Reklam

Çanakkale Milletvekili Öz Köy Köy Dolaşarak Ülkenin Yeniden Seçime Nasıl Sürüklendiğini Anlatıyor

Çanakkale Milletvekili Öz Köy Köy Dolaşarak Ülkenin Yeniden Seçime Nasıl Sürüklendiğini Anlatıyor
24 Ağustos 2015 - 11:51

7 Haziran seçimlerinin hemen ardından parti örgütlerine ve hemşerilerine teşekkür ziyaretleri gerçekleştiren Öz, TBMM´de gerçekleştirilen yemin töreninin ardından başta Çanakkale merkez mahalleleri ve esnafı olmak üzere, Çanakkale´nin bütün ilçelerini ziyaret etmiştir. Seçim sürecinden sonra ara vermeksizin İlçe merkezlerinde halkıyla buluşan ve zaman bulduğu oranda köylerin de büyük bir bölümüne giderek seçim sonrası gelişen tabloyu halka anlatan ÖZ, Türkiye´nin Kaçak Saray tarafından sürüklendiği uçurumu gözler önüne sermek için durmaksızın çalışmalarını sürdürüyor.

 

Gittiği bütün köylerde ilgiyle karşılanan, Öz ve CHP Parti örgütü yöneticileri köylerde yurttaşlarla hasbıhal edip kucaklaşmış ve hemen hemen bütün ziyaretlerde ülkeyi yönetenlerin aymazlık içinde olduğunu ifade etmiştir.

 

İlçe ve köy ziyaretlerinde, Anayasa ve yasaları tanımayan Saray´daki Sultanın son olarak YSK´yı da yok sayarak, seçim takvimini her zamanki yetkisizliği ve sorumsuzluğuyla deklere etmesini eleştiren Öz, Türkiye tek adamlık hayalleri ile yönetilemez bir hal almıştır ve maalesef bunlar tuzun da kokmasını sağlamayı becererek, devletin çivisini çıkarmışlardır dedi. Yurttaşların ülkede olan biteni ilgiyle takip ettiklerini görmenin bir nebze olsun çocuklarımızın geleceği için umut verici olduğunu ifade eden Öz, bıkmadan, usanmadan bunların yalanlarını, sahneye koydukları tiyatroyu anlatacaklarını belirterek, AKP kadroları senaryosu 7 Haziran akşamı kaçak sarayda yazılan kirli oyunun figüranlarından öte bir role sahip değildir. Saray dilediği zaman figüranları değiştirebileceğini ifade etmekten de geri durmamaktadır. Hedefi tek adamlığını garantilemek olan bir zatın ülkeyi nasıl kan gölüne çevirdiğini, dün iltifatlar dizdikleri ada ile kandil ile eşgüdümlü bir şiddet sarmalını nasıl yarattıklarını gencecik şehitlerimizin kanları ile gösteriyorlar, dedi.

 

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu “2014 yılının 10 Ağustosu´nda Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık, Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı” ifadelerini kullanıyor. Bir diğer Başbakan yardımcısı çıkıp “madem %13 oy aldılar artık açılımın filmini yaparlar” diyor. Bunların derdi Sarayda oturan zatın başkanlık hayallerinin gerçekleşmemesidir. Ülkemiz yangın yerine dönmüş ne gam, adamlar pişkin pişkin RTE başkan olsaydı kaos olmazdı diyebiliyorlar. RTE başkan olunca şehit haberleri kesilecek mi? PKK ile eşgüdümlü olarak halka diyet mi ödetiyorsunuz? Bu nasıl bir aymazlıktır? Bir bakanları da şehit olmak istiyormuş, tabii yerseniz. 20 tane korumayla, zırhlı araçlarla gezeceksin bir de şehit edebiyatıyla milletin duygularını istismar edeceksin, hadi canım sende.

 

Öz, çalışmaları esnasında koalisyon görüşmeleri sürecine de sürekli vurgu yaparak sistemin kilitlenmesinde AKP´ye çanak tutan; Alayına karşıyız siyasetine de vurgu yaparak, iktidara karşıyız, muhalefete karşıyız, onunla yan yana gelmeyiz, bununla konuşmayız diyenlerin AKP´nin ve Sarayın psikolojik olarak rahatlamasını sağladığını belirtti.  Tamda Sarayın kâbuslar gördüğü bir süreçte, meclis başkanlığı seçimlerinde RTE´nin kâbustan uyanmasını sağlayacak şefkati göstererek, millete diyet ödetmenin taşlarını döşeyenleri de elbet bu millet görüyor ve anlıyor dedi. Önümüze bir kez daha sandık gelecek, biz emperyalizmin bütün gücüyle işgal ettiği ve gerçekleştirdiği kuşatmayı yarıp, Türkiye Cumhuriyeti Devletini küllerinden yaratan şanlı bir tarihe sahibiz diyen Öz, şimdi de Emperyalizm yerli işbirlikçileri eliyle ülkemizi kuşatmaya kalkıyorlar, bu ablukayı da ancak milletimizin azim ve kararlılığı dağıtacaktır dedi.

 

CHP´nin iyi niyetli ve şeffaf bir şekilde koalisyon hükümetine yönelik yaklaşımlarını ortaya koyduğunu belirten öz partimizin mızıkçılık yaptığı bir süreç yaşanmadığını kamuoyu biliyor ve görüyor. Biz yaşanabilir bir Türkiye için mücadele ediyoruz, hukuk devletinin yoğun bakımdan çıkması için mücadele ediyoruz dedi. Cumhuriyet Halk Partisi en az 4 yıl ufku olan reform odaklı, geniş tabana dayanan bir hükümet kurulması ve ülkenin meselelerine çözüm üretmesi için üstüne düşen bütün fedakârlıkları yapmıştır. Ancak dertleri Türkiye olmayanlar ülkeyi Kaosa sürüklemekten çekinmemiştir.

 

Milli irade, Milli İrade diyenlerin, milli iradeyi nasıl yok saydıklarına ülke olarak tanıklık ettik. Cumhuriyet Halk Partisi ülkenin kangren olan sorunlarına çözüm üretmek için tüm samimiyeti ile ilkelerini ortaya koymuş ve samimi davranmıştır. Evrensel demokrasilerde olmazsa olmaz olan önerilerimizin hiçbir şekilde karşılık bulmamıştır.

 

Biz beş temel başlıkta kronik sorunları ifade ettik. Bunlar; Dış politika, Ekonomi, Anayasa, Eğitim ve Toplumsal Barış. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Olarak; “Yurta barış, dünya barış” dedik. Türkiye orta gelir ve orta teknoloji tuzağından kurtarılmalıdır, üreten istihdam yaratan bir ekonomik model kurulmalıdır dedik.

 

Özgürlükçü, Parlamenter sistemi güçlendiren kuvvetler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü egemen kılan birinci sınıf bir demokrasiye ancak yeni bir anayasa ile ulaşabiliriz dedik. İşlerine geldiğinde yeni anayasa diyenler iktidarlarının sürmesine olanak sağladığı sürece bundan rahatsız değiller bunu da yaşayarak gördük. 












YORUMLAR

  • 0 Yorum