Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


BAZEN ÇOK ŞEYİ MERAK EDİYORUM

03 Nisan 2018 - 13:38

        Bu günlerde ve  her  zaman  merak  edilecek  o kadar  çok şey  var ki  nasıl  anlatsam  bilmem ki?  Atalarımız  ne  demişler; 
     Çok merak  iyi  değildir,   İnsanın  başına  ne  gelirse  meraktan  gelir mi?  falan filan.
 Olsun!  İnsanız işte düşünmeden  merak  etmeden  duramıyoruz, serde  madem  gazetecilik de  var.  Merak ettiklerimizi,  düşündüklerimizi paylaşalım. Medeni  insan   düşünür,  sorar,  sorgular.  Nedenini,  niçin ini arar.  Her sakallı deden olmadığına  göre   her  duyduğun,  her  okuduğun,  her  gördüğün de doğru   olmaz, olmayabilir.  Günümüzde öyle bir  bilgi  kirliliği, öyle bir  propaganda  bombardımanı  var ki  akla  karayı,  sapla  samanı  birbirinden ayırt etmek  neredeyse  imkansız.  İşte  bu nedenle biraz aklı  olan   sormalı,  sorgulamalı,  düşünmeli,  ısrarla  nedenini,  niçinini  aramalı. Aramazsa  kendisinden,  insanlığından  şüphe duymalı. Hiçbir  koyun yada  inek  şunu dememiştir; Bu  otları  yemleri  neden önümüze , yemliğimize koydular,  neden  bizi  çayıra  çıkardılar,  neden  bizi  mezbahaya  götürüyorlar?   Bu  arpalar da ne, bu küspede neyin nesi? Demez  diyemez. Sütünü  verir,  buzağızısı, kuzusunu verir,  gerekirse  etini,  canını  verir.  Ama  sormaz, sorgulamaz, itiraz etmez,  etmesini  bilmez. Arpasını yer,  etini sütünü  verir. Ey  arkadaş sen koyun  değilsin. Sor  sorgula. Her duyduğuna inanma, araştır, sonra  demeyesin  --durup  dururken  eniştem  beni  niye  öptü?
 Sen  insansın . Doğruyu,  yanlışı, Haklıyı haksızı  ayırt edebilmelisin, edersin de.
   
 Bu gün  23 Nisan: Türkiye Büyük Meclisi’nin Ankara’da ilk defa  toplandığı,  açıldığı  gün. Yaklaşık 92 yıl önce olan bu olayın  yıldönümleri  ULUSAL  EGEMENLİK ve ÇOCUK  BAYRAMI  olarak  kutlanıyor. Ulusal  Egemenlik  ne  demek?  Biz  ulus   olarak egemen miyiz?  Her  alanda  kendi  kararlarımızı  verebiliyor muyuz, verdiğimiz  kararları ulusça  uygulayabiliyor muyuz? Yani  kendi  göbeğimizi  kendimiz kesebiliyor muyuz?  Mesela En son İran ‘a  uygulanacak  ambargodan  muaf  tutulmamız istenmişti  ama %20 lik  daha az  alışveriş  dilimine  ülkemizi de  kattılar. Yoksa    birileri bizi  dolduruşa  getiriyor,  aslansın ,  kaplansın, sen bir tanesin,  en büyüksün, senden  büyük  Allah  var  deyip Alavere dalavere hep bizi  ketenpereye mi  getiriyorlar? Sadece  düşün.
 Öğrencilerimiz ,  çocuklarımız  yeni bir  ÖSS sınavından  geçtiler. Sonuçları  açıklandı. Kazanan,  iyi  puan  alanları tebrik ediyor, diğerlerine  daha çok  çalışmalarını,  umutsuzluğa  kapılmamalarını ve  hepsine  başarılar  diliyorum da  iki  sene  önceki  ÖSS-  KPSS   sınavında  toplu   kopya  olayının  sonuçları , suçlular  iki  sene  öncede mi kaldılar? O  olay  ne oldu  sahi? Cezalar  kesildi mi? Merakımı  bağışlayın.
              Son  günlerde  hızla doktorlara  saldırılar  oluyor.  Antep’ te bıçaklanan  doktor  ölüyor. Van’da  doktor milletvekili  tarafından dövülüyor. Bilmem nerde doktor tekme  tokat  dayaktan  geçiriliyor. Esefle  kınıyorum. Bize  ne oldu,  ne oluyor  demeden  duramıyorum. Kendimce  bir  muhasebe  yapıyorum. Tüm  bu  olanlar son yıllarda   bakanlar, yetkili ve  etkililer  tarafından  sürekli  suçlanan, itibarsızlaştırılan  doktorlara  karşı  halkta  biriken  bir  öfke  patlaması mı  acaba?  Eğer  bu tez  doğru  ise vay  bu  ülkede  olacakların haline.  Bundan  böyle  sırada  diğer  suçlananlar,  itibarsızlaştırılanlar  var  demektir.   Sayayım mı; Eczacılar  var,  doktorlar  var,  subaylar  var,  hakimler  var,  profesörler var, öğretmenler  var,  bürokratlar  var,  futbolcular  var,  antrenörler var, gazeteciler var,…. Var  da var..  Halkımız , benim  halkım  en  ufak  bir  fırsatını  bulduğunda  bunlara  saldıracak,  dövecek,  bıçaklayacak  hıncını  alacaktır.  Çünkü   bunlar  halkımız  için   asalaktır,  kan emicidir, yan yatıp durmaktadırlar, bir işe  yaramaz  adamlardır, halkımıza çok  çektirmişlerdir …vb vb. Ne  yapalım  halkımız  böyle  anlamıştır.  Hadi  bakalım  çık çıkabilirsen işin  içinden,  çık.  Yani  yukarıda  saydığımız  kesimler  sürekli  basın  önünde ve  dedikodu  tezgahlarında,  arka  odalarda   suçlanmış, itibarsızlaştırılmış, bunlarla  halkımız  arasına nifak  tohumları  serpiştirilmiştir. Alın işte  meyveleri karşımıza  çıktı. Haksız mıyım  ,  keşke ben  haksız  olsam. Kimse  bu  olaylara  münferit ,  istisna  diyemez. Şapkayı  önümüze  koyup  düşünme  zamanıdır.  Allah bu ülkeye  akıl  fikir  versin. Bu  topraklar  çoook  netameli topraklar.  Sadece düşünün. İyiyi,  doğruyu aramak için düşünün. Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum