Reklam

Yeşildağ: Bayramda Herşeyden Ağız Tadıyla Ama Kararınca Yiyin

Yeşildağ: Bayramda Herşeyden Ağız Tadıyla Ama Kararınca Yiyin
23 Haziran 2017 - 15:30

Çanakkale Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Kerim Yeşildağ tüm İslam aleminin Ramazan ayının bitimiyle müjdelenen bayramını kutlayarak, bayramın sağlık ve sıhhatle geçmesini diledi. Yeşildağ, bayramdaki beslenmeye dikkat çekerek  “Ramazan ayının bitmesiyle biraz kendimizi ödüllendirmek biraz da psikolojik olarak daha çok yeme eğiliminde olduğumuz bir gerçek. İnsanoğlu yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için düzenli ve yeterli olarak beslenmelidir. Beslenmede aldığımız besinler kadar bunların vücutta verimli olarak kullanılabilmesi de önemlidir. Sindirim ağızda kimyasal ve mekanik olarak başlar. Bu nedenle mutlaka küçük lokmalar halinde, yemekleri iyice çiğnemeliyiz. Bu sayede yediklerimiz daha kolay sindirilecek ve kullanılacaktır. Sindirim şikayetleri yaşamayacak, şişkinlik, hazımsızlığın önüne geçmiş olacaksınız. 

Bayramdaki beslenmemiz Ramazan öncesi gibi olmaya başlasa da yine de bir ay boyunca yavaşlayan metabolizma nedeniyle yediklerimiz ile aldığımız enerji çok fazla gelebilir. Bu nedenle ilk hedef bayramın birinci gününden itibaren yavaşlayan metabolizmamızı eski haline getirebilmek olmalıdır. Metabolizmayı hızlandırmak sadece yeme sıklığını arttırmak (2-3 saat ara ile ufak öğünler tüketme) ve egzersiz yapmakla mümkün olabilir.” diyen Yeşildağ, bayramda nasıl bir beslenme düzeninin izlenmesi gerektiğini anlattı: 

Ramazanda bir ay dinlenmeye çekilen mide, bayramda tatlı ve hamur işi yiyeceklerle yorulmamalı ve bayramın ilk günlerinde az ve sık aralıklarla sebze ve meyveye ağırlık vererek beslenmeli, vücudun eski düzenine dönmesi daha yumuşak ve sağlıklı bir geçişle sağlanmalıdır. Güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı. Bu şekilde gün içerisinde yapacağınız akraba ziyaretlerinde besin alımınızı ayarlamanız çok daha kolaylaşabilir. 

İnsan vücudunun günlük ihtiyacı olan enerji, besin öğeleri, vitamin ve mineraller her gün yeterli ve dengeli bir şekilde alınmalıdır. Sadece fiziksel açlığınızı giderecek kadar yemek yemeye çalısın, beslenme disiplininizi kaybetmeyin. Başlangıç yemeklerinde hafif salata ve zeytinyağlılar olmasına özen gösterin. Uzun süre açlık sonrası ağır yağlı hamurlu ve şekerli tatlıların tadına bakın, ama hepsini bitirmek için zorlamayın. Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketiminin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su içmeye çalışın, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar ekleyin.

Günlük yaşantımızda ne yazık ki spor ve fiziksel aktivite kavramları bize hala uzak, özellikle ramazan ayında metabolizmanın düşmesi ile hareketlerimizi daha da azaltarak tembel bir vücuda sahip duruma gelebiliyoruz. Bu sebeple bayram ziyaretlerinde yakin mesafeler için araç kullanmak yerine yürüyerek gitmeyi tercih edin. 

Şeker Bayramında Çocuklara Dikkat!

Çocukların beslenmesi yetişkin beslenmesinden daha hassas bir konudur. Özellikle büyüme ve gelişme döneminde, ağız ve diş sağlığı, beslenme alışkanlıklarından etkilenir. Aşırı şeker, şekerli ürünler tüketilmesi çocukların dişleri açısından sakıncalıdır, mide ve barsak hassasiyetine sebep olur. Sürekli şeker ve şekerli ürünlerin tüketilmesi çocukların açlık duygusuna engel olur. Bu da sağlıklı ana yemekleri ve aralarda olması gereken sağlıklı atıştırmaları reddetmelerine sebeptir. Çocukların sadece ve sürekli şeker ve çikolata tüketimi yerine sütlü tatlı ve meyve yemeleri sağlanabilirse daha doğru bir yol çizilmiş olunur. 

Şeker Ve Kalp Hastaları Dikkat! 

Tansiyon, şeker hastalığı veya kalp damar hastalığı olan bireyler Ramazan bayramında yediklerine daha da dikkat etmeleri gerektiğini lütfen unutmasınlar. Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar ve özel diyeti olanlar beslenme düzenini kesinlikle bozmamalı. Fazla miktarda ve yağlı besin tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide ve barsak sistemi rahatsızlıkları görülebilmektedir. Özellikle bu dönemde hamurlu tatlı tüketimi kandaki yağ ve kolesterol düzeyini de yükseltebilir. Tanısı konmamış ama ailesinde kalp, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan veya mide şikayetleri olan kişilerin bu konuda daha hassas davranmaları önemlidir. Özellikle tereyağı, katı margarin veya hayvansal yağlar kullanılmış yemeklerden uzak durmaları, yedikleri et türevine de dikkat etmeleri önemlidir. Ayrıca sütlü, meyveli veya tatlandırıcı ile hazırlanmış tatlıları tercih etmelidirler.

Her şeyden ağız tadıyla ama kararınca yiyebileceğiniz sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir Ramazan Bayramı dilerim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum