Reklam
Ali Osman Kıraş

Ali Osman Kıraş


ÇEŞME

15 Eylül 2018 - 12:41

Ben  ortaokula  başladığımda --1969--  o  çeşme  orada  vardı. Hem de kocaman bir  yalağı –havuzu--ile beraber. Eskiden çeşmeler şimdiki  gibi  sadece  insanlar  için  yapılmazdı. Kurt,  kuş,  kedi,  köpek, tüm   mahlukat  su içsin  diye yapılırdı.  Çeşme  yapmak çok büyük  hayır  hasenat  işi  sayılırdı. Çeşme, yapanın  adıyla  ya da  mahallenin  adıyla  anılırdı.

     Çan’ımız  büyüdükçe  nüfusu  arttıkça ve de  Aksu  geldikten  sonra  bu  çeşmenin  yerine rahmetli Kadı  Muhittin  Amca ve  çocukları güzel bir  çeşme yaptırdılar. Tüm  mahalle istifade  ediyordu.  Taaa ki geçen  sene çeşmenin  arkasına Müteahhit S.S inşaata  başlayana  kadar.   Önce  çeşme  yıkılacakmış  diye  bir  dedikodu  duyuldu.  Sonra  çeşmenin  suyu sık sık  kesilmeye  başladı. Aksa  bile  çok  az  akmaya başladı. Son  üç beş  aydır da  hemen hemen hiç  akmaz  oldu.  Meğer  taktikmiş tüm  bunlar. Yani “ÖNCE  ÖLDÜR SONRA  DEFNET.”

      Nihayet  dün;  hem de hayırlı  Cuma  günü çeşmemizi  yıkmaya  geldiler. Hem de  bu  işi Belediyemize  havale  etmişler. Müteahhit  kurnaz , kendisi yıkmıyor. “Maşa  varken  elle  köz  tutulmaz.” Bunu  gayet  iyi  biliyor.

      Neymiş  efendim:-- Çeşmenin  üstüne  çıkan hırsız  evlere  atlayabilirmiş. Bak benim güzel  kardeşim.  Artık  hırsızlıklar öyle  yapılmıyor,  çünkü  o tür  hırsızları polis  kardeşlerimiz  hemen  derdes  edip  içeri  tıkıveriyor. Şimdiki  hırsızlıklar  bankalar  yoluyla veya ihaleler ve  fatura  kesimi  yoluyla  oluyor. Onları  polis  kardeşlerimizde  takip etmiyor.

     Aksu derneğinden   Ş.  geliyor.  “Bu çeşme evin  penceresinden olan görüntüyü bozuyor, bu  çeşme  yıkılacak” diyor. Ey dernekçi Ş.  Kardeşim sen bu çeşmeleri ve  Aksu’yu yaşatma taraftarı mısın, yoksa ev sahibinin  avukatı mısın? Çeşmeleri koruman mı gerek yıkman mı, yıkılsın  diyorsan o dernekte  ne  işin  var  o zaman?

     Belediyemizin  zabıtalarından birisine   ne  demeli  bilmem ki: Söyledikleri  söz  o kadar gülünç ki: Neymiş  efendim; ”Bu çeşmenin  yeri  zaten eskiden bu arsa  sahibine  aitti, bahçenizden  yer  gösterinde  çeşme yapalım.” Güzel kardeşim benim, çeşmenin  yeri şu an belediyenin mi yoksa  hala arsa  sahibinin mi?”  sen  ona  baksana.  Bu  kadar da komik  olunmaz ki.

     Brova  mahallenin  kadınlarına. Çeşmelerine sahip  çıktılarda  şimdilik   çeşme  kurtuldu. Fakaaat  hergün  oradan  su alıp içen  kullanan mahallenin esnafları  ise kılını  bile  kıpırdatmadılar,  dükkanlarının  içine  saklanı saklanıverdiler.  Eh  o ayıpta  onlara  yeter. Dinimiz  “haksızlık  karşısında  susan  dilsiz  şeytandır” demiş ama onlar  bu  sözü  duymamış  olsa  gerekler.

      Sonunda  o çeşmeden en az  200 hane  faydalanıyor.  5-10 kadın sayesinde   şimdilik ortak bir  çözüm,  ortak bir  akıl bulunmuş  gibi  görünüyor. Belediye  yetkilisi küçük bir çeşme yapma, biraz yerini değiştirme  sözü  vererek işi tatlıya  bağlıyor. Ne demişler   ortak  akıl her şeyi  çözer.  Tebrikler mahallemin  kadınlarına , tebrikler çeşmesine  sahip çıkan eski  belediyeci, komşum Mustafa Kızar’a.   Siz  olmasaydınız hayırlı  Cuma günü  hayırsız bir  iş olacaktı. Demokrasilerde çare  tükenmez. Yeter ki bulunmak  istesin. Bekleyelim  görelim.

Aşınız katıklı ve sıcak olsun.

YORUMLAR

  • 0 Yorum