Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


DEMOKRASİ

03 Nisan 2018 - 13:38

      Demokrasi nedir? Diye sorsalar herkes değişik bir tarif yapacaktır. 1950´ ler de  iktidardaki partimizin adı DEMOKRAT  Partiydi. 1970 ler de sosyal demokrat partiler çıktı ortaya. 1990´ lar da Demokratik sol revaçlardaydı. 1960 lar da Demokrasi ararken Adalet Parti yükseldi. Seksenlerde dörtlü ittifaktan Anap çıktı ortaya, 2000 ler de demokrasimiz Adalet ve Kalkınmaya döndü. Yarım yamalak. Hep demokrasi aranıyordu.

     Demokrasi bu güne kadar bulunmuş en kusursuz rejim değil ama en az kusuru olan yönetim biçimi olarak tarif ediliyor. Her rejimde, her yönetim şeklinde İKTİDAR var. Ama sadece demokrasilerde muhalefet var. Demek ki demokrasi; “muhalefetin bulunduğu, yaşadığı, yaşatıldığı bir yönetim biçimidir” diyebiliriz.

      Her yönetim biçiminde iktidar yandaşları vardır. Ama demokrasilerde muhalif halkın örgütlenip iktidar olma isteği ve imkanları daima sunulmuştur. Muhalifler çalışarak alternatif olabilirler. Her yönetim ve rejimde iktidara sahip olanlar karar verme, yönetme, yönlendirme gücüne sahiptirler. Fakat sadece demokrasilerde herkes iktidara sahip olanları eleştirme hakkına sahiptir. Korkusuzca eleştirebilir. İktidardakilerde buna saygı duyar.

     Her yönetim biçiminde iktidardakiler icra kabiliyetine sahiptir. Yaptıkları eserlerle övünürler. Sadece demokrasilerde bu yapılanları muhalifler beğenmeye bilir daha iyisini isteyebilir. O zaman iktidardakiler kendilerini yenileyebileceklerini söylerler, muhalefete de haklısınız deyebilirler.

      Her yönetim biçiminde iktidardakiler zaman zaman hatalar yapabilirler, yanlışa ve gaflete düşebilirler ama sadece demokrasilerde bu hata ve yanlışlar telaffuz edilip söylenebilir, hatalı ve yanlış olanın düzeltilmesi istenebilir. O zaman iktidardakilerde özür dilemesini bilir hatta hatasını kabul edip görevden çekilir. Asla muhalefete meydan okumaz, onları susturmaya çalışmaz. Hatası karşısında sorumluluğu üstlenir. Bedelini de öder.

      Demokrasi iktidarda kalmak değil, muhalefeti yaşatmaktır. Muhalifi dinlemektir. Muhalife saygı duymaktır. Demokrasi çoğunluğun iktidarıdır ama azınlıkların koruyucusudur. Muhalefetin korktuğu, muhaliflerin sindiği, azınlıkların sesinin bile duyulmadığı bir yönetim biçimi demokrasi olamaz.

     Her yönetim biçiminde suçlular ve vatan hainleri olabilir. Fakat sadece demokrasilerde, onlara hukuk ve mahkemeler ceza verebilir. Halk asla linç etmeye kalkmaz.

      Demokrasi BERDEL ´in olmadığı, ağalığın kalktığı, başlık parasının unutulduğu, hamilelerin bile sokakta rahatça sokakta gezebildiği, geceleri kadınların sokaklarda yürüyebildiği, herkesin seyahat etme, konuşma, eleştirme özgürlüğünün olduğu bir yönetim biçimidir.

      Demokrasi kimsiniz diye sorduklarında Kürt´üm, Lazım, Türküm, Arnavut´um, Müslümanım, Yahudi´yim demeden önce İNSANIM diye cevap verebildiğimizde yaşayacak ve yaşatılabilecek bir rejimdir.

Gerisi lafı güzaftır.

“Bir insan öldüren bütün insanlığı öldürmüş” sayılır diyen bir dinin mensuplarına ancak böyle güzel bir DEMOKRASİ yakışır. İnsan onuru DEMOKRASİ´YE layıktır. Ayrıştırmak, ötekileştirmek, bölmek insan onuruna yakışmaz. Oyunlara gelmeyelim.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum