Reklam
Kadir Kenar

Kadir Kenar


Göz Olanı, Beyin Olacağı Görür!

03 Nisan 2018 - 13:38

Biz bundan tam beş ay önce yazdık, çizdik. Çan Kaymakamı Ahmet Ümit’le ilçenin durumunun ne hale geldiğini anlattık. Ama, okunmuş sakalımız olmadığı için etkili ve yetkililer bizi dinlemedi. İşte gelinen durum ortada. Beş ay önce yazdıklarımızı bir kez daha okursanız sevinirim.


<b><u>Çan’da neler oluyor?</u></b>

Çanlı İl Genel Meclisi Üyesi Salih Kocaçolak günlerdir çeşitli platformlarda sesini duyurmaya çalışıyor. Çan Kaymakamı Ahmet Ümit hakkında söyledikleri yenilir yutulur cinsten şeyler değil. Ama nedense bu iddiaların üzerine gidilmiyor; adeta unutturulmaya çalışılıyor. Ancak Çan gibi bir ilçenin başında bulunan Kaymakam Ahmet Ümit’in bu iddialarla ilçeyi yönetmeye devam etmesi de ilçedeki sıkıntıları her geçen gün arttırıyor.


<i>‘Kaymakam bildiğini okuyor’</i>

Aylardır Kaymakam Ahmet Ümit’le ilgili çarpıcı iddiaları kamuoyu önünde dile getiren, İl Genel Meclisi Üyesi Salih Kocaçolak gazetemize yaptığı ziyarette Çan’ın tam bir kaos ortamına sürüklendiğini iddia etti. Kocaçolak, Kaymakam Ahmet Ümit’in ilçeyi kendi bildiği gibi yönettiğini söyleyerek, “Kanunsuzluk Çan’da kanun haline geldi. Böyle bir ortamda Çan’ı temsil eden bir siyasetçi olarak üzerime düşen görev, doğup büyüdüğüm, ekmek yediğim ilçemi bu durumdan kurtarmaktır. Bunun dışında hiçbir amacım da yoktur” diyerek Kaymakam Ahmet Ümit’in ilçeye büyük zarar verdiğini söyledi.


<i>‘Beni tuzağa düşürmek istiyor!’</i>

Kaymakam Ahmet Ümit’in Köylere Hizmet Götürme Birliği’ni kendi kafasına göre yönettiğini belirten Kocaçolak, iki yılda dört memurun değiştiği birlik toplantılarına katılmadığı halde, hesabına para yatırıldığını anlatıyor. Kocaçolak, ‘Katılmadığım toplantılarla ilgili huzur hakkını bankaya yatırıp, parayı çekmem isteniyor. Ondan sonra da alınan kararların altına imza atmam! Bunu yapan Kaymakam Ahmet Ümit. Bu kanunsuzluk değil mi?” diyerek, Kaymakam’a olan güvenin derinden sarsıldığını dile getiriyor. Kocaçolak Kaymakam’ın kendisine yaptığı baskılara boyun eğmediğini ve eğmeyeceğini de söylüyor.

<i>“Müfettiş istiyorum”</i>

Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Köydes projelerine gelen yaklaşık 2.5 milyon YTL’nin hakkıyla yatırıma dönüştürülmediğini ileri süren Kocaçolak, “ortadan kaybolan çimentolarla, kullanılmayan demirlerle, yerlerine ulaşmayan borularla, bitmeyen işlerle Çan köyleri tam bir talihsizlik yaşıyor. Her şey arap saçına dönmüş durumda. Ben memleketime bu eziyetin yapılmasına izin vermeyeceğim. Benim hayatımda en ufak bir leke yok. Devletin milletin parasıyla kimseyi oynatmam. Söylediğim her şeyin de arkasındayım. Müfettişler gelsin, incelesin” diyerek çağrıda bulunuyor. 

Gazetemizi ziyaret eden İl Genel Meclisi’nin Çanlı üyesi Salih Kocaçolak, Çan’ın Ahmet Ümit gibi bir kaymakam tarafından yönetilmeyi hak etmediğini ısrarla dile getirdi.

<u>Şiir</u>

Az söz erin yüküdür
Çok söz hayvanın yüküdür
Bilene bu söz yeter
Sende Güher var ise.

Yunus Emre – İlahi


<u><b>ÇAN'A BAYRAM ARMAĞANIM OLSUN</b></u>

 Micheville ‘Koltuk kişiyi değil, kişi koltuğu yüceltir’ der. Bu söz o kadar doğru ki! Üzerinde öyle düşünmeye bile gerek bırakmıyor.
Geçen ay Çan’da yaşanan kayıp çimento olayını sizlere duyurmuştuk. Ardından Çan Kaymakamı Ahmet Ümit gazetemizi ziyaret etti. Ve konuyu anlatmaya çalıştı. Bir takım evraklarla çimentoların kayıp olmadığını falan anlattı. Bunu yadırgamadım, hakkında bir haber yapmışız, gelip nezaketle işin aslını anlatmaya çalışıyor dedim. Ancak, karşımda öyle bir insan vardı ki, sadece kendi konuşuyordu. Karşısındakinden bir söz duymak istemiyordu. Ruh doktoru olmadığım için, ‘ruhsal yönden biraz sorunları var galiba’ demiyeceğim ama, ruh hali beni sıktı. Kendi payıma böyle bir insanla çalışmak istemezdim diye de düşünmeden edemedim. Ve Çan’daki memurun, amirin hali nicedir acaba diye de meraklanmaya başladım.

Ardından geçen hafta Çan İl Genel Meclisi Üyesi Salih Kocaçolak gazeteye geldi. Malumunuz üzere konumuz kaymakam. Başladı anlatmaya. Ben söylediklerini duydukça; hep ünlemli sözcüklerle, ‘hadi yaaa!’, ‘yapma yaaa!’ ‘ohaa!’ diye diye bir hal oldum. Kocaçolak dolmuş, anlattıkça anlatıyor; ben dinledikçe şaşırıyorum.  
Yukarda da söylediğim gibi, psikolog değilim; gazeteciyim. Onun için de söyleyebileceğim tek şey var: Çan kaymakamı Ahmet Ümit’in iyi bir müfettiş tarafından denetimden geçirilmesi; gerisi beni ilgilendirmez. Ama Çan halkını ve Çan’da görev yapan devlet memurlarını çok ilgilendirdiği de apaçık ortada. Onun için de bu işe de bir çözüm bulunması gerekir.

Buradan önce sayın Valim Orhan Kırlı’ya arz ediyorum: lütfen Çan’a bir müfettiş isteyin. Çan bu iddialar altında kalmış bir kaymakama emanet edilemeyecek kadar önemli bir yerdir. Birileri Kaymakam Ahmet Ümit’le arasını düzelttiği için sesini çıkarmıyor olabilir. Her terzi kumaşı kendine göre de şekillendiriyordur, onu da iyi bilirim. Ama bir de atasözü vardır, ‘terzi kendi söküğünü dikemez’ diye. Bunun da bilinmesi gerekir sayın Valim.

Kaymakam Ahmet Ümit olayı Çan’da bir vaka olarak her türlü siyasi, ticari vesaire konulardan arındırılarak, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir hal almıştır.

Bu vesileyle, Çan’da aylardır dengeleri bozulmuş bir vaziyette çare bekleyen ya da Çan’ı terk ederek başka ilçelere göç etmek zorunda kalan hemşerilerime de saygılarımı sunarak, bu yazıyı kendilerine bayram armağanı olarak gönderiyorum.

Ayrıca Çan’ın çok değerli AK Parti ilçe teşkilatı yönetim kurulu üyeleri ve sözü geçen değerli arkadaşlarıma da bir söz söylemek istiyorum:

Çan genel seçimlerde bir milletvekili çıkarmış olabilir; ancak bu belediyenin de alınabileceği anlamına gelmez. Hele hele Çan’ın şuan ki yönetimiyle asla belediye kazanılamaz. He sizin de derdiniz buysa, en doğru yoldasınız. Başka bir şey yapmanıza da gerek kalmaz. Bilmem anlatabildim mi!


YORUMLAR

  • 0 Yorum