Reklam
Hamza Yıldız

Hamza Yıldız


Artık Kurudu Gelincikler

03 Nisan 2018 - 13:38

''Gelincik tarlalarında doldurur gözlerimi tebessümlerin''


          Buğday tarlaları renk değiştiriyor. Sıcaklar arttı. Gelincikler uzun, ince boyunlarıyla hafif rüzgârlarla eğilerek, kan rengi güzelliklerini ruhumuza uzatıyor. Tepelerde, tarla sınırlarında ağaçlar uzun, sıcak ve kurak yaz günlerini bekliyor. Canım hiçbir şeyi çekmiyor… Kıyılarımda umursamazlık dalgaları… Yeni bir şiirin bilinmez, henüz kotarılmamış tadını duyumsamanın sabırsızlığı sarıyor yüreğimi…
           Birazdan gece… Özlem ve şiir uçurumları… Duygu fırtınaları, coşku selleri… Birazdan sevgi cehennemi… Ve SEN… Beynimin ve yüreğimin eksik tarafı… Pusulamın gösterdiği istikametin sonundaki adresim… Geceler boyu sabırla inançla arzuyla büyüttüğüm gençliğim… Şimdi sen geçiyorsun düşlerimin ortasından alıp götürüyorsun beni gizemli iklimlerin yağmur tatlarına
          Gecenin karanlığı ile yüz yüzeyim. Karanlığın aynasında sımsıcak gülüşünü yakalıyorum. Gelincik yanağına bir buse konduruyorum. Ve şiir bereketlendikçe bereketleniyor.
''Bir deniz olunca gelincikler
Hasretin içimde taze tomurcuk''

Şiirin mola verdiği anlarda yaktığım sigara tadıyla sarhoş gelincik resimleri karalıyorum kâğıdın üzerine. Gelincik düşleri; alıp alıp sana, sana dair düşlere sürüklüyor beni. Pencerem ardına kadar geceye açılmış, uzaklarda yanan ışık dostluklarının sıcaklığını soluklanıyor.

Uzun kış gecelerinde sabırla, tutkuyla içimde tohumu sakladığım gelinciğim. Sen tomurcuklanıyorsun umutlarımla. Seninle şiir ve bahar tatları buluşuyor. Duygularımı yangın yerine çeviriyor. Sevginin ve hayatın güzelliklerini bütün olumsuzluklara rağmen nefesimde hissetmenin, ayrı iklim özlemlerine rağmen aşkın zirvelerine tırmanmanın sebebini fısıldıyor kulağıma…
''Okşarım incitmeden
İçimde duyduğum bütün sevgileri
Ve gelincik tarlalarını beklerim
Gittiğin günden beri.''

Hayata tekrar seninle düşerinin ve özlemlerinin tadıyla bağlanıyorum. Kırlarda deniz olan özgün gelincik renkleriyle yeni anlam boyutları katıyorum şiire. Bulutların arasındaki saklı güneşin sıcaklığını yakalama çabam sürüyor. Aşkımızın tohumlarını geleceğin umutlarına taşıma ve saçma, gelincik rengince güzelleştirdiğimiz sevdamıza saygıya duruyorum.

Özlemleri yazmayı seviyorum. Özlemlerin yakıcı arzularıyla birlikte sana yönelmem ne güzel. Seninle anlamlanması ne güzel. Yazmanı senden gelecek bir mektubu beklerken, anıları beyin ve gönül süzgecinden geçirerek, bugünü ve yarını seninle kurgulama çabasına sevgiye sorumlulukla bağlı kalma kararlılığına ulaşıyorum. Önümüze çıkan engelleri aşma mecburiyetinin bunalımları bile mutluluğa dönüşüyor çoğu zaman…
             Buğday tarlaları renk değiştiriyor. Gelincikler kurudu. Vuslat hangi bahara kaldı bilmiyorum. Gelincik düşleri ile gecenin nöbetindeyim.
''Sallanır nazlı gelincikler
Düşlerine dalarım
Bilsen nasıl kırmızı''


YORUMLAR

  • 0 Yorum