Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Daha Farklı Olabilir Mi?

03 Nisan 2018 - 13:38

Anlattıkça  anlattı,  bende dinledim.  Bana  göre bazı  yaralara   parmak basıyordu. Gerçi  böylelerine  halk arasında  nedense  pek hoş  bakmazlar,  pek itibar  edilmezler  ama –bu halkta  nasıl  halksa-- kendi  sorunlarına  sahip çıkanlardan  bile  hoşlanmaz, bu da  benim  tespitim. İnanmıyorsanız , isterseniz şöyle çevrenize  bakıverin.

   Evinde  kalan  artık  ilaçları  toplamış, belediye  sağlık  evine götürmüş. Hibe  etmek   istemiş. İstemiş ki  ilaç almakta  zorlanan   garibanlar gelip  belediyenin  sağlık evinden  ilacını alabilsin,  tedavisini  olabilsin. Biliyormuş ki 15  seneden  bu yana belediye  sağlık  evinden  böyle  bir  hizmet alınabiliyormuş.  Hatta  öncelerde kendisi de  belediye sağlık evinden   bu  şekilde ilaç  alıp  kullanmış. Ama  götürdüğü ilaçları  kabul  etmemişler, --Alamayız, yasak,   Sağlık  Bakanlığı’nın genelgesi  var, demişler.

    Geri  dönmüş, doğru Sağlık  Grup  Başkanlığı’na çıkmış.  Olayı anlatmış,  ilaçlarını  verecek bir  yer  aradığını söylemiş,  garibanlar  faydalansın istemiş.  Aldığı  cevap çok net: --- Çöpe  at. At gitsin. O  ilaçları alamayız,  genelge  var.

    ---Hay  genelgesi batsın  deyip  kızdıkça kızmış.  Şimdi  bana soruyor,  bende  size soruyorum.  Şimdi  biz çok  zengin  bir ülke miyiz,    ilaçları  çöpe atıyoruz.

---Hocam hastanede  tek  tek ilaç  verirlerken   bu yanlış  değil mi? 

---Televizyonlarda  gereksiz  ilaç  kullanmayın diye  bas  bas bağırırlarken bu  doğru mu?  der başka  bir  şey demez ve  hangi  akla hizmettir bu  anlamadım  gitti diye de  ekler.

     Amcamız   çok doluydu  ama  yapacak bir  şey  yoktu.  Çan daki  otoparkların  eksikliğinden,  rastgele her yere  park edilen  araçlardan, koskoca  hastanenin  ve acilin  önündeki  birkaç raçlık yetersiz  otoparktan  dem vuruyor.  Bir çok  sorunu sayıp  döküyordu. En  kötüsü Benim  gibi  zavallı bir    gazeteciden, gazetecilerden   umut bekliyordu. Gazetecilerin  her  şeyi çözebileceğini  zannediyordu.

      Halbuki  kazın ayağı  hiç de  öyle değildi. Gazeteciler patronlarının ya da yönetenlerin   müsaade  ettiği kadar  yazmaktaydılar.  Bel ki de  bunu   bilmiyordu. Bak,  daha dün   Koskoca  Hasan CEMAL  bile  Milliyet Gazetesinden  kovulmuştu. Ah be  amcam .  Nerdeee bağımsız    gazeteler,  gazeteciler.

    Keşke  her şey daha  farklı  olabilse!

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum