Nasıl Güveneceğiz?

Sizlere bu hafta siyaset, bürokrasi ve işadamı üçgeninde cereyan eden bir olayı anlatacağım. İçinde rüşvet ve kayırma dahil bir çok olayın geçtiği bu işin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için önce şunu söyleyeyim. Hükümet maden kanununda yapacağı bir değişiklikle, işletmelerden aldığı yüzde ikilik paydan vazgeçecek. Bu pay yeni kanunla doğrudan o yörenin kaymakamlığı emrine verilecek. Ve Kaymakam bu parayla yörenin ekonomik, sosyal, kültürel gelişimini sağlayacak. Yani anlayacağınız, maden sahalarında yöre halkının direncini kırmak adına, bir parmak balla iş halledilmeye çalışılacak!
Bir diğer cepheden de geçen hafta Altın Madencileri Derneği’nin bir basın toplantısı vardı. Orada bulunan Kanadalı şirket Teck Cominco’nun Türkiye Genel Müdürü şunu söyledi. ‘Gelin bizi denetleyin’ Her türlü denetime açık olduklarını beyan ederek; biz kötü bir iş, kanunsuz bir iş yapmıyoruz dedi.

Şimdi gelelim esas konuya. Elimde bir dosya var. Çan Yeniçeri Köyünde faaliyet gösteren Kalan Madencilik adlı şirketle, bu madenin eski sahibi Davut Bayram arasında geçen bir olay. Devlet ve kanunlar burada ne yapıyor şimdi onlara bakacağız. Ama önce Davut Bayram kim onu da birazcık yazalım. Davut Bayram, Bigalı merhum işadamı, hayırsever İlyas Bayram’ın oğlu. Adı Biga Şehir stadında yaşayan İlyas Bayram neyse oğlu da o. Yeniçeri Köyü’nü yüzlerce dönüm arazisini bağışlayan bir babanın oğlu. Kendisi de yaklaşık 50 dönüm yeri aynı şekilde bağışlamış. 1999 yılında kendisine ait olan ocağı, diğer muhataplar; Konyalı bir büyük ortak ile Çanlı küçük ortak ve bir diğer ortaktan oluşan Kalan Madencilik. İsimleri önemli değil. Gelmişler memleketimizde iş yapıyorlar. 

Peki burada ne oluyor. Davut Bayram maden sahasını bu şirkete veriyor. Ve Kalan Madencilik adıyla bu şirket çalışmaya başlıyor. Ancak aradan geçen zaman içinde, şirket Davut Bayram’a verdiği sözleri yerine getirmiyor. Davut Bayram burada mağdur duruma düşüyor ve kanuni haklarını aramaya başlıyor. Başlıyor ama, kanunu haklarını bir türlü alamıyor. Bu sefer elindeki tapuyla, Maden İşleri Genel Müdürlüğüne gidiyor. Ve bu şirketin kömür çıkarmasının durdurulması için bir yazıyla geri geliyor. Valilik, bu yazıya istinaden, Kaymakamlığa şirketin faaliyetinin durdurulmasını emrediyor. Ama Çan Kaymakamı Ahmet Ümit emri yerine getiremiyor. Çünkü madenin çalışmasına nasıl müsaade etmeyeceğini bilemiyor! Bu arada, Kalan Madenciliğin yüzde 5’lik ortağından birisi olan şahıs Ankara’ya gidiyor geliyor. Daha önce çıkan durdurma yazısının altını, herhangi bir sorun çıkmasın diye ilave bir paragrafla işi kurtarıyor. Madende kömür çıkarılmayacak ama, kazı ve iç suyu boşaltılacak maddesi ile beraber, kömür çıkarılmaya da devam ediliyor. Bu arada, Çan Kaymakamlığının da elinden bir şey gelmiyor. Kalan Madenciliğin küçük ortağı olan Çanlı kişide AK Parti ilçe yönetiminde olduğu için, konuya siyasette bulaşmış oluyor!
Sonra yine Allah’ın bir lütfu Maden İşlerinde bir operasyon oluyor. Ve bir mühendis rüşvet almaktan tutuklanıyor. Tesadüf bu ya, veren de Kalan Madenciliğin Ankara’ya gidip işlerini halleden ortağı çıkıyor.

Davut Bayram bu haberi alınca kalkıyor, üşenmeden Ankara’ya gidiyor. Davaya bakan Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan’a çıkıyor. Ve rüşvet olayının perde arkasını da savcı bey anlamış oluyor. Ama bunlar olurken maden çalışıyor. Kömür yüklü arabalar devam ediyor. Kanunu uygulatamayan Davut Bayram olayı bu sefer basına yansıtıyor. O zaman da Jandarma ekipleri kamyonlara ceza kesmeye başlıyor. Ama, kanunun gereği kömürlere el konulmuyor. Çünkü Kaymakam Ahmet Ümit, madenin çalışmasına nasıl engel olacağını çözmüş değil! Ama, Vali Orhan Kırlı’nın imzaladığı bir yazı ortada duruyor. Ocaktan kömür çıkmayacak. Satış yapılmayacak. Kalan Madencilik, hakkını arayan Davut Bayram’a hakkını verinceye kadar bu iş böyle olacak.
Velhasıl kelam, bu iş böyle uzayıp gidiyor.
Şimdi ben buradan soruyorum. Küçücük bir işletmede, bu küçücük sorunları çözemeyen, eline yüzüne bulaştıran yetkili ve etkililer; Kazdağlarında altın arayan Dünya devi şirketleri nasıl denetleyecek. Hakkını arayan bir insanımıza, kanunların tanıdığı hakkı teslim edemeyen yetkililer, binlerce insanın hakkını nasıl koruyacak.
Uzatmayayım, siz ne demek istediğimi anladınız. Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan’ın elindeki dosyada rüşvetin kanıtı duruyor. Hakkını arayan Davut Bayram’ı dinleyen yok. Çanakkale Valisinin imzasını sayan yok.

Bakın bir olay daha söyleyeyim. Nazire Dedeman’ın Gökköy’de bir villası var. Bu villanın bahçesini çeviren kimse, yanlış hesap yapmış ve devletin arazisine geçmiş. Tel örgülerle de çevrilmiş. Bunun üzerine yetkililer kendilerine bu yanlışlığı düzeltin demiş. Onlarda demişler ki, siz devletsiniz; siz düzeltin…
Biz kime güveneceğiz? Kime inanacağız? Bizi kimler yönetiyor?
Birileri bizi çok güzel düzeltiyor farkında mısınız!..


<u>Şiir</u>

Ulu ağaçların dalları harlar
Şedit rüzgarda her yana fırlar
Anın için evvel kılıf hazırlar
Çünkü minareyi çalan demişler..
Refiki- Destan

<u><b>Karne</b></u>

<b>Ahmet ÜMİT
Çan Kaymakamı</b>

Görev yaptığı Çan’da, Vali’nin imzası bulunan kararları bile uygularken, hak ve adalet anlayışını üstün bir gayretle ortaya koyarak; bilmediği ve anlamadığı kararları da uygulamadığı için! <b>-10</b>

<b>Müjdat KUŞKU
AK Parti Milletvekili</b>

5 nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, avukatların toplum için değer ve önemini vurgularken; yargı kararlarının uygulanmasında, özgürlüklerin ve eşitliğin uygulanmasında avukatların çok önemli işler yaptıklarını söylediği halde; ilçesi Çan’da kanunları uygulamayan bir kaymakam olduğundan haberi olmadığı için <b>0</b>

<b>Mehmet ÜNAL
DP İl Başkanı</b>
Partisinin en zor döneminde dimdik ayakta kalmayı başardığı ve iktidardan uzakken kapıları bile açılmayan partilerin bulunduğu memlekette, büyük bir özveriyle çalışmaya devam ettiği için <b>10</b>

<b>Fahri TEMİZ
TEMİZOĞULLARI İNŞAAT</b>
Çanakkale’deki amatör spora verdiği destek ve bu desteğini lafla değil de İÇDAŞ’tan sonra büyük bir meblağ maddi katkıyla yaptığı için <b>10</b>

<b>Mesut ALTIN
TROYA MARİNE İŞLETMESİ</b>
Çanakkale Organize Sanayi Bölgesinde kurduğu tesisle, bölgede eksikliği hissedilen bu yöndeki yatırımların da yapılabileceğini gösterdiği ve de ucuz ve kaliteli fiberglas tekne üreterek vatandaşların rahat bir şekilde teknik sahibi olabilme imkanına katkı sağladığı için <b>10</b>
 
<u><b>Karnenin sözü</b></u>
<b>Koltuk kişiyi değil, kişi koltuğu yüceltir.</b>

<i>Machiavelli.</i>