Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


KRİTERE BAK

03 Nisan 2018 - 13:38

                                                        


    Kadın da erkek de elli beşli yaşları geçmişlerdi. Birisi eşini, diğeri kocasını kaybetmişler, dul kalmışlardı. Kadın eşini kaybedeli epey de olmuştu. Yıllar öncesi olan bu olay zamanında şimdiki gibi emeklilik durumları da yoktu. Eğer öyle bir şey olsaydı belki de tekrar evlenmek akıllarından bile geçmeyebilirdi. Fakat ne yaparsın ki insana bir hayat arkadaşı gerekiyordu. Çoluk çocuk olsa da kız veya damat, oğlan veya gelin fark etmez onlarla anlaşmak, ortak yaşamak daha zordu. Belki de daha uzun yıllar yaşayacaklardı. Ölüm akıllarına bile gelmiyordu. Özellikle erkek kahramanımız Hacı Çakır bir eş bulabilseydi daha mutlu olacağını düşünüyordu.
     Hacı oğluyla birlikte aynı evde kalıyor, beş on koyunuyla eğleniyor, vakit geçiriyordu. Kadın Kahramanımız Naciye ninemizde oğluyla birlikte kalıyor, onların çocuklarına bakıyor, tarla işlerine , hayvanlarına yardımcı oluyordu. İşlerinin çok iyi olduğu söylenemezdi, kıt kanaat geçiniyorlardı.
    Hacı Çakır komşusu Hasan Ormancıya derdini açtı, yardım istedi.
---Hasan Bey oğlum; yalnızlık zor şey. Çocuklar bize iyi kötü bakıyor ama olmuyor. Şu aşağı Mahalledeki Naciye Nineyle senin aran iyi. Şuna bir rica etsen acaba benimle evlenmez mi? 
---Hacı Amca senin için bir önünden geçeyim, umarım beni terslemez. Ablamız, anamız sayılır, sevdiğimiz insandır.
---Çok sevaba girersin be oğlum. Bak, bu iş olursa bende seni memnun ederim.
---Önemli değil be Hacım, ben sana bir haber getiririm elbet.
     Ormancı Hasan, sağa, sola, dağa, bayıra,ava, ormana giderken Naciye Nineyi yalnız denk getirmeye çalıştı.Birkaç gün sonra köprüde karşılaştılar.Naciye Nine oğlunun ineklerini getiriyordu. Hem de Hacı Çakır’ın koyunlarını otlattığı tarlanın yanından. Naciye Nineyi durdurdu. Özür diledi. Elçiye zeval olmaz dedi. Durumu aktardı. Hacı Çakır’ın ricasını iletti. Naciye Nine teşekkür edip süre istedi. Hayatın zorluğundan, yaşlılıktan dem vurup ayrıldılar.
     Ormancı Hasan o akşam kahvede kimse yokken Hacı Çakır’ın masasına sokuldu. Müjdem var dedi. Çayını kahvesini içti. Durumu Naciye Nineye anlattığını söyledi. Her ikisi de hayırlı olur inşallah deyip beklemeye başladılar.
     Bir iki gün sonra Hacı Çakır koyunlarını otlatırken öğle vakti abdestini aldı, çınarın dibinde namaz kılmaya durdu. Aynı saatlerde Naciye Nine de oğlunun ineklerini az ötedeki tarlaya kapatmış eve dönerken Hacı Çakır’ın namaz kıldığını fark etti. Dikkatlice ama yan gözle bakarak yolda birkaç kez ileri geri yapıp Hacı Çakır’ın namaz kılışını izledi. Hacı, namaz kılarken zor eğilip kalkıyor, hele hele secdeye gittiğinde iki eliyle topraktan destek almadan doğrulamıyordu.
     Ertesi gün Ormancı Hasan ile Naciye Nine köyün çıkışında karşılaştılar. Naciye Nine seslendi.----Oğlum Hasan , gel hele. Sen geçenlerde bana Hacı Çakır ile ilgili bir teklif yapmıştın. Hacı’yı tanıyoruz zaten ama ben onu geçen gün Elmadere’de namaz kılarken izledim. Secdeden zor kalkıyordu. Sağlığını hiç iyi görmedim. Selam söyle bu iş olmayacak deyiver.
    O akşam kahvede Ormancı ile Hacı aynı masada yine buluştular.---Hacım sana kötü bir haberim var dedi, Ormancı. Namaz olayını anlattı. Naciye Nine bu işe Hayır diyor dedi. Bunu duyan Hacı çok ama çok üzüldü.
  ---Ah ulen, ah, ben O’nu tanısaydım o namazı çok daha farklı kılardım. Ah oğlum ah. Bacağımda çok ağrı var, oturup kalkarken beni çok rahatsız ediyor, ondan ellerimden destek alıyorum. Tüh be , tüh be ben azıcık anlasaydım farklı olacakmış bu iş deyip epey ahınsadı. Tabii bu sefer çaylar yinede Hacı Çakır’ dan oldu ama kahve içilemedi.İşte size bir yaşlılık kriteri.      
“Ne olursanız olun ama yaşlı olmayın. Çok kötü” derdi rahmetli ninem. Belki de haklıdır.



Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.
Sevgiyle dolun, sevgiyle kalın.


   

YORUMLAR

  • 0 Yorum