Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


Umut Tacirleri

03 Nisan 2018 - 13:38

Bizi ne  güzel de avutuyorlar. Ne güzel de uyutuyorlar.  Resmen  bizi ahmak  yerine  koyuyorlar. Ama  artık uyutmaları  biraz zor  olacak  galiba. Son milli  maça baksanıza  seyirci  bile bulamadılar.  İnsanımız  onların umut  tacirliğini  nihayet anladı  galiba! Bu  nedenle olsa  gerek  milli maça  çok  az ilgi  gösterdi. Çünkü  insanımızla sürekli  dalga  geçiyorlar. Hem de  gözümüze baka  baka,  kameraya gerdan  kıra  kıra, küçük  dağları  ben yarattım edasıyla.  Olmaz ki,  bu kadar pişkinlik de  fazla  yani.

       Her turnuva başlangıcı, her kura çekimi sonrası aynı masallar, aynı goygoyculuk, eyyamcılık, aynı gaz vermeler.

-         Biz bu gruptan lider olarak çıkarız. Bekle bizi Avrupa, bekle bizi Dünya Kupası.

      -  Birinci olamasak bile ikincilik garanti. Bizi kimse tutamaz, duy sesimizi Hollanda.

Turnuvalar başlar 2-3 maç sonunda havlu atarız, ya da daima son maça kalır işimiz, ama son maçta da başaramayıp yine havlu atarız.

-         Tesadüf, şanssızlık, gene yan toptan gol yedik, Eyvah yıkıldık ama ölmedik, önümüzdeki maçlara bakacağız. Alınacak daha 21 puan var. Tırnak altında can kalır.vs.vs.

Bu kadar da masal anlatılmaz ki, bu kadar da masal dinletilmez ki – ööf ööf.

     Ardından umut tacirliği devam eder. Hedef 2012, olmadı 2014, olmadı 2016 olmaz, 2018 daha olmaz 2020-2024,  bizde hedef bitmez. Yeniden yapılanma Ersun Yanal, Hiddink, Abdullah Avcı bilmem kaçıncı kez Fatih Terim. Kaçıncı kez hüsran? Ama nedense masalın adı yine kondu bile : “Hedef 2018-2020 yeniden yapılanma.”

     Bu isim kulağa çok hoş geliyor değil mi?  Bu ülke milli futbol takımında bir kere yeniden yapılanma oldu. O da Piontek zamanında. İşte o zaman Hakan Şükür ve Fatih Terim ortaya çıktı. Birkaç önemli başarı yakalandı. Ondan sonrakilerin hepsi boş, hepsi yalandı. YANAL, Hiddink, AVCI yine, yeniden, kaçıncı kez, yeni TERİM hepsi, hepsi hikaye. Kandırmayın bizi, kandırmayın Türk Milletini.

     Arkadaşına tabanca çeken adam bu takımda yer buluyorsa, otuzdört yaşına gelmiş adam yeni keşfediliyorsa, bir senedir sakatlığından dolayı takımında bile oynamayan 30’luk futbolcu kurtarıcı diye son maçta son yarım saatte oyuna alınıyorsa, milli takımdaki oyuncular FB, GS diye ayrılmış, ayrışmışlarsa, çeşitli bahanelerle milli takımdan kaçıyorlarsa, şımarıklıklarında bile hep sırtları sıvazlanıyorsa, ülke siyaseti gibi bizden sizden diye karpuz gibi ikiye-üçe ayrılmışsa, bu yolun sonu tabiî ki hüsrandır. Hüsran olacaktır. Görmeyen gözler, duymayan kulaklar, anlamayan kafalar utansın.

     Bak İzlanda’ya ülkemizin 3 vilayeti kadar, İstanbul’un nüfusu kadar bile yoklar ama son 10 yıllık yeniden yapılanmayı başararak grup lideri oluyorlar. Tebrikler. Günü kurtarmak değil, yarını kurtarmak için, pilav değil plan, planlar yapmak ve ısrarla uygulamak gerek. Başka çare yok. Ama bu kabadayıvari davranışlarla değil, kendini beğenmiş, ukala hareketlerle değil, adam kayırmalarla değil, bilimsel, sportif çalışmalarla, prensiplerle başarılabilir.

     Umarım masal  anlatmayı bırakırlar, bizde dinlemekten kurtuluruz. Başarılı, özgüveni olan, bizi mutluluktan uçuran bir milli takım seyretmeye başlarız. Umut tacirliği bitsin artık. Kim bunlar diye sorarsanız-- siz biliyorsunuz  ama yinede  saymaya çalışayım; başta  medyamız, basın, federasyon, teknik sorumlularımız, antrenörler, yöneticiler say sayabildiğin kadar. vb. Fakat  başarısızlıkta nedense   istifa diye  bir  şeyin olduğu   kimsenin aklına gelmiyor. Yan toptan  yok duran toptan gol yedik de, sakatımız çoktu da, stat zemini  bozuktu da vb vb  anlat babam  anlat. Nasılsa  masalı dinleyen, yutan  çok. Amma da  çok  masalcı dedeler  varmış.  İnsanımızın umutlarını ticarete  dökenlere yazıklar  olsun.

 

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

 

   

YORUMLAR

  • 0 Yorum