Reklam
Kadir Kenar

Kadir Kenar


İlhami Tezcan Mevzusu!

03 Nisan 2018 - 13:38

Önceki gün alevlenen bu konuyu ayrıntılı bir şekilde işleyeceğimiz söylemiştim. Dün de tarafları dinledim.
Bir avuç müteşebbisin olduğu; sağdan saysan da soldan saysan da bir avuç insanın iş yaptığı Çanakkale’de bu türden kavgaların çıkması herkesi şaşırtıyor. Birinci tespitimiz bu.

ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Tezcan kişiliğiyle yakından tanıdığımız bir insan. Herkese sıcak davranan, kimseyi kırmamaya özen gösteren bir yapısı var. Hatta bu yapısı eleştiriliyor; herkese kili kili, bu ne ya diyenler de oluyor.
Ama onun yapısı bu. Hayır demeyi ya da olmaz demeyi pek beceremiyor.
O zaman inşaat sektörüyle ilgili tepki çeken açıklaması nasıl geldi diyeceksiniz.
Defterdarımız Sacide Hanımın yanında olayları değerlendirirken geldi tabi ki! Sacide Hanımın duyarlılığını hepimiz iyi biliyoruz.

Ben kendisiyle konuştum. Kesinlikle yanlış anlaşılan bir konu oldu diyor. Haftaya da buraya gelip açıklamasını yapacak. Özür dilenecek bir şey varsa, onu da yerine getirir.
Ayrıca İbrahim Bodur, seçimler öncesi Çanakkaleli iş adamlarıyla bir toplantı yaptı. Burada herkesin konuşma imkânı vardı. Böyle bir konu üzerinden ÇTSO yönetimini eleştirmenin bir anlamı da yok. Bu iş parayla değil sırayla. Beğenmeyenler gelecek dönem kendileri gelir; daha güzel işler yaparlar. Bu da benim fikrim. ÇTSO’yu kimseye tapulamıyorlar. Niyazi Önen 27 sene yaptı diye, Tezcan da 27 sene orda duracak değil herhalde!

&                                    &

Aylık ÇTSO toplantılarına dair…

ÇTSO Yönetim Kurulu üyeleri Yücel Aka, Mert Mildon ve Genel Sekreter Abdürrahim Güzel’in yaptığı aylık bir toplantı var. Burada gazetecilerle sohbet yapmaya çalışıyorlar. Oda yönetiminin icraatlarını ya da yapacaklarını kamuoyuna duyurmak ve de gazetecilerin fikirlerini almak için. Ancak ilk toplantısına katıldığım bu organizasyon benim hoşuma gitmedi. Dünkü toplantıya da katılmadım. Ancak katılan arkadaşların da birbirleriyle tartışmaya girdiğini duydum. Sağlıklı bir şekilde yürüyeceğine ve faydalı olacağına da inanmıyorum. Buradan herkesle paylaşayım.

&                                     &

Ve soğuk bir günü yazımızı günün anlam ve önemine binaen güzel bir fıkrayla bitirelim. Yüzümüz gülsün. En önemli şey insanın moralinin yerinde olması. Bu her şeyi etkiliyor çünkü…

Nasreddin Hoca, bir gün eşeğiyle odun getirir. Hava da çok sıcak olduğundan hem kendisi hem eşeği kan ter içinde kalırlar. Hoca odunları indirir, yerleştirir. Karısına:
- Hatun, eşek çok yoruldu, onu bir yemleyiver, diye seslenir.
Karısı da o gün yorgun olduğundan:
- Efendi, benim işim var, sen yemleyiver, der.
Hoca sıcaktan iyice bunalmış vaziyette kendini minderin üzerine atar.
- Olmaz! Hiç halim yok, veremem, sen ver der.
Eşeğin yemini sen vereceksin ben vereceğim derken iş kızışır. Epeyce tartışırlar. En sonunda Hoca:
- Pekâlâ! Öyleyse aramızda bahse tutuşalım. Kim önce konuşursa eşeğe o yem versin. Anlaştık mı? der.
Karısı teklifi kabul eder. İkisi de birer köşeye çekilirler. Az sonra kadın, el işini alarak komşuya gider. Hoca bir şey diyemez. Aradan biraz zaman geçer. Eve bir hırsız girer. Hoca'yı görünce kaçacak olur. Ama Hoca'dan hiç ses ve tepki gelmediğini anlayınca kaçmaktan vazgeçer. Ortalıkta ne var ne yoksa koca bir çuvala doldurur. Hoca'nın gözleri önünde çuvalı yüklenerek evden çıkar. Karısı epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Eşyaların yerinde yeller esmektedir. Telaşla:
- Bu ne hal? Efendi! diye çiğlik atar.
Hoca yattığı yerden doğrularak:
- Haydi bakalım Hatun, bahsi kaybettin. Eşeğin yemini sen vereceksin! der.


YORUMLAR

  • 0 Yorum