Reklam

Kahramanlık Öyküsüyle Anılacak

Kahramanlık Öyküsüyle Anılacak
13 Mart 2014 - 13:59
Görev yaptığı Hakkari'den düğün hazırlıkları için izinli olarak Çan'a gelen ve burada geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden 112 görevlisi İsmail Öztürk, ölümünden hemen önce yaşadığı kahramanlık hikayesiyle katıldığı ‘Altın Ambulans' yarışmasında birinci oldu. 
Acil sağlık hizmetleri alanında başarılı çalışmaları teşvik etmek için düzenlenen 1. Altın Ambulans Sağlık Ödülleri'nde oylamalar sonuçlandı. 24 Şubat - 10 Mart 2014 tarihleri arasında yapılan oylamada 8 farklı kategoride 43 kişi aday için toplam 25 bin 115 oy kullanıldı. Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği Genel Başkanı Yaşar Gökbayrak "Bu yıl ilk defa gerçekleştirilmesine rağmen, Altın Ambulans Sağlık Ödülleri, sağlık sisteminin klasikleri arasına girmeye adaydır. Maksadımız, acil sağlık sisteminde fedakarca çalışan sağlıkçıları bir nebze de olsa görünür kılarak, acil sağlık hizmetlerinin gelişimine katkıda bulunmaktır" dedi.
İnternet üzerinden yapılan oylamada en fazla oyu, Hakkari'de görev yapan ve geçtiğimiz günlerde Çanakkale'de geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden ATT İsmail Öztürk aldı. Ölümünden hemen önce, Hakkari'nin bir köyünde gittiği doğum vakasında, ambulansta dünyaya gelen bebeğin üzerine üşümesin diye kendi 112 yeleğini saran Öztürk, 2 bin 967 oyla acil tıp teknisyeni kategorisinin birincisi oldu.
İsmail Öztürk, mayıs ayında yapmayı planladığı düğün hazırlıkları için, görev yaptığı Hakkari'den izinli olarak Çan'a gelmiş, burada bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. www.altinambulans.org adresli sitede, yarışmaya katılan Öztürk'ün kendisine birincilik kazandıran kahramanlık hikâyesiyse şöyle:
"Zorlu doğa şartları altında ve yoksulluğun etkisi altında gelen bebek. Sabah gün ağarır ve saat 6 civarında çalan bir telefon, Hakkari Şemdinli'ye bağlı Aktütün köyünden gelen bir telefon ve doğum vakası. Acil olarak ambulansla çıkış yapıyoruz. Yoğun kardan dolayı köy yolları kapalı olduğu için hasta ya da hasta yakınlarına telefon ile ulaşmaya çalıştık. Hasta yakınlarına telefonla ulaştıktan sonra bir araçlarının olup olmadığını sorduk. 'Çok zor durumdayız hocam, arabamız nereden olsun?" cevabını alınca yıkıldık resmen. Bunun üzerine köy muhtarını arayarak bizlere yardımcı olmalarını istedik. Köyden bir araçla hastayı bize doğru yola çıkarmalarını sağladık. Amaç bir an önce hastaya ulaşmaktı. Yaklaşık 2 saat sonra hastaya ulaştık ve ilk yaptığım hasta muayenesinde doğumun gerçekleşebileceğini gördüm. Hemen ambulansa alarak hızlıca geri dönmeye başladık. Bir saatlik yolumuz kalmışken annenin sancıları arttı ve doğum eylemi başladı. Ambulansı durdurarak bebeği sağ salim dünyaya getirmiştim fakat hastanın maddi durumu kötü olduğu için çocuğu sarabileceğim bir örtü dahi yoktu. Bunun üzerine üzerimdeki 112 yeleğimi çıkararak bebeği ona sarmak zorunda kaldım. Gerekli müdahaleyi anne ve bebeğe yaptıktan sonra yola devam ettik. Bir an önce hastaneye varıp anne ve bebeği uzman hekimlere kontrol ettirmek istiyordum çünkü önemli olan ve ciddi olan bir sorun vardı. Bebeğin anne ve babası birinci derece akrabaydı. 1 saat sonra hastaneye vardığımızda yapılan ilk muayene ve tetkikler sonucu anne ve bebeğin sağlığının iyi olduğunu öğrendik. Mutlu, huzurlu ve içimiz buruk bir halde istasyona geri dönüş yaptık"

YORUMLAR

  • 0 Yorum