Reklam

Özkur Özel Çocuklar Derneği Basın Açıklaması

Özkur Özel Çocuklar Derneği Basın Açıklaması
13 Mayıs 2014 - 10:08

Bir trafik kazası, iş kazası, felç olma, yaşlılık nedeniyle uzuvlarımızı kullanamama ve  bir çok sebepten dolayı tekerlekli sandalye, koltuk değneklerine mahkum olmayacağımızı nereden bilebiliriz .
Bir şekilde engelli duruma geldiği   Yaşamın içinde hepimiz bir engelli adayıyız kendimizde geriye kalan hayatımızı askıya alıp kendimizi dört duvara mı mahkum edeceğiz tabi ki hayır...
Yaşamak her şartta insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak son nefese kadar hepimizin hakkıdır.
Olması, yapılması gerekenleri biz aynı çaresizliklere düşmeden fark ederek, çevremize hayatımıza sorumluluklarımızdan kaçmadan duyarlı davranmalı ve bilgi sahibi olmalıyız.Dünyada engelli vatandaşların hakları evrensel normlara bağlandı ve ülkemizde de engelli hakları çeşitli yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış oldu. Gelişmekte olan bir ülke olarak, engellilerin her yönden gelişimini sağlamak ve üreten bireyler olarak toplum yaşamına katılmaları konusundaki çalışmalar önceliğimiz olmalıdır.
Ben vefat ettikten sonra engelli çocuğuma kim bakacak endişesini ortadan kaldıracak uygulama talepleriyle, şimdiye kadar sadece fiziki şartlarla sınırlı kalan önlemlere toplumsal ve manevi ölçülerde eklenmiş oluyor.
Belediyelerimizi mülki amirlerimizi bu anlamda işbirliği yaparak örnek projeler yapmaya davet ediyoruz.
7 Temmuz 2005 yılında Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5378 Sayılı Özürlüler Yasasında Kamu kurumlarını ve Belediyeleri sorumlu kılan Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar tüm yollar kaldırımlar yaya geçitler açık ve yeşil alanlar spor alanları ve benzeri kültürel alt yapı alanları ile umuma açık her türlü özel yapılar özürlülerin erişebileceği uygun duruma getirilmelidir.Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler şehir içi hizmetleri ile toplu taşıma araçlarını özürlülerin erişebilirliğine yani kullanabilirliğine hazır hale getirmelidir, maddesi bulunmaktadır.
 Bu şartları yerine getirmeleri içinde yerel yönetimlere 7yıl süre tanınmıştır, verilen süre 7Temmuz 2012 de dolmuştur sonuçlarını birçok yerde sevinçle değil maalesef üzülerek görüyoruz.
 Engellilik konusunda çıkan yasaların uygulanabilmesi için, önce bireylerin kendi haklarını öğrenmesi ve bu haklarının takipçisi olmakla sağlayabileceğimizi unutmayalım. Çünkü çıkan yasalar, düzenlemeler maalesef uygulamakla yükümlü özel ve tüzel kurumların insiyatifine  bırakılmıştır.
Şunu unutmayalım, engelli insanlarımız acınmak veya sadaka istemiyor, sosyal izolasyondan çıkmak her vatandaş gibi eğitim, iş imkanı ve sosyal yaşamın içinde olarak kendi kendine yetebilmeyi istiyor.
Bunu başarabilmesi içinde sosyal ve fiziksel şartların uyumlu olmasının sağlanmasını istemesi en basit insan haklarına dayalı bir taleptir.

  Engelsiz bir dünya, öncelikle engelsiz bir Türkiye hedefine ulaşabilmek için,
SEVGİ DİLİYLE DÜŞÜNMEK yeterli olacaktır.
 Herkesin sevgiyle bakması ümidiyle daha güzel günlere hep birlikte elele  …


YORUMLAR

  • 0 Yorum