Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Ben Simonlaşmayacaktım

03 Nisan 2018 - 13:38

     “ Herkes biliyor ki bu ülkedeki ihaleler büyük oranda hileli. Bu ülkede tapu,  Trafik, gümrük gibi birçok kurum rüşvet batağında. Yolsuzluk ve usulsüzlük esas haline gelmiş;   adam kayırma, torpil, her türlü hile yaygınlaşmış. Toplumun çoğunluğu bu ülkede bu işlerin doğru ve dürüst yürütülmediğine inanıyor,  ama en büyük   usulsüzlüklere   toplum  tepki  göstermiyor.  Hile, fesat ve rüşvete en çok karıştığına inanılan kişi en fazla oyu alabiliyor; en rüşvetçi kişi en itibarlı kişi olarak kabul görüyor. Bu örnekleri alabildiğince çoğaltmak mümkün. DEMEK Kİ ÇOĞUNLUK, HER TÜRLÜ YANLIŞLIĞIN BOL OLDUĞU, PİS VE KİRLİ BU ORTAMA UYUM SAĞLAMIŞ. Bu durumu kanıksamış ve normalleştirmiş.
        Bu durumu görebilmek ve algılayabilmek için ancak bu sistemin dışına çıkmak gerekiyor. Başka bir ülkede bir müddet kalıp oradaki şartları gördükten sonra o pis kokan Haliç’in durumunu fark edip bunun yanlış olduğunu göreceğiz.  Yoksa içinde bulunduğumuz şartlarda pislik her yana yayılmasına rağmen maalesef hiçbirimiz Türkiye’deki bu sistemin yanlışlığını algılayamıyor. Belki de uzun süre kötülükler,  yanlışlıklar,  haksızlıklar ve hukuksuzluklar içerisinde yaşamak, bunun içerisinde var olmak GÖZÜMÜZÜ KÖR ETMİŞ.  Tüm bu olumsuzluklara uyum sağlayarak bu anormalliği normalleştirmişiz.  Kurtuluşumuzun önündeki en büyük engelin bu olduğu kanaatindeyim.
     Bu bilince eriştikten sonra içinde yaşadığımız şartları kabul etmemeyi,  bu rüşvet, yolsuzluk, riya ve yalanla dolu ortamda yaşamaya mecbur olsam da asla bu durumu normal görmemeyi;  en küçüğünden en büyüğüne her türlü yolsuzluğa, hırsızlığa,  usulsüzlüğe tepki göstermeliydim. Hiçbir pisliği normal görmemeliydim. Etrafım ne kadar kirli de olsa kabullenmem, uyum sağlamamam gerekir diye düşündüm. Yani ben SİMONLAŞMAYACAKTIM.”
    Yukarıdaki satırlar ülkemizin bürokrasisinde en üst makamlara ulaşmış. Türkiye’yi en üst tepeden ve yurtdışından da izlemiş, görmüş. Olayların içinde bulunmuş çoğunuzun tanıdığı bir Emniyet Müdürüdür. Bu gördüklerini yazınca,  kitap haline getirince de derhal tutuklanmış birisidir. Ülkedeki HALİÇ BATAKLIĞINI görmek, hissetmek istersen,  lütfen bu kitabı okuyalım. Okurken YUH BEE, BU KADARI DA OLMAZ diyeceksin.
   Yinede enseyi karartmayalım. Gecenin en karanlık anı sabaha en yakın olan zamanıdır.


Not: Yukarıdaki satırlar Hanefi AVCI’nın Haliçte Yaşayan Simonlar kitabının 18.  sayfasından alınmıştır.


   

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.




07/12/2010

Ali Osman KIRAŞ
  


YORUMLAR

  • 0 Yorum