Reklam
Kadir Kenar

Kadir Kenar


Dışa Bakan Rüya Görür; İçe Bakan Uyanır!

03 Nisan 2018 - 13:38

CHP kongresini izlerken şu meşhur dere kenarı hikayesi geldi aklıma. ‘Uzun bir süre bir derenin kenarında oturursanız, düşmanlarınızın cesetlerinin yavaş yavaş önünüzden geçtiğini görürsünüz’ derler. Yani pasif bir intikam ya da gönül rahatlığı meselesi.. Nasıl anlarsanız. Kongreye katılanları izlerken, yıllardır siyaset yapan insanları teker teker beyin süzgecimden geçirdim. Herkesin güçlü olduğu bir dönem oldu hep. Herkesin doğru söylediği gibi ya da. Ama işte esas mesele de burada; doğrular doğru zamanda mı söyleniyor. Mesele de burada zaten (Ramiz dayının sözü gibi oldu be..).
Size CHP’nin il kongresinin anatomisini anlatayım istiyorum. Tabi anlama ve anlatabilme kabiliyetim ölçüsünde, kusura bakmayın.
Gazeteci arkadaşım Mustafa Sezek ile eski belediye başkanı ve milletvekili İsmail Özay’ın yaptığı konuşmalar bence önemliydi.
Sezek, CHP’ye gönül vermiş bir gazeteci arkadaşımız. Bu gönül ilişkisinde tek bir isteği var; kendisine ‘abi’ diyecek gençlerin partiye katılması. İşte o mutluluğu de yeni yakalamış; Merkez İlçe Başkanı Hakan Evirgen Mustafa’ya ‘abi’ demiş. Çok anlamlı bir serseniz bu. Yani Mustafa diyor ki, partiye gençler gelmiyor. Yıllardır aynı yüzler, aynı sesler.
Mustafa Sezek’in en anlamlı cümlelerinden birisi de ‘kafanıza Deniz Baykal kadar taş düşsün’ oldu tabi. Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik virajda Deniz Baykal’ın şoförlüğüne inancı tam arkadaşımın. Bu bir portre.
Gelelim kendi deyimiyle her şeyin eskisi olan İsmail Özay’a. Bilgi ve tecrübesinden yararlanılmaması onu üzüyor. Bir kenarda oturup olan biteni seyretmek zaten ona göre de değil. Ve gelinen noktalarda ‘keşkelerini’ koyuyor ortaya. İronik bir tarzda tabi. Kimse yanlış anlamasın. Bölünen partililerinin, kendi zamanında yapılan mekanlarda birbirlerine duvar örmelerinin sızısıı yakıyor içini. – Ha bu arada Özay bunları konuşurken bir ara ağlayacak sandım –
En önemlisi de Özay, ‘yerel iktidarın olanaklarından yararlanmalıyız’ diyor.
Ama yerel iktidar yok salonda..
Ve bu sert eleştirilerle giden kongrede misafir milletvekilinin dediği bir şey var. Diyor ki; ‘arkadaşlar benim ilimde de bu tartışmalar oluyor’
Eee…
Oluyor da ne oluyor?
Hiç..
Evet ben anlıyorum.
Diyor ki, durun fazla bağırmayın şimdi biz varız. Milletvekillikleri bizim işimiz. Bu iş böyle. Bağırmakla olmuyor!
Sadece bağırdığınla kalıyorsun.
Biga ilçe başkanı İsmail Işık’ı büyük kongre delegesi yazsalardı her şey düzelecek miydi mesela!
Kısa tutacağım, ben gazeteci olarak bakıyorum meseleye. Serdar Soydan tek başına, karşısında bir rakip dahi görmeden kongreyi aldı mı?
Herkese geçmiş olsun. Bakalım gelecek dönem Ankara’ya kim ya da kimler gidecek. Artık bunun hesabını yapalım.


YORUMLAR

  • 0 Yorum