Ülkemizde demokrasi var. Siyasi partiler var. Cumhurbaşkanı var. Her şey taman. Sıkıntı görünüyor mu? Yok.
Peki uygulama nasıl? Kazanan parti tek hakim. Hatta kazanan partinin lideri tek hakim. Hiçbir milletvekili liderden habersiz demeç bile veremez. Hiçbir bakan liderden habersiz proje geliştiremez, bir karar bile alamaz . Bütün milletvekili adaylarını tek lider sıralamaya koyar. Bütün il, ilçe başkanlarını tek lider atar. Bütün belediye başkan adaylarını tek lider belirler. Bütün büyükelçileri tek lider seçer. Bütün üniversite rektörlerini tek lider ayarlar. Bütün valilerin, kaymakamların, hakimlerin, savcıların, silahlı kuvvetlerin atamaları, terfi ve yükselmeleri tek liderin ağzından belirlenir.
Diyalog yerine monolog geçerlidir. Meclis vardır ama Mecliste hiç kimse istediği kadar konuşamaz. Katı kuralları vardır. İktidar 10 dakika konuşursa muhalefete en çok 1-2 dakika verilir. Bin kanun çıkmışsa muhalefetin ortaklığı ve katkısı ile çıkan kanun sayısı üç bile değildir. Çünkü verilen tüm önerge ve teklifler iktidar tarafından anında reddedilir. Çok güzelde gerekçe bulurlar. Neymiş, “ bütün bunlar daha hızlı iş yapmak içinmiş. Muhalefetin konuşması zaman kaybıymış”.
İktidar mecliste böyle davranırken muhalefet ne yapar? Ne yaparsa yapsın? Mecliste zorlanan muhalefet medya da ise hiç yer bulamaz. Basının tek argümanı muhalefete sataşmak, aşağılamak, küçük düşürmek, itibarsızlaştırmak, ötekileştirmek olur. Çünkü iktidara şirin görünmek çok prim getirmektedir.
Mecliste derdini anlatamayan muhalefet medyada da kendini anlatmakta çaresiz kalınca ne yapar? Ne yaparsa yapsın. İktidar ister ki; “otursunlar maaşlarını alıp yatsınlar”.
Başka;
Sokağa çıkmasınlar, miting yapmasınlar, köy köy dolaşmasınlar, mahalle mahalle gezmesinler, ortalıkta gözükmesinler yeter. Neden? --Öyle olursa fitne fesat yayılır. Yanlışa yanlış demesinler, nasılsa zaman içinde düzelir O desinler.
-- Hata yapanı eleştirmesinler, hatasını yüzüne söyleyip bedelini öde demesinler. Bir dahakine daha dikkatli olur o, desinler.
---Ağlayanı, sızlayanı, mağdur olanı görmezden, duymazdan gelsinler. Olur bunlar bu kadarcık desinler.
---Atanamayanı, terfi edemeyeni takip edip kaale bile almasınlar. Vardır sebebi desinler.
---İşe giremeyeni, ihale alamayanı ya da bu konu da haksızlığa uğrayanı duymasınlar bile. Sizde iktidara dahil oluverin gari desinler.
Peki muhalefet başka ne yapsın. Sakın adalet madalet aramasın, aramak için yollara mollara düşmesin. DÜKKANI KAPATSIN GİTSİN. Muhalefet partisinin iktidar olduğu görülmüş mü bu topraklarda sanki. Avrupa da olur öyle böyle şeyler. Bizde ki de olsa olsa demokrasinin SANALI´ dır. Aslı başkalarında saklı herhalde.
Sanal alemden çıkıp gerçek aleme dönmek dileğiyle. Daha çok diyalog, daha çok hürriyet, daha çok demokrasi. Daha çok ortak akıl. No monolog, no kısıtlama, no anarşi, no terör.
Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.
YORUMLAR