Efkan Erkan'ın Basın Açıklaması

Toplumsal düzen, sosyal denge ve dayanışmanın zedelendiği, milli kimliğe ruh ve anlam katan değer ölçülerinin saldırıya uğradığı hazin bir dönemden geçiyoruz. Daha iyinin, daha kolayın, daha rahatın, daha çok refahın ve daha fazla birliğin özlemini çeken milletimiz hayal kırıklığına uğramıştır.Bu kapsamda 11 yıllık AKP iktidarı yerinde saymak şöyle dursun, ülkemizi geriletmiş, milletimizi derinden yaralamıştır.İddiaların aksine Türkiye ekonomisi bıçak sırtındadır.İnsanımızın beklentileri ve ihtiyaçları üretim teknikleri ve ekonomi politikalarıyla uyuşmamaktadır.AKP hükümeti üretim yerine tüketimi kışkırtmış, tasarruf yerine israfı özendirmiştir.Vatandaşlarımız günlük ve zorunlu ihtiyaçlarını bile borçlanarak karşılamaktan başka çare ve yol bulamamıştır. 30 milyona yakın insanımızın barınacağı kendine ait bir evi yoktur.30 milyona yakın insanımız evinde ısınma sorunu yaşamaktadır.27 milyona yakın insanımız yeni giysi dahi alamamaktadır.46,5 milyon insanımız taksit ödemeleri içinde kıvranmakta, ayrıca konut alımı ve konut masrafları dışındaki borçlarla cebelleşmektedir.Bu karanlık tablonun fazlası vardır, ama eksiği olmayacaktır. Tüm bunlar biliniyorken AKP İktidarının hala ekonomide büyüdük, fark attık, kalkındık, uçtuk demesi, palavralarla milletimizin gözünü boyamaya çabalaması inanılır ve kabul edilebilir gibi değildir. Türkiye'nin en önemli sorunu demokrasiyi özümseyememiş, tüm sözleri havada kalmış, tüm icraatları çatırdamış, demokratik nezaket ve saygıyı usulde de, esasta da gündemine almamış bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyor olmasıdır. Malumunuz olacağı üzere, Partimizin ana fikri; önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışına göre somutlaşmıştır.Ben merkezli, siyaseti çıkar hesaplarına endeksleyen, olaylar karşısında değişken tutum takınan bir siyaset üslubu bize her zaman yabancıdır.Bizi diğerlerinden ayıran ana vasfımız da tabiatıyla budur. 44 yıllık siyasi yürüyüşümüzde; akılla duygunun, modernlikle geleneğin, değişimle dengenin, ilkeli duruşla çağa ayak uydurmanın bağlantısını ve rabıtasını iyi kurduk, bunlar arasındaki uyumu hiç bozmadık.Aldığımız her karar, girdiğimiz her yol milletimizin lehinedir, devletimizin yararınadır.Türk milliyetçiliğinin kırmızıçizgileri neyi gerektiriyorsa, dünden bugüne miras kalan, dünden bugüne intikal eden siyasi kabullerimiz neyi şart koşuyorsa biz onu yapar, onun yanında yerimizi alırız. Birileri istedi veya tenkit etti diye doğrularımızdan ayrılmayız. Birileri kızdı, bazıları beğenmedi diye çizgimizden dönmeyiz, kendimizi inkar etmeyiz. Benimsediğimiz bu ilkesel yaklaşımı kenara itip herhangi bir siyasi aktörle kayıkçı kavgasına tutuşmamız, söz düellosuna girişmemiz abes olmak şöyle dursun, saygınlığımızı ve 44 yıllık şanlı geçmişimizin hiçe sayılması anlamına gelecektir. Milliyetçi Hareket Partisi kişilikli, kimlikli, omurgalı ve tecrübeli milli politikalarıyla tutarlı duruşundan kesinlikle taviz vermeyecektir.