak  Bekir Amca  bu gazeteyi  babam  alıyor, onun için  burada,  diğerini de  ben alıyorum  kahvehane  için,  senin de  aldığın  gazete varsa getir de kahvede  herkes  okusun”  deyiver mişim   azizim.  Biraz  düşük  oldu ama ne  yaparsın,  sabrın da  bir sınırı   var.

ALACAKSIN ARAPLARIN PARALARINI

 Valla bu  adam  iyi  yapıyor. Avrupaya, İMF ‘ye falan ihtiyacımız  kalmadı. Avrupa, Amerika  yıllardan beri  böyle  yapıyor. Biz  ancak  uyandık. O da başbakanımız  sayesinde. Helal  olsun şu bizim  başbakana.
--Doğru  demiyor muyum? Araplara şirin  görünüyorsun. Kapıyorsun dolarları. Getirip  getirip bizim  bankalara  yatırsınlar,  bizim  ülkemize yatırım  yapsınlar sen de  keyfini  sür. Akıllı iş  yapıyor  başbakanımız.  Eskiden  öyle miydi. Araplar  bizi  düşman  bellerdi.  Yeşil yeşil  dolarları İsviçrenin,  İngilterenin,  ABD nin  bankalarına taşırlardı. Biz de  hava  alırdık.
---Yapma yav.
---Ama şimdi bak başbakanımız ikide bir  gidiyor Arap  ülkelerine, veriyor  gazı Arap liderlerine,  gelsin paralar,  helal  olsun ,  helal  olsun. Uyanık  olacaksın bu  devirde.30 yıldır MHP…  şu, bu dedik de  ne  oldu. Hep kriz, hep İMF, hep  Dünya Bankası ….sırtımız  yerden  kalkmadı. Yapanı  takdir  etmek  lazım.  Herkese,  her  ilçeye, her ile iktidar  partisinin  yerel  iktidarı  lazım.   En çok da  Çanakkale’mize  lazım.   Bak gör  o zaman Çanakkale  tutuluyor mu?
---Eh,  isteyenin  yüzü bir kara vermeyenin   iki olsun diyelim bu  sohbeti  bitirelim.

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum