Reklam

NERDEEEEN NEREYEE...

NERDEEEEN NEREYEE...
01 Mayıs 2015 - 14:45

Yaşım 49

 

Yani 49 yıl yaşadım şu Çan'da .

 

Ekonomik krize girince herkesin kaçacak dediği, yarım yüzyıl yaşadığım Çan.

 

Şimdikiler bilmez; Koca Konağında büyüklerimizden gizli gizli sigara içerdik,  Koca Konak hele o içindeki mağara bizim için anlamlıydı.

 

Kocabaş çayı; Kanal İstanbul için nasıl heyecanlandıysak, Kocabaş çayında sandalla gezeceğiz diyenler olunca aynı heyecanı duyduk, şimdilerde böyle uçuk hayallerle bizi heyecanlandıran Kocabaş çayı; bizi küçüklüğümüzde de heyecanlandırırdı, gizli gizli gidip yüzdüğümüz,  yüzebildiğimiz bir efsaneydi bizim için, en azından şimdi bu tarihten bakınca gerçekten bizim efsanemizmiş Kocabaş Çayı.

 

Aşıklar Çeşmesi bir dönem piknik alanıydı ama bizi yani o dönemin çocukları olan bizleri Aşıklar Çeşmesi piknik alanı olması nedeniyle değil de; çeşmeye bisikletlerimizle çıkıp, oradan aşağıya frenleri yarı tutan bisikletlerimizle ellerimizi bırakıp aşağıya sallandığımız yer olması nedeniyle heyecan duyduğumuz bir yerdi.

 

Ya Hükümetin önü?

 

Bilye oynadığımız, yalak mors duvardan salma oynadığımız, çikletten çıkan artist resimlerinin değer bulduğu, bir oyun alanımızdı, bizim Hükümet meydanı.

 

Bir tarafta şarapçı Sefer;  Atatürk büstüyle atışıp dertleşirken bizler haraççı Remzi gelmez inşallah düşüncesiyle oyun oynadığımız, havuzuna girdiğimiz, Ziraat Bankasının yanındaki boşalandaki tek ağacı duvarla tek kale yapıp futbol oynadığımız bir alandı; Hükümet Meydanı.

 

Hepimizin kulaklarındadır değil mi?

 

Cici Burhan'ın başlıyor başlıyor davetiyle daha bi güzelleşen Turan sineması.

 

Ferah sineması, arkadaş bilardo, as78.

 

Hepimiz mezarlıklara gidip kuzu kulak toplamışızdır.

 

Herkesin kendine özgü bir anısı vardır bu Çan'da.

 

Hepimizin ortak paydası; Çan.

 

Çanspor deyince hepimizi heyecanlandığı, yıllarca hava kirliliğini sisini birlikte yaşadığımız kasabamız; Çan.

 

Yukarda saydıklarımdan hepimiz bir pay çıkarabiliriz.

 

Beni heyecanlandırır Çanın geçmişini düşünmek.

 

Şimdilerde hepimiz büyüdük ticaret, eğitim, siyaset bir yerlere savrulduk.

 

Ticaret ve eğitim tercihlerimiz biraz zorunlu gibiydi hepimizin; herkes durumuna göre eğitimini durumuna göre ticaretini seçti.

 

Peki ya siyaset?

 

12 Eylül sonrasına kadar bence herkes aileden etkileşimleriyle bir yerlere savruldu siyasette.

 

12 Eylülden sonra tüm Türkiye'de olduğu gibi Çan'da da siyasetten nemalanma devrini yaşadık, daha önce de muhakkak vardı bu nemalanma ama küçük bir kasabada yaşıyorken bunu büyük ölçüde hissetmek zordu. Anavatan dönemi biz Çanlılar olarak birçoğumuza siyasi tercihlerine bağlı olarak nemalanmanın ne boyutlarda olabileceğini öğretti. Türkiye çapındaki ahlak erozyonuna umursamamayı aslında yavaş yavaş öğreniyorduk.

 

Düşünseniz ya yazlık bir sinemada tahta iskemlelerde ailecek sade gazoza leblebi atıp içerek film izlemek; biz Çanlılar için müthiş bir mutluluk iken; kapitalizmin acımasızlığı ile birbirimize evlerimizdeki renkli Televizyonlar otomobillerimiz, ceplerimizde Marlboralarımız cep telefonlarımızla hava atar olduk.

 

Bu dönemde öğrendik ANAP zamanı ANAP'a üye olmadan DYP zamanı DYP ye üye olmadan iş bulamayacağımızı.

 

Biz CHP'liler ANAP'lılara DYP'lilere onlar da bize kızıyorduk ama bugünlerdeki gibi kutuplaşma var mıydı, bence yoktu.

 

Şimdi benim de birçok arkadaşım AKP'li , şimdi ben; beni kendine yakın gören benim samimiyetime inanan AKP'lilere seslenmek istiyorum.

 

Bir çoğunuz yukarda bahsettiğim geçmişten geliyorsunuz bir çoğunuz sağlam Çanlısınız.

 

80 sonrası bize kanıksattırılan; işim nerde ise ben ordayım mantalitesiyle ya da gerçekten yürekten inanarak AKP'ye girdiniz. Belki de iyi niyetle belki de hizmet aşkıyla AKP'desiniz.

 

Hepinizin vicdanına sesleniyorum, yazlık ferah sinemasında sade gazoza leblebi atıp film izlemekten zevk alıyorken, hangi komşumuzun evinde TV varsa orda toplanıp Bonanza'yı  seyretmekten zevk alıyorken; ne ara 10 katrilyonluk bir sarayı normal karşılayabiliyorsunuz.

 

Ramazanlarda toplanıp seyacıya çıktığımıza bize verilen şekerlerle mutluluktan uçarken ne ara 700 bin dolarlık hediyeleri normal karşılayabiliyorsunuz.

 

Hatırlar mısınız kâğıttan gemiler uçaklar yapardık ve çok mutlu olurduk, ne ara birilerinin pervasızca gemiler uçaklar almasını normal karışılabiliyorsunuz.

 

Hatırlar mısınız? Hepimiz  ilkokul sonları kuran kurslarına gider, hatimler indirirdik, benim yaşlarımdakilerin çoğu Hasan hocanın dayağını yemiştir. O zaman aklınıza gelir miydi? bir bakanın bakara suresiyle dalga geçeceği.

 

Hanginizin aklına gelirdi bir cenaze evinde miting yapılacağı.

 

Neyse çok uzatmaya gerek yok bir  çoğunuz mecburiyetten AKP'desiniz , çoğunuzu ben bizzat tanıyorum bizzat iş için AKP'li oldunuz.

 

Ama çoğunuzun vicdanı sızlıyor, hepiniz yaşananlara isyan ediyorsunuz.

 

Lütfen her ne çıkarınız geliriniz varsa gene nemalanmaya devam edin.

 

Ama sizden istirhamım 7 Haziran'da oy kullanmaya giderken çocuklarınızı öpün öyle çıkın, geleceğin onların olduğunu lütfen unutmayın.

 

Bu dönem zaten bitiyor, bu bitiş sürecini lütfen hızlandırın. Hızlandırın ki rengini belli etmekten çekinen vatandaşlar yerine vatandaştan çekinen Cumhurbaşkanı olsun.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum