Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


AVA GİDEN AVLANIR

03 Nisan 2018 - 13:38

      Size üzülüyorum avcı kardeşlerim. Hem de çok üzülüyorum ve iyi anlıyorum sizi. Çünkü ben, çünkü biz hep av olmuşuz. Hep kanadımız kırılmış, hep kanımız akıtılmış.

      Avcı olmadık hiç, olmak da istemedik. Pırıl pırıl silahlar omzumuzda, kuşak dolusu mermiler belimizde, sustalı çakılar cebimizde yakışmazdı bize, özenmedik hiç avcı olmaya.

    Taşlarda öten kınalı keklik, çamların içinde seken ala geyik, hep kendi işini kendisi gören bozkurt, göğün özgürlüğünde somsuza yükselen kartal olmayı yeğ gördük kendimize, karınca kararınca. Kimsenin aşında, ekmeğinde gözümüz olmadı. Kimsenin suyunu keselim, bostanını bozalım demedik. Kendi yağımızda kavrulduk, kendi sobamızda ısındık.

    Ama siz, ama siz nicelerinin kanına girdiniz. Elinizde son model silahlar, tükenmeyecek kadar mermiler adım adım, karış karış taramaya çıktınız. Dağ, taş,  dere, tepe, bayır,çayır, ev, iş yeri, cadde, sokak, mahalle  demediniz. Tek tek nişan alarak ateş ettiniz, ateş ettiniz, durmadan ateş ettiniz. Çünkü avcıydınız ava çıkmıştınız. Malzemeniz boldu, teçhizatınız tamdı, desteğiniz sonsuzdu. Atışlarınız hep destekliydi. Karavana ihtimali azdı. Attıkça atasınız geldi. Vurdukça vurasınız geldi. Kendinizi dağların, taşların, kurtların, kuşların hakimi zannettiniz. Küçük dağları kendinizin yarattığını düşünmeye başladınız. Börtü böcek bile sizden korkmaya başladı. Çünkü elinizde silah vardı. Dozer vardı, kepçe vardı. Gazeteler, televizyonlar, dergiler vardı. Her şey vardı. Sizler son zamanların gelmiş geçmiş en azametli, en mağrur, en acımasız avcılarıydınız. Yanınıza varılmazdı, yanınızdan geçilmezdi. Ona çelme takar düşürürdünüz, buna tokat atar canını acıtırdınız, şuna saldırır üstünü başını yırtar insan içine çıkamaz hale getirirdiniz. Gez  , göz  arpacık  deyip nişan aldınız mı  bir  kere adamı  batırır,  adamı öldürürdünüz, şansı kalmazdı hiç.

        Şimdi sizi çok iyi anlıyorum. Bir tek ben anlarım sizi. Çünkü ben hep av oldum. Av olanların yanında oldum. Ağlıyorsunuz feryat figan, peki ağlatırken hiç empati yapmamış mıydınız? Kolumuz kanadımız kırıldı, vurulduk diyorsunuz ciyak ciyak, peki siz ateş ederken bir gün size de ateş edileceği aklınıza gelmiş miydi hiç?

      Bu haksızlık, bu görülmemiş adaletsizlik diyorsunuz. Peki siz insanları peşin peşin çarmıha gererken insanlığınızdan bir zerrecik ayağa kalkıp biz ne yapıyoruz böyle diye hiç olmazsa gece yatağa uzanınca hasbıhal etmiş miydiniz hiç?

      Şimdi sizin feryat figanlarınızı çok iyi anlıyorum değerli kardeşlerim. Haksızlığa ses çıkarmayan dilsiz şeytandır. Peki hep avcı olarak kalmayacağınız, kalamayacağınızı hiç düşünmediniz mi? Ayağınızın bir çalıya dolanıp yardan uçacağınız, avladığınız kurda kuşa yem olabileceğinizi, mataranızdaki suyun, torbanızdaki ekmeğin biteceğini, dağda avda aç açıkta kalabileceğinizi, geriden destek gelmeyeceğini, tam tersine yolların tutulabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?  Hiç aklınızdan  geçirdiniz mi acaba?

      Dünün avcıları, bugünün avı olabilirmiş. Size çok üzülüyorum çok. Sizin için şimdi muhasebe zamanı; ben ne yaptım, bana ne yaptılar deme zamanı. Avcılar her zaman değilse  bile bazen kendi kazdıkları kuyuya düşebilirler. Gün ola harman ola demiş atalarımız. Haksızlığa  sevinilmez  ama demek ki Mazlumun ahı yerde kalmıyor bu dünyada.  Umarım sizlerde  kumpasa  gelmişsinizdir.  Sizlerde mazlumsunuzdur. Her  zaman  hak ve adaletin  yanında  olmalıyı şiar  edinmeli  haksızlığa karşı  durabilmeliyiz.  Hepimizin alacağı  çok  dersler olmalı bu  olaylarda.  Gün muhasebe  günü.  Sular çekilince  karıncalar balıkları,  sular  kabarınca balıklar  karıncaları  toplarmış. Öyleyse  çay  kenarlarında fazla  dolanmamak  gerek.
Aşınız  katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

 

16/12/2014

Ali Osman KIRAŞ

YORUMLAR

  • 0 Yorum