Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Balıklarla Karıncalar

03 Nisan 2018 - 13:38

Bu ülkede yaşananlar beni korkutuyor. Kafam iyice karıştı. Kendimden şüphelenir oldum. Sizlerde de aynı duygu zaman zaman oluyor mu bilmem? Bu gün haklı görünenler yarın suçlu duruma mı düşecekler? Dün haklı olanlar bugünlerde sanki suçlu sandalyelerinde oturuyorlar gibi geliyor bana. Korkuyorum. Yoksa evhamlı yaşlılarımızın –İYİ GÜNLER DEĞİL BUNLAR- dediği gibi iyi günlerde değiliz galiba.

    Hikayeyi bilenleriniz vardır. Azgın nehrin suladığı bir ovada sonbahar ve ilkbahar da nehir taşkınları başlayınca ovayı sular kaplar balıklar da su üstüne çıkan karıncaları toplarlar,yerler. Sular birkaç gün sonra çekilince ise sağda solda kalan balıklar bu defa karıncalara, kuşlara yem olurmuş. İşte geçen gün duyduğum bir TV haberi bana bu hikayeyi hatırlattı. Gerçi güzide ulusal basınımızın hiçbirinde bu habere rastlayamadım ama. Haber şöyleydi: terörle, teröristle mücadele sırasında bölgesini çok iyi savundukları için oradaki asker ve subaylara üst amirler tarafından plaket,madalya verilmesi uygun bulunur. Bunun için o karakolda bir tören hazırlanır. Birçok yetkili ve amir davet edilir. Plaketin veya madalyasına alması gerekenlerden bir asker plaket almaya çıkmak istemez. Kendisini şöyle savunur: “Terhis olduğumda bu plaket aleyhime delil olarak kullanılabilir,adam öldürmekten cezalandırılabilirim, bu nedenle kabul etmek istemiyorum” de. Aman Yarabbim bu nasıl bir iş diye şaştım kaldım. İşte bu nedenle korkuyorum, işte bu nedenle ve daha birçok nedenle kafam karışık. Siz ne durumdasınız? Et kokarsa tuzlanırmış,ya tuz kokarsa?
    Suların çekilmesi ihtimalini düşünmeden hareket etmek mi,yoksa bir gün çekilebileceğini düşünerek tercihimiz hep doğru işler yapmak mı olmamı. Karar sizin,hepimizin.
    Kafam karışık diyorum size. Belki inanmıyorsunuz. Bakın neden karışık işte nedenlerden birisi. 1982 Anayasası bu halk tarafından %90’ın üstünde bir oyla kabul edildi. 1980 darbesi yapıldığında insanlar göbek atmıştı. En çokta ulusal basın ve medya, ABD ve Avrupa destek,tam destek demişti. Şimdi ne oldu? Bu anayasanın birçok maddesi tam mutabakatlarla TBMM tarafından kaç defa değiştirildi. Güzel, .çok güzel. Mutabakat varsa problem yok.
    Mutabakat olmayan maddeler için şimdi bir referandum süreci başlatıldı. Hani %90 nerde? Yine 12 eylül Anayasasını savunacak mı? Bilmem sanki Toplum tam ili kutup oldu. Onun için kafam karışık. Kimse sormuyor. Bu yeni maddeler ne getiriyor? Daha özgür sendikalar mı olarak, daha özgür üniversiteler mi olacak, daha demokratik bir yargı mı, daha demokratik partiler yasası, yasama ve meclis mi olacak? Yoksa hepsi sivil iktidarın ve yürütmenin eline mi geçecek? Kimse sormuyor. Sorgulamıyor. YAĞMURDAN KAÇARKEN DOLUYA TUTULMAYALIM. İyi düşünmek lazım sanki iyi.
    Konuyu kabakçı hikayesi ile bitirelim. Padişahın biri İstanbul da sokaklarda dolaşarak, bağıra çağıra sebze zerzevat satışı yapmayı yasaklamış. Sokakta kimi görürseniz malına el koyun, affederseniz itiraz ederse münasip yerine ….karsınız. Patlıcan, biber salatalık satıcısı bağıra çağıra yoldan sarayın önünden geçerken devriyeler satıcıyı yakalamışlar adam biriki itiraz edince demişler hiç şansın yok böyle böyle yapacağız yapacağız deyince adam gülmeye başlamış. Devriyeler şaşırmışlar. Bu adam ağlayacağı yerde neden gülüyor acaba? Diye sormuşlar cevabı şöyleymiş. “Arkadan kabakçı geliyor o zavallının haline gülüyorum” Anayasa oylaması inşallah buna benzemez.

    Ekmeğiniz katıklı,aşınız sıcak barış ve mutluluk içinde olalım.
    Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.


YORUMLAR

  • 0 Yorum