Reklam
Kadir Kenar

Kadir Kenar


Çanakkale’yi Seviyorum Gözlerim Kapalı!

03 Nisan 2018 - 13:38

Ben naçizane hayatın anlamının ne olduğun biraz kavrayan bir adamım. Onun için de yıllardır peyderpey mutsuz günlerim ardı ardına gelir. Bir bakarım mutluyum, bir bakarım mutsuz! Aynı Çanakkale’nin rüzgarı gibiyimdir! Lodostan poyraza, ordan karayele, ordan keşişlemeye döner dururum!

Hiç unutmam Çanakkale’ye ilk adımımı attığım gün, bizim Yenice’de talika dediğimiz; bur da ise süslenmiş at arabası olarak karşıma çıkan paytona binmiştik. Hafızamı zorlayarak hatırlayabiliyorum, muhtemelen kordondan dönmüş ve İnönü caddesinden Cumhuriyet Meydanına gelmiştik. Şimdi yanımdaki arkadaşlarımı bile zor hatırlıyorum, bu paytondan birer birer inip kaçmıştık. Zavallı paytoncu arkasına dönüp baktığında para alacağı hiç kimseyi bulamamıştı. Çocukluk işte. Ekmek parası için uğraşan paytoncu o gün bizim gibi müşterilere denk gelmişti. Hem de eşek kadar adamlardık ki, üniversite sınavına girecektik. Ertesi gün de girdik ve şimdi karşınızda gazeteci olarak duran bu zatın anılarını okuyorsunuz.

Dün yeni valimiz Abdülkadir Atalık geldi Çanakkale’ye. Valilik bahçesinde uzun bir bürokrat kuyruğu ile karşılandı. Hiç üşenmeden tek tek herkesin elini sıktı. Elini sıktığı herkesin de ta gözünün içene baktı. Niye baktı, ne aradı, neyi sorguladı bilmiyorum. Ama herkesin gözünün ta içine baktığını iyi gördüm. Siz de iyi bilirsiniz ki, gözlem yeteneğim iyidir ve analizlerim de de pek yanılmam.

Bu arada gazeteci arkadaşlarım bana sordu: abi ne düşünüyorsun? Ben de dedim ki; Çanakkale valiye hasret kalmış herhalde! Manzara bu!
Konuyu nasıl bağlayayım bilmiyorum. Zor, hatta çetrefilli bir konuya girdim. Aslında belki de artık bu Çanakkale’den ayrılma zamanım geldi.
Bazı şeyleri enine boyuna düşündükçe çok üzülüyorum.

Size çok küçük bir anekdot daha aktarayım. 1999 yılı başında geldiğim Çanakkale’de ilk
Niyazi Önen ile çalışmıştım. O zamanlar Haber Gazetesinin müdürüydüm. Gece yarılarına kadar çalışır, dışarıya da fazla çıkmazdım bile. Aradan aylar geçti ve bir gün Niyazi Önen bana sordu: Kadir, nasıl Çanakkale’ye alışabildin mi?
Evet Başkanım baya alıştım dedim. Sokakta gördüğüm ve tanıdığım insan sayısı baya arttı. Ama buna bağlı olarak ettiğim sinkaf sayısında da artış oldu.

Ha şunu da ayrıca söyleyeyim; ben bu memlekete, bu toprakların insanı olarak gelmemiş olsaydım, şuanda belki de en büyük gazeteci ben olurdum. Ünlemsiz bir cümle kurdum lütfen.
Dikkat edin, yanlış anlama olmasın.
Belki de batının kaderi bu. Bizim kaderimiz. Kendi kendine sahip çıkmayan bir yapımız var. Kendi kendini beğenmeyen, kendisinden olanın bir şey olmasını istemeyen. Ya yalaka arayan, ya da yalaka olan bir mizaç!

Adeta artık kemikleşmiş ve hantallaşmış bürokratik yapısıyla, kendi insanını beğenmeyen, söven sayan bağnaz tutumuyla kangren bir toplum olmuş Çanakkale’yi düşünüyorum hergün. Bir gazeteci olarak elimden fazla bir şey de gelmiyor açıkçası.

Beni de kimsenin anlamasını ve takdir etmesini de beklemiyorum, onu da belirteyim. Takdir edilecek de bir şey yapmış saymam kendimi.
Ama şuna çok üzülüyorum, ve isyan ediyorum; hiç mi çocuklarınızı düşünmüyor sunuz?
Siz bir meyhane köşesinde eski Çanakkale’yi, sanatı, müziği, tiyatroyu, ermeniyi, yahudiyi konuşurken; Çanakkale’nin varoşu diyebileceğimiz mahallelerdeki yaşamları niye hiç düşünmüyor ya da görmüyorsunuz?
Beni ve arkadaşlarımı gezdiren paytoncu gibi, cenazelerimizi de tanıdık tanımadık  birileri mutlaka taşıyacaktır. Hepimiz için hüzünlü olur biliyorum; bildik camiler ve sokaklar arasında kısa bir yolculuk.

Evet aidiyet duygusunu yaşayabilmek ve yaşatabilmek bu şehri idare eden ya da ettiğini zanneden bir çok insanın omuzlarında.
Bu şehre, bu ile ait değerlere sahip çıkmak ve korumak hepimizin görevi. İşte yeni bir vali atandı ilimize. İnşallah hayırlı olur diyelim.


<b>Karne</b>

<b>Abdülkadir ATALIK
Vali</b>

Göreve başladığı ilk günden itibaren sabah mesaisine saat 8’de başlayarak, Çanakkale esnafıyla aynı anda iş başı yapan bürokrasiyi erken uyandırmayı başardığı ve de kurumların mesaisini tam anlamıyla işler hale getirdiği için <b>10</b>

<b>Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü</b>

Geçtiğimiz yıl büyük bir felaket yaşayan kurum olarak, yangın anındaki müdehaleleri hala tartışıla dursun; yangın sonrası da burada maddi zarar gören esnafların mağduriyetlerini hala gidermedikleri için <b>0</b>

<b>Çanakkale Belediyesi</b>
Denetimlerinde faaliyet gösteren halk otobüslerinin ücretleriyle ilgili olarak aldıkları ve adına ‘bonus’ dedikleri düzenlemenin hiçbir işe yaramadığını ve de yaramayacağını iyi hesap etmedikleri için <b>2</b>

<b>Ramazan Kara
Bayramiç Müftüsü</b>

Yıllardır ve her yerde var olan bir olayı ülke çapında haber yaptırmayı başaran imamlara gereken dersi ‘para işini yasaklıyorum’ gibi çok basit bir yöntemle halledeceğini sandığı; bu olumsuzluğun ortadan kalkmasının ancak belediyelerin bu iş için görevli imam çalıştırması gerektiğini de söylemeyi unuttuğu için <b>4</b>

<b>Karnenin sözü</b>

Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma. Öfkeli anında da kimseye cevap verme.
<i>Çin atasözü</i>


YORUMLAR

  • 0 Yorum