Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Kurban Bayramı Ve Kurban Edilenler

03 Nisan 2018 - 13:38

     Geçen hafta yaşadığımız  Kurban Bayramını   en içten dileklerimle bir kez  daha kutlar,  tüm  halkımıza  sağlık ve  mutluluklar  getirmesini  temenni  ederim.
       Bu bayramda en çok kurbanlıklar konuşulmuş olsa gerek.  Bir asgari ücretten aşağı pek kurbanlık yoktu herhalde.  Kurbanlıklar ilçemiz pazarında ucuz olmadığı gibi arife günü öğleye kadar bitti. Diğer ilçelerimizde de böyle olmuş. Fiyatlar bayağı uçmuştu.  Umarım üretici sevinmiştir.  Acaba tüketici ne yaptı?  Şu çok iyi anlaşıldı ki ülkemizde üretici çok azalmış. Hatta hükümet dengeyi tutturmak için ithalata bile izin verdi.  Ama o da çare olmadı galiba. Son yıllardaki hayvancılık politikamız mı yanlış acaba diye düşünmemiz gerekiyor. Şöyle düşündüm de köyümüzün 30 yıl öncesini hatırladığımda her evde birkaç büyükbaş hayvan, her evde en az 30-40 küçükbaş hayvan olurdu. Şimdi sağdan saydım 3 kişi de koyun var, soldan saydım 30 kişide büyükbaş hayvan var. Gerisi emekli, yaşlı dul kadın ya da yaşlı dul erkek.  Üretici yok, yok. Emeklilik yeni bir meslek oldu. Çocuklar evlenirken bile “oğlunuz ne iş yapıyor  “  dediklerinde “babası emekli”  diye cevap veriliyor. Üretmeyen bir toplum ithalata ne kadar dayanabilir? Soru budur. Sorulması gereken budur?
    Değerli okuyucularım bu kurban bayramı arifesinde yeni bir müjde verildi. Devlete vergi borcu, elektrik borcu, bağkur, SSK borcu..vb.  olanlara yeni bir af geleceği, borçların yeniden yapılandırılacağı  övünülerek  söylendi. Tamam anladık her 4-5 senede bu ülkede böyle aflar çıkarılıyor. Bizim yaşımız da küçük değil bunlara aşinayız. Ödemeyenler,  ödeyemeyenlere kolaylık sağlanıyor.  %50-60-100 lara varan faiz indirimleri ve taksit imkanları sunuluyor. Tamam kardeşim, güzel kardeşim de son 4-5 yılda vergisini, bağkurunu, SSK’sını, elektriğini, suyunu, trafik sigortasını  düzenli  ödeyenlerin, aksatmayanların  suçu  ne? Yine kaçanlar kurtuldu, KÜMESTEKİ KAZLAR suçlu mu? Peki düzenli ödeyenlere bir kolaylık yok mu? Örneğin; bu namuslu vatandaşlarımız, sadık mükelleflerimiz önümüzdeki yıl ya da yıllarda vergilerinin sadece onda birini veya dörtte birini ödeseler güzel bir jest olmaz mı? Ödemeyenlere gösterilen bu müsamaha, af jesti, düzenli  ödeyenlere de bu şekle dönüştürülerek bir kerecik de onlar “ Allah Razı olsun Devletimize” deseler ne güzel  olurdu? Onların da duası alınırdı: Şimdi onlar kendilerini  ke…  gibi hissediyorlar. Hükümetimiz “BİZİ KURBAN ETTİ” diyorlar. Olan daima KÜMESTEKİ KAZLARA OLUYOR diyorlar.
     Tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN. Her yıl böyle bir gün vardır. Ne güzel. Ama bir türlü Öğretmenlerimizin sözleşmeli, ücretli durumu değişmiyor. Onlar da sistemin kurbanı oluyorlar. Hadi bakalım daha fazla onları üzmeyelim. Tekrar Öğretmenler günü kutlu olsun.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.




24/11/2010

Ali Osman KIRAŞ
  


YORUMLAR

  • 0 Yorum