Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


HAYIRLAR BAŞLADI

03 Nisan 2018 - 13:38

Nisan  geldi mi Çan´da  hayırlar  başladı demektir. Yöremizde  ilk  köy  hayrını  Yenice  Davutköy  başlatır. Her  yıl  18 Mart  anısına düzenlenen  köy  hayırının  arkası  kesilmez.  Nisan,  mayıs  hatta haziranda  bile  devam  eder. Bu  hayırlar  yöremizin  en  güzel  adetlerinden,  geleneklerinden,  göreneklerindendir. Köyde  her  haneye  belli miktar salma  yapılır. Dışarıda  olan köy  kökenli   her  zengine  -hayrımız var, katkıda  bulunur musun -- diye haber  yollanır. “Mutlaka bekleriz bak”  diye de  eklenir. Fakir fukaranın  çoğu  kere kendi  başlarına  güç  yetiremedikleri, yapamadıkları   hayır  hasenatı  topluca  yapabilmenin,  konu komşu  ile başarabilmenin hazzı  yaşanır.  Onlarda  böylece  hayır  yapabilme gururunu,  mutluluğunu  tadarlar. Hıdırellezle  özdeşleşen  bu  tarihi  gelenek ile  tüm civar  köylüler  ve  köyün  dışarıdaki  tüm  damatları, kızları, gelinleri ve  oğulları  ile   hasbihal etme, dostlukları  tazeleme,  kaynaşmayı  sağlamış  olurlar.

Bir  gün  önceden koyunlar, keçiler, duruma  göre danalar  kesilir. Misafir  ağırlama  çadırları,  yerleri hazırlanır. Pirinçler   veya  bulgurlar  ayıklanır.   Etler  pişirilir,  didilir.  Köylüde  bir  telaş,  bir  telaş  ama  tatlı  telaş.. Görme  gitsin. Muhtar yada aşçılardan emir  üstüne  emirler  gelir gider. Gerçi  son  zamanlarda bu  yemek  yapma  işini  bazı  muhtarlar  kasabadaki  bir  yemek  fabrikasına  ihale  ediveriyor  ama  bir  çok  yerde  eski  usul  hala  devam  etmektedir.

Dana  kesmek köylüler  için  epey  övünç  kaynağıdır. “Hayrımızda  tas  kebabı var”   sözü bayağı  havalı  olur. Kazan kazan etli pilavlar,  ayranlar,  yerine  göre çorbalar gelen misafirlere ikram edilir.

O gün köy meydanı panayır yerine döner. Seyyar  satıcılar,  oyuncakçılar, motorsikletli dondurmacılar, çok eskiden  macuncular,  kağıt  helvacılar  vb  köy  yerinde  cirit  atarlar. Bu  hayırların  en  çok  sevineni  herhalde  bekar gençlerle,  genç kızlar  ve çocuklardır.  Onlar  için  bir  nevi  bayramdır.  En  yeni  elbiselerini,  ayakkabılarını  giyerler. Habire bakkala, seyyar  satıcılara  taşınırlar.  Gençler  için genç kızlarla  görüşme,  konuşma,  buluşma  günü de  sayılabilir.  Hele  eskiden  salıncaklara binmeler,  leylakları, papatyaları kulağa  takıp  kordonboyunda  gezer  gibi  yürüyüşler    bu hayırları  daha  bir  anlamlı ve  özlenir  kılardı. Şimdi  ise gençler başlarını  kaldırıp etrafa  bakıyorlar mı  acaba. Başı önde bir  gençlik var, ah o  cep  telefonları ah.

Köyün kadınları   koca bir  çınar  ağacının  altında  ya da  koca bir  köy  evi bahçesinde sini  sini  yemekleri  misafir  kadınlara taşırlarken,  Köyün gençleri,  gelen misafirleri doyurmaya ağırlamaya uğraşırlar. Köy camisinde de ilçeden veya komşu köyden gelen imamların, hocaların, yerine göre vaiz veya müftünün de katıldığı Kuran-ı Kerim tilavetleri , Mevlid-i Şerif okumaları yapılır. İhtiyarlar;  falan  hocanın  sesi de  pek  güzelmiş”  diye birbirlerine  fısıldarlar.Camiler  erkeklerle ,  etrafındaki  gölgelikler, ev ve  ağaç  dipleri kadınlarla  dolar  taşarken köy kahveleri de bir çok  misafirle,  hasbihal  edenlerle,  bir  taraftan da  karnını  doyurmaya  uğraşanlarla dolar taşar.  Bu  arada  kalabalık dolayısıyla çay  içmek bayağı  zordur ama Kimse  kimseyi  neden mevlit  dinlemiyorsun,  neden  gürültü  ediyorsun  diye ayıplamaz,  hor  görmez.  Epey  zamandır  görüşmemiş   komşu  köylerden  gelen  dostlar,  kulakları  sağır  edercesine  gürültü  içersinde  birbirlerini  anlamaya,  şakalar  yapmaya   çalışırlar,   askerlik  anılarından,  hacı, umre  arkadaşlıklarından,  ölenlerden,   kalanlardan,  hastalıklardan,  hasta  olanlardan  bahsederler  lafın da göbeğini  çatlatırlar.

İlçenin siyaset erbabı, mülki amirleri de bu fırsatı değerlendirmeden geçmez. Her köy hayrına uğrarlar, arzı endam ederler. Onlar  için de ziyaret  olmazsa  olmaz  bir  etkinliktir. Pazar  gezmesidir .

Köylüler için önemli olan misafirlerin çok olmasıdır. Çokluktan dolayı  gözlemlediğim  bir  şey ;- sanki yemekler yetmezse daha mutlu olurlar. Çünkü bu  köy  hayrına misafirin  çok geldiği anlamına gelir.

-- “Hiç yemek kalmadı, son gelenler aç kaldı.” diye garip bir övünmeleri olur. Eğer misafir az olursa, yakınlardaki başka bir köy hayrını suçlarlar. Ama artan yemekleri de hiç ziyan zebil etmezler. Bakraç bakraç, çanak çanak bölüşerek isteyen köylülere ve misafirlerine verirler. Her  hayır  sonrası  herkes üç gün köy yemeği yer.

İşte böyle gani gönüllüdür köylülerimiz. Bolluktur bolluk .

Hayırlarımız mübarek olsun, Hayırlarımızı Allah kabul etsin.                   

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum