Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


DENETİM DE DENETİM

19 Kasım 2018 - 14:17

   Bu ülkede denetimin böylesi de görülmemiştir. Şöyle bir düşündüm de; Bir baba veya anne küçük oğlunu  veya kızını bile bu kadar sık boğaz etmemiştir, etmiyordur. Yattın mı, ders yaptın mı, eve kaçta geldin, sokakta kaç saat gezdin, kiminle dolaştın, aç mısın, açıkta mısın asla bu kadar sormamış sorgulamamıştır. Yoksa hangi kız veya erkek  terör  örgütüne, örgütlerine sığınır,  ulaşabilirdi. Hangi kız veya  erkek uyuşturucu, fuhuş, serserilik batağına saplanabilirdi? Ailelerin yapamadığını devlet bile azıcık  yapsaydı, yapabilseydi  bu dediklerim olmazdı herhalde.

      Şöyle bir düşündüm de; aynı devlet  birçok ailelerin çocukları FETÖ veya PKK gibi örgütlerin elinde eğitilirken, gece yarıları dershanelerde, kamplarda, o grupların ellerindeki okullarda videolar izlemeye, vaazlar dinlemeye zorlanırken, dini bayramlarda bile  ailesinden ayrılıp  kamplara  götürülen çocuklar için bile hiç böyle denetim olmamış hiç böyle sıkboğazlık yapmamıştır. Yoksa 15 Temmuz’da böyle bir darbe, kalkışma yaşanır mıydı? Tabii ki hayır. Hem de tam 35 yıldır tüm bunlar yaşanırken aileler, bedava yurt, ücretsiz okul bulduk diye seviniyor, devlet arka bahçemiz, oy kaygımız diye her şeyi görmezden geliyordu. Sonuç askeriye  dahil işgal edilen tüm kurumlar, iç savaş çıkarmaya kadar varan  askeri kalkışma, Hıyanet.

     Şöyle bir düşündüm de; aynı devlet hangi termik santrali, hangi sanayi tesisini havayı kirletiyor, suları zehirliyor, toprağı kullanılmaz duruma getiriyor diye denetliyor acaba? Ya da  ne kadar  sıklıkla. Mahallede ki fırından ya da hükumet binasının kalorifer kazanından çıkan kükürtlü zehirli gaz ne kadar sıklıkla denetleniyor, ölçülüyor, rapor sunuluyor? Önümüz  kış, Bugün  veya yarın  sokağa çıkın zehir solumazsanız yüzüme tükürün. Hani denetim? Hani devlet? Yapılıyorsa bile  bir yılda kaç kere, kaç yılda bir kere?

    Şöyle bir düşündüm de;  insaf arkadaş insaf. Şurada bir MTSK’mız var. Otuz yıl öğretmenlikten sonra esnaflığa soyunduk. Bir sürücü kursu açtık, açmaz olaydık. Tepemize  taş  yağmadığı  kaldı. Üç ayda bir  yönetmelik değişir.Sınav genelgesi değişir.  Değişir de  değişir.  Sanki Memlekette ki tüm trafik kazalarının, gemi kazalarının, tren kazalarının hatta uçak  kazalarının bile suçlusu  biziz, biz olabilirmişiz  MTSK’lar olarak herhalde. İnsaf ki insaf arkadaş. Böyle denetim ne görülmüş ne duyulmuştur. Gecede veya  ayda 2 defa denetim hangi kurumda, hangi devlet dairesinde, hangi özel sektörde var? Bilen varsa ayağa kalksın, söylesin. Bunun bir de yıllık denetimi, mali denetimi, ayrıca tepemizde demoklesin  kılıcı gibi saplanıp durmakta. Pes arkadaş. Ayda 5 kere yılda 61 kere denetim nerde görülmüş.

     Şöyle  düşündüm de; Bir defa da yüzlerce öğrencinin ya da  askerimizin  zehirlendiği yemekhaneler, yurtlar bile böyle denetleniyor mu  acaba ya da her gece uyuşturucunun, alkolün,  fuhuşun her türlü rezaletin olduğu pavyonlar, gazinolar vb. hiç görülmezken, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, kaçak inşaatlar, yazlıklar, gökdelenler , tüm  hızıyla devam ederken, sınırlarımız sanki kevgire dönmüşken, giren çıkan belli değilken,  denetim nerde desem abartmış olur muyum?

     Denetim olsun, denetimden kaçacak değiliz. Yüzümüz ak. Ama el insaf denmez mi buna. Bir ayda 5 kere. Bu ne ya!  Bu  ne  yav!  Evet tüm kazaların tek suçlusu biziz! Evet, Sürücünün alkollü olması bizim suçumuz!  Evet hatalı  sollama yapması,  kırmızı  ışıkta  geçmesi , hız sınırlarını 140-150km ye çıkarması …. Hep bizim, hep bizim  MTSK’ların suçu, suçu, suçu!…??  Vay be!

      Bir sınav yapılır polisinden, jandarmasına, müdüründen memuruna, il denetimcisinden müfettişine adım başı denetmen, denetmen. Sürücü adayını adım adım takip eden mi istersin, tut deyince yutan mı, vur deyince öldüren mi istersin hepsi mevcut. MTSK’ların başına dikilmişler, ülkenin tüm sorunlarının tek çıbanbaşı onlarmış gibi hissettiriyorlar bize. Döviz bizim  yüzümüzden yükseliyor, işsizlik bizim yüzümüzden tavan yapıyor, terör  bizim  yüzümüzden  artıyor. Evet,  evet ülkenin tek derdi bu olsa gerek artık. MTSK, MTSK, MTSK. Atalım kendimizi denize onlarda kurtulsun bizde. NE  YÖNETMELİKMİŞ BE!!!

    Şöyle  düşündüm de; Bu ülkede daha inşaatı yapılırken yıkılan, çöken binalar gördük. Onlarca yıl ruhsatsız, izinsiz çalışan yurtlar, eğitim yuvaları duyduk. Ne zaman duyduk? Yangın çıkıp öğrenciler yandığında. Bina  çöküp insanlar öldüğünde. Eğer bu dediklerim bu süre zarfında bir kerecik denetlenseydi ne inşaat çökerdi ne o öğrenciler yanardı. Var mıdır yanlışım. Yok. Burada bir dengesizlik yok mu?

Peki bu MTSK’lara yapılan ne  o zaman? Vur abalıya gitsin mi? Ne yönetmelikmiş be. Ne  uygulamaymış be?  Memlekette başka kurs , başka  kurum kalmadı denetlenecek herhal….

     Bak  kardeşim,  bak anam, babam,  bacım. Bu  özel sektör. Maaşını ve yatırımlarını devletten  almıyor. Personelinin  maaşını, KDV sini, ÖTV sini , peşin  vergisini,  gelir  vergisini,  kirasını,  araçlarının  yakıtını kendisi  kazanıyor, ekonomiye artı  değer  yaratmaya  çalışıyor. Kendisi de bunun içinden  ekmek  yemeye  çalışıyor.        

       Ey  devlet; İnsan  önce  kendisine  bakar. Ben bu  MTSK ları  bu  kadar  sıkıştırıyorum  ama benim kendi  açtığım,  açtırdığım Halk Eğitim, Çıraklık Eğitim  kurslarındaki  durum  nedir? Devam oranı nedir? O kursların sonunda yapılan sınavlardaki durum  nedir? Küçücük  bir  kıyas istiyorum, küçücük bir  kıyas. Üstelik o kurslardaki tüm personelin  maaşını, yan  ödemesini, sobasının yakıtını,  binasının  kirasını, demirbaşlarının hepsini,  her şeyini devlet  olarak  sen  karşılıyorsun da sana vergi  vermekten  başka  suçu  olmayan  MTSK lardan istediğin ne? Denetim  yapmayın demedik, demiyoruz ama yüzünüzde  gözünüz  olsun be  kardeşim. Hiçbir  kurum  bu  kadar  bunaltılmaz ki. Varsa  ayda  iki  defa denetlenen bir  kurum  hemen  kapatıp  gidiyorum. Söylenecek söz  çok ama bu  kadar  yeter. Susarsam  dilsiz  şeytan olayım.

   Şairin  çok güzel  dizeleriyle  bitirelim:

…. Koyun  gibisin kardeşim, gocuklu  celep  kaldırınca  sopasını

     Sürüye  katılıverirsin  hemen ve  adeta  mağrur, koşarsın salhaneye

Biz  koyun  olduktan  sonra…. Gocuklu  celep sopasını çooookkk  kaldıracaktır  daha.

Ne  yönetmelikmiş be, ne  denetimmiş be. Ver  mehteri  gitsin.

Aşınız katıklı ve sıcak, hayatınız onurlu ve özgür olsun.

Sevgiyle dolun, sevgiyle  kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum