Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Bunlar Güzel Şeyler

03 Nisan 2018 - 13:38

Müjde, müjde. SBS kalkmış. Hele şükür. Eski bir eğitimci olarak çok sevindim.Nedir bu SBS?Bence Suçsuzların Büyük Stresi (SBS). Ne zaman başladı?4-5 sene önce.
    Amaç neydi?----Öğrencilerin üzerinden sınav yükünü kaldırmak, azaltmak. Dershanelere girişi durdurmak. Okulları ön plana çıkarmak denmişti. Zamanın Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin ÇELİK eğitimde büyük reform diye az öğünmemişti. Üzerine basa basa “DOĞRU OLAN BUDUR” demişti. Azıcık aklı olanlar, eğitimden anlayanlar, kendisinde cesaret bulup söyleyebilenler, yağdanlık olmayanlar:Bu büyük hatadır demişlerdi ısrarla. Eğitimi öldürüyorsunuz, öğretimi de bitiriyorsunuz. Okullarda öğrenciyi tutamayız, öğrenciler 4-5. sınıftan itibaren dershanelere yığılır, yanlış oluyor dediler, dediler ama dinletemediler.
    Kim haklı çıktı? Ne oldu? Çocuklar çocukluğunu yaşayamadı. Ki bu çocuklar daima suçsuz olanlardı. Oyunu,sporu,müziği,iş eğitimini unuttu.Her ders sadece türkçe, matematik, fendi.Veliler maaşlarının dörtte birini dershane senetlerine ayırmaya başladılar. Pazar ve market harcamalarından kısarak özel öğretmenlere ücret ödemeye çalıştılar. O küçücük(suçsuzlar)sabiler yarış atı misali daha çok puan, daha çok puan diye diye uykularında hafakanlar karabasanlar görür oldular. Sınıfta öğrencilerimiz kendini ifade etme, anlatma yönünden o kadar zayıf kaldılar ki annenizin adı nedir diye sorulduğunda;“SEÇENEKLERİ SÖYLER MİSİNİZ” diyen öğrenciler yetiştirdik. Mart nisan aylarından sonra okullarda 1,2,3, sınıflar hariç öğrenci kalmadı. Dershaneye gidenler gitti. Diğerleri de dershaneyi mazeret tutup sokaklarda, cafelerde vakit öldürdü. Yazık çok yazık. Bu 5 yıl içinde bu sistemin öldürdüğü çocukların hakkını kim ödeyecek? O günün sayın bakanı vicdanınız rahat mı şimdi? Gözlerinizi kapadığınızda MUTLU MUSUNUZ?
    Bu yanlışı düzelten şimdiki Milli Eğitim Bakanı N. ÇUBUKÇU’yu kutluyorum. Bu ülkede sınavları belki yok etmek mümkün değil ama yanlıştan dönülmesi bile önemli. Demek ki olabiliyormuş.
    Bugünlerde başka güzellikler de var. Örneğin Ana Muhalefet Lideri Kemal KILIÇDAROĞLU Türkiye’nin bir numaralı tek gündemi terörü iç siyaset malzemesi olarak kullanmayacağını, bu olayın ulusal boyutlu bir konu olduğunu, gerekirse Başbakanla görüşebileceğini, Hakkâri’ye, Van’a gitmek istediğini söyleyerek çözüme katkı sunabileceğini söylemesi ülkemiz adına beni umutlandırmıştır. Umarım karşılıksız kalmaz.
    Bu gün güzelliklerden söz açılmışken madem Mustafa SARIGÜL olayından bahsetmeden olmaz. Çok zamandan beri muhalefet cephesinde yeni bir arayış, yeni bir soluk arayan TDH adıyla bunu tabandan örgütlemeye çalışan Şişli Belediye Başkanının parti kurmaktan vazgeçtiğini bildirmesi, Ana muhalefetin yeni lideri Kemal KILIÇDAROĞLU’na destek ve şans verilmesini istemesi büyük bir feragat örneğidir. Az olsun benim olsun mantığının yıkılması, bütünleşme, kaynaşma zamanıdır diye değerlendirilmelidir. Artık her alanda uzun vadeli, ulusal politikalar üretme zamanıdır. Terör de, yoksulluk da, eğitim de, işsizlik de günlük politikalarla ortadan kaldırılamaz. Gelecek planları olmayanların geleceği olamaz.
    Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum