Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


BİR AŞKIN ANATOMİSİ -3

03 Nisan 2018 - 13:38

Ey  dost;

Tebrik  ediyorum  seni. Her  şey  gönlünce  olsun. Evliliğin rayında  değil mi? Bunları  seninle  konuşabilirsem  daha  iyi  olur  ama  yapamam. Bunu    bir  mektupla  daha  kolay  dile  getirebilirim.

    Biliyorum  bazen  isyan  ediyorsun., birine bağlı  yaşamaktan  nefret   ediyor ve  özgürlüğünü kaybettiğini  düşünüp pişman  oluyorsun. Ama  sakın  pişman  olma.,  HİÇBİR  ŞEYDEN  PİŞMAN  OLMA. Pek  kaderci insan  olmasam da   bunların  hepimizin  hayatında   olası  şeyler  olduğuna  inanıyorum.  Evli  olarak  birçok  sevinci ve kederi  birlikte  paylaşacaksın. Ama  bekar  olarak  birçok sevincin yalnızlık  içinde  olacak.

    Eminim   bir gün  isyan  edeceksin, birçok kimse  gibi ama   şu  an  etmeyeceğine  inansan  bile. Bir  gün işten  çıkış  saatinde ,  çokta  meşgul  olmadığın  halde  eve  gitmek  istemeyeceksin. O ayki  faturaları nasıl  ödeyeceğini   düşünüp  duracaksın. Beri  yandan da  benzin  fiyatları  artacak. Karın da  gün  toplantısı  için  birkaç  arkadaş  çağırmış  olacak ve  sen  onları  hiç  sevmiyor  olacaksın.  Pencereden  dışarıyı  seyredecek  ve  bir  sigara  içeceksin.  Bilinmeyen  bir  yolculuğa  çıkan  bir  geminin  ya da  kanatları  olan bir  bulutun içinde  olmanın  hayalini  kuracaksın.

     Güneş  batmaya  hazırlanıyorken günbatımı tatlı  bir  meltem rüzgarı  sana  seslenecek:   “Benimle  gel de sana  eğlenceyi ve macerayı  göstereyim. Faturaları  boş ver,  oralarda  seni  aç  bırakabilirim, yakabilirim  ama  söz  veriyorum ki  sıkmam. YAŞLANMADAN,  GÖBEK  YAPMADAN GEL, yoksa  seni  istemem!!”

    Ona  cevap  vermezsin,  veremezsin çünkü  sen  bunu  yapmayacak kadar İYİ BİR  EŞSİNDİR. Ama  yine de  içinden  kendi  kendine  homurdanırsın:--“Eğer  evli  olmasaydım  gelirdim.  Buradan  çıkar,  limana  iner   ilk  geminin  beni  götürdüğü yerde bir  iş  bulurdum,  belki  bir  gün  yaparım!”  dersin.  Ama  YAPMAZSIN çünkü  sen de bizim  ailenin  bir  üyesisin. BİZ  ARKAMIZDA  BİRİLERİNİ  BIRAKIP  GİTMEYİZ. Evine  gider ve bahçene  ektiğin ,  gittikçe  büyüyen   çiçeklere  bakar ve  kendine  her şeyin iyi gittiğini  söylersin.  Saçları  dağılmış, makyajı  bozulmuş,  yanağında  un  olan karına  bakar,  ne  kadar  tatlı  olduğunu  düşünürsün. Çok  çekicidir ve  sana  kurabiyeler  yapıyordur. Onu  en  tatlı  yanağından  öpersin çünkü  seviyorsun. Ve  belkide  o tatlı  meltemi  dinlemeyi  düşündüğün için  kendini suçlu  hissedersin

   Salona gidersin,  eline bir dergi  alırsın.  Göz  gezdirirken bir  çorabını  çıkarır,  spor  kısmını okurken de diğerini  çıkarırsın. Televizyonda  haberleri  açarken,  mutfaktan  bağıran  karına  yönelirsin.  “Tatlım ,  yemek  hazır  olmadan   önce  bahçeyi  sular mısın?  Sonra  vaktimiz  olmayabilir.,  şu  an  yapsan  iyi  olur.”  Eski  gençlik  günlerini  hatırlarsın ama  yapacağın  tek  şey  bahçeyi  sulamak  olur.

    Gün  batımı   hala  oradadır--- biraz  soluktur  ama  hala  muhteşem sayılır. Artık  seni  çağırmıyordur,  alay  ediyordur. Ama  sende  onunla  alay edersin    çünkü  hayaline  kavuşmuşsundur.  Ayrıca  biftek  nerdeyse  hazırdır ve  harika  kokuyordur. Rüzgarı  verdiği  boş  sözlerden  daha  iyi!

   Tabiî ki  karında  hayaline  kavuşmuştur  sakın unutma! Aslında  yemek  pişirmekle  hiç  ilgilenmez,  o  önlüğünü giymekten  nefret  eder ve üzerine  o kokuların sinmesini senin  kadar  sevmez.  O da  günbatımını  hayal  eder;  sence  böyle  sıcak bir  yaz  gününde  neden  kurabiye yapsın ki?

    Bu  hayaller  iyidir..Bu  hayaller  sana   aittir. Ama  evlilikte asıl  eğlence PAYLAŞMAKTIR.  Kurulan  planları , alınan  sorumlulukları ve  tabiî ki  yaşanılan  anları  paylaşmaktır. Fakat  bence  asıl  paylaşım ,  KONUŞABİLMEKTİR.  Pazar  sabahı  yatağınızdan  kalkıp  kimsenin  anlamayacağı  ama  ikinizin çok  komik  bulduğu  bir  şakanızın olması  demektir. Belki  öpücükler  daha  heyecan  verici  ama konuşabilmek,  utanmadan ya da zorla  değil samimice  konuşabilmek daha  önemlidir ve uzun  ömürlüdür. Bir  de  yatak  odasındaki  uyum,  hemen  birden  oluşuvermez. Zamanla  öğrenilir. Sabır  göstermeyi,  ince davranmayı,  bencil  olmamayı  öğrendikçe  daha da  güzelleşir.  Ve  kesinlikle  öğrenmeye  değer.

      Resmin hep  siyah  tarafını mı  gösterdim.  Yo  bu gerçek  değil.  Evlilik  hayat  gibidir;  kenarları  siyahla  çizilmiş  birçok  renkten  oluşur.  Soluk  sarılar da  vardır,  ateşli  kırmızılar da., mavinin ve  yeşilin derinliği de  vardır,  morun  hüznü de.Böyle  olması da en  iyisidir.  Çoğu  insanı  kırmızılar ve  morlar  kontrol altına alsa da  pembelerin ve  beyazın  bol  olması  dileklerimle  . Bir  dost, abi,  kardeş,  baba

Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum