Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


MUHTIRALAR VE DARBELER

03 Nisan 2018 - 13:38

Bugünlerde ağzını açan tutuklanıyor. Ergenekon örgütü ile ilişkilendiriliyor. Kurtla kuzu hikâyesini bilirsiniz.---Derenin kenarında otlamakta olan kuzuları gören kurt;  Bana bakın,  karnım çok acıktı içinizden birisini yiyeceğim. Hem siz hiç akıllı durmuyorsunuz. ---Aaa kurt kardeş şimdi biz sana ne yaptık. Şurada güzel güzel otluyoruz. Ben anlamam birinizi yiyeceğim. –Peki, bizim suçumuz ne? ---Vallahi dereden su içecektim,  suyumu bulandırdınız. –Aaa nasıl olur biz senin suyunu falan bulandıramayız bak biz derenin alt tarafındayız,  sen ise akarın üst tarafındasın.  Deseler de kurdun gözü dönmüş bir kere mazeret olmasa da bir kuzuyu yiyecek.   Bu günlerde olan çeşitli tutuklamaları duydukça aklımıza bu fıkra geldi.  Acaba bir darbe ya da muhtıra döneminde miyiz diye düşünüp kalıyor insan.
Şöyle bir düşündüm de son 60 yılın siyasetinde muhtıra ya da darbeler ne zaman gündeme gelse,  ardından sağ iktidarlar büyük çoğunlukla iktidara geldi… 1971 muhtırası hariç.  Güya muhtıralar başarısız sağ iktidarları yıkmak için verilmişti. Sanki muhtıraları talep eden muhalefetteki CHP idi Hep öyle lanse edildi. Ama hep farklı gelişti. CHP eridi, güçsüzleşti, yok oldu, bitti.
“Timur atıyla yolda gidiyormuş. Bu sırada halim, selim yaşlıca bir adama rastlamış. Atı birden ürkmüş… Timur atından düşmüş. Can havliyle –Bu adamı derhal yakalayın, uğursuz herif beni öldürecekti. Tez kellesi vurula.---Adamcağız Timur un adamları tarafından derhal yakalanıp bağlanmış.  Götürülürken zavallı adam Timur a doğru dönüp seslenmiş.—Bre adam bana uğursuz diyorsun sen mi uğursuzsun ben mi. Sen beni gördün sen attan düştün. Elin kolun bile kırılmadı.  Ben seni gördüm az sonra kellemi kaybedeceğim. Sence ben mi uğursuzum, sen mi?
Bu muhtıralar sizce kime uğursuzluk getiriyor.1960,1971,1980, meşhur 28 Şubat, Nisan 2007… Sağ partilere mi,  sol partilere mi? Ama şu bir gerçek ki halk muhtıradan yana gözükeni,  olanı seçimlerde cezalandırıyor. Aynı halk darbe anayasalarına da %90’larda oy veriyor.  Burada bir çelişki var ama çözmek imkânsız gibi.
Muhalefet partilerine  --özellikle kendini sosyal demokrat görenler--düşen her türlü diktatörlüğe karşı çıkmak olmalı. Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük istemeliler. 1970’li Yıllarda Rahmetli Ecevit muhtıraya karşı çıkarak halka kendisini çok iyi anlatmıştı. Şimdi de bunu da halka bir şekilde çok iyi anlatmalılar.  Özellikle halkın dilini kullanmak,  halka inmek gerekir.  Daha çok özgürlük,  daha çok demokrasi istemeliler.  Herkes için istemeliler. A lar,  B ler,  C ler için değil,  tüm halk,  özellikle yoksul halk için istemeliler. Madem Demokrasi; sabahın beşinde kapı çalındığında sadece sütçünün geldiğini bilmek rejimiyse daha çok demokrasi,  daha çok özgürlük diyelim. Size birisi bir şey vereceğini söylüyorsa sakın inanmayın. BEDAVA PEYNİR SADECE FARE KAPANINDA OLURMUŞ. Her şeyi hak ederek kazanın.


Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum