Reklam
Kadir Kenar

Kadir Kenar


Yükselen Şerefiyenin Altında Kalırsınız!

03 Nisan 2018 - 13:38

Aşağı yukarı herkes bilir ama ben yinede bir hatırlatma yapayım; Şerefiyenin sözlük anlamında şu yazar: Bir yer bayındır duruma getirildiğinde, çevrede bulunan mülkler değerlendiği için bunların iyelerinden (komşularından) belediyece alınan para. Ya da halk içinde benzer olarak, kooperatiflerde güzel yer çekenlerden alınan para  olarak da kullanılır.

AKP Milletvekili Müjdat Kuşku’nun, vergi vermekte şeref kürsüsüne çıkanların huzurunda; Çanakkale şerefiyesi en yüksek illerin başında geliyor sözü bence çok önemliydi.
Şimdi gelin şerefiyesi çok yüksek olan ilimize bir bakalım. Bakalım da şerefiyemiz nerelere kadar yükselmiş görelim!

Başlayalım; başlayalım ama hangisinden başlayalım onu da bilemiyorum ki. İsterseniz Sümerbank Suni Deri işletmesinden başlayalım. Çanakkale’nin merkezinde yer alan, yüzlerce insanımızın ekmek yediği, geleceğini bağladığı işletmenin şerefiyesi yerle bir olmuş.
Kanyak fabrikası; şerifin eline geçmiş, o da kapısına kilit vurup Türk Moğol şirketine arsa olarak şereflendirmiş!

Yüzlerce insanın yanında, binlerce üzüm üreticisi o kadar şereflenmiş, o kadar şereflenmiş ki bağlarını söküp odun yapmış.
Şerefiyeye gel şerefiyeye..

Üzerinden siyaset yapılmaya çalışılan, trilyonlar harcanan şehitliklerimiz o kadar güzel bir hale getirilmiş ki, yüreklerimiz parçalanmış!
Truva gibi, Kazdağları gibi turizm potansiyelimiz o kadar şereflenmiş ki, teşviklerle bezenmiş ki, artık Çanakkale’yi hiç kimse tutamazmış!
Tarımımız için gerekli sulama sistemleri o kadar şereflenmiş ki; anlatmakla bitmezmiş! Hele hele, o duble yollar Çanakkale’nin şerefini, şerefiyesini almış götürmüş ki; bu da dillere destan olmuş!
Çanakkale’nin çürük çarık okullarının hepsi yenilenmiş; eğitimde şeref kürsüsüne çıkmış!
Daha sayayım mı ki.. Sıkıldınız biliyorum. bende sıkıldım.

Bu şeref kürsüsü çık çık bitmiyor. Ne kadar yüksek bir şerefiyemiz olmuş arkadaş! İnsanın gözleri yaşarıyor değil mi!
Yaşarmadı gözleriniz?
Yoksa ağzınız mı köpürdü bu kadar yüksek şerefiye kazandık diye!

&     &     &

Şeref kürsüsü töreninde, İbrahim Bodur konuşma yaparken salonun neredeyse yarısından fazlası boştu. İbrahim bey her zaman alıştığımız klasik konuşma tarzıyla dili döndüğünce insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırken, kızı Zeynep Bodur Okyay’ın Ankara ziyaretinden dönünce moralinin ne kadar bozuk olduğunu hiç çekinmeden oracıkta anlatıverdi. Seramik sektörünün duayeni; Anadolu sanayicisinin önderinin ağzından dökülen cümle hiç de güzel değildi. Seramik sektörünün içinde bulunduğu darboğazın yaşlı işadamımızı ne kadar üzdüğünü açıkça gördük. Kızı Zeynep’in Seramikçilerin başı olarak gittiği Ankara’da derdini anlatamadığını söyledi. Bir telefonla piknik yapmaya gelen bakan arkadaşları olan İşadamımız Ankara’da derdini dinleyecek ve anlayacak birilerini bulamadığını söyledi.

Evet bu memleketin şerefiyesinin ne kadar yükseldiğini çok açık görüyoruz.

&     &       &

20 Kasım 1958’de Çan’da dünyaya gelen, ana adı Cemile, baba adı Mehmet olan Müjdat Kuşku kardeşimiz kendi ilçesinde olan biteni seyrederken, vergi ödül töreninde ‘bu memleketin şerefiyesi çok yükseldi’ diyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Çanakkale’yi, Çan’ı temsil eden vekilimizi seçen insanların şerefiyesi yükseliyor mu, yoksa düşüyor mu siz karar verin.
İlçe Başkanı Ramazan Terzi tutuklandı. Çan’da büyük bir endişe kol geziyor. Çanlı ekmek, aş, iş derdinde.

Hazma Yıldız hocamız geçen hafta ne güzel yazmış: Bu ayıp Çan’a yeter demiş.
Evet sayın Kuşku, seni milletvekilliğiyle şereflendiren insanlarının ne halde olduğunu iyi gör! Ha şunu dersen sorun yok: Beni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan listeye koydu. Siz de oy verdiniz. Bundan başka bildiğim bir şey yok.
Bunda da haklısın ki, diyecek bir sözüm olamaz. Ama sana vekil seçildiğin zamanlar her zaman yanındayız diyen bir gazeteci olarak hayal kırıklığımı gizleyemediğim için de kusura bakma.

<u><b>Karne</b></u>

<b>Mustafa ADA
Çanakkale Belediyesi Zabıta Müdürü</b>

Geleneklerimizde ve dinimizde ‘nimet’ olarak geçen ve kutsanan ekmeğe karşı yasal işlem yaparken işin bu tarafını hiç düşünmedikleri ve de kırıntısına dahi basılması günah olarak görülen ekmekleri çöplüğe götürüp attıkları ve de gündüz işlerine bu kadar önem verirken gece sokakları kendi haline bıraktıkları için <b>0</b>

<b>İnci ÖZŞELEN
Kızılay Kan Merkezi Sorumlusu</b>

Yıllardır Sorumlu Hekimliğini yaptığı Kızılay Kan Merkezinin gittikçe vasatlaştığını ve işlevlerini yerine getirmediğini söyleyen doktor arkadaşlarını dinlemediği gibi, bir de onların sürülmesine neden olacak olayların önüne de geçemediği için <b>0</b>

<b>Remzi YİGİT
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı</b>

Belediye başkanının en yakında bulunan bir kişi olarak, neredeyse gününün 24 saatini belediyeye verdiği ve elindeki telsizle zabıtaları adım adım izlerken gece ortalığı saran suçuk ve köfte kokularını duymadığı için <b>5</b>

<b>Yunus Fatih KADİROĞLU
Ezine Kaymakamı</b>

İlçesindeki takdir ve teşekkür alan başarılı öğrencileri parayla ödüllendirerek, o belgelere manevi anlamlarının yanında maddi olarak da bir anlam katmayı ve özendirmeyi başardığı için <b>10</b>

<b>Raif ERMİŞ
Büyükhusun Köy Muhtarı</b>

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından ölen köylüleri M.G.’nin ölümünün duyulması üzerine paniğe kapılarak ekmek parası derdiyle ne söylediğini bilmeden konuştuğu için <b>3</b>



<b>Karnenin sözü</b>

Bir insanın elindeki en büyük güç seçebilme güçüdür.
M.Kone

<b>Şiir</b>

Ekmeden a gözüm biçmek olur mu
Kişi kısmetini tepmek olur mu
Karnı toka sofra çekmek olur mu
Olmaz yoz sığıra saman demişler.

Mir’ati – Nasihat Destanı


YORUMLAR

  • 0 Yorum